Yeniden yargılamaya doğru

TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, idam kararının iptalinin mümkün olmadığı, ancak yargılamanın yenilenmesinin uygun olacağı yönünde görüş bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, eski Başbakan Adnan menderes'in idam kararının iptalinin mümkün olmadığı, ancak yargılamanın yenilenmesinin uygun olacağı yönünde görüş bildirdi.

TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı tarafından Dilekçe Komisyonu'na gönderilen görüş yazısında, Yüksek Adalet Divanı kararlarıyla ölüm cezasını oybirliği ile tasdik eden Milli Birlik Komitesi kararlarının TBMM tarafından iptal edilmesinin mümkün bulunduğu ifade edildi. Yazıda, Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar sonucu temin edilecek belgeler ile dosya içeriğinde yer alan belgelerin ayrıntılı tetkiki neticesinde 5271 sayılı kanunda sayılan nedenlerin bulunması halinde yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilmesinin uygun olacağını kaydedildi.

TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Mehmet Daniş, TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'nın görüşünü basın mensuplarına değerlendirdi.

Daniş, 1990 yılında yeniden iadeiitibarla ilgili bir yasa çıkarıldığını, bu yasanın genel gerekçesinde "yargılamanın yenilenmesi" yolunun kapalı olduğu yönünde bir ibare bulunduğunu vurgulayarak, ancak Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'nın, "yargılanmanın yenilenmesi yoluna gidilebileceğini", 5271 sayılı yasanın 311. maddesinde sayılan durumlar ortaya çıktığında bunun olabileceğini ifade ettiğini söyledi. Daniş, "Malumunuz bu durumun bir tanesi duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bazı belgelerin sahteliği ve gerekçesinin olmaması" dedi.

O günkü yargılamaların hem o gün,  hem de o günden bugüne akademik ve siyasi anlamda çok tartışıldığını dile getiren Daniş, şöyle devam etti:

"Tabii hakim ilkesine uyulmaması, geriye doğru suç tiplerinin değiştirilmediği, yine davada yargılanması istenilen diğer milletvekillerinin, işte başbakan ve bakanlarla Celal Bayar ile irtibatlarının kurulması için akademisyenlerden alınan görüşler var. Bütün bu olaylar bu yargılamanın ve kararın daha sonra 1990 yılındaki iadeiitibar yasasına rağmen kamuoyu vicdanı rahatlatmadığını yani bir adalet duygusunun tesis edilmediğini bize gösteriyor."

Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'nın da 5271 sayılı yasanın 311. maddesinde sayılan gerekçelerle yargılanmanın yenilenebilmesini öngördüğünü bildiren Daniş, yargılamanın yenilenmesi için de hükmün infaz edilmesinin ve kişinin hayatını yitirmesinin engel olmadığını, bunun belki yeni bir durum ortaya çıkarabileceği için de konuyla ilgili bir çalışma yapılabileceğini ifade ettiğini söyledi. Daniş, şunları kaydetti:

"Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'nın 'Milli Birlik Komitesi kararlarının TBMM tarafından iptal edilmesinin mümkün olmadığı' görüşünün kamuoyunun bilgisine sunulması önemlidir diye düşünüyorum. Milli Birlik Komitesi ve Yüksek Adalet Divanı o günkü yargılamayı oluşturuyor. Tabii hakim ilkesi ihlal ediliyor, toplama bir mahkeme kuruluyor. Önce Yargıtay Başkanı'na başkanlık teklif ediliyor, kabul etmiyor. Daha sonra Yargıtay 1. Dairesi Başkanı görevi kabul ediyor. Bunlarla birlikte tabii hakim ilkesinin olmadığı bu yargılamada konuşulanlardan bir tanesi. Daha sonra anayasal düzeni değiştirmekle ilgili zorlama bir durumun olduğu çokça tartışılıyor. Vatan hainliğiyle ilgili çokça tartışılan bir konu var. Dolayısıyla Milli Birlik Komitesi ile Yüksek Adalet Divanı'nın kararlarının bir parlamento kararıyla yok sayılamayacağını, Anayasa'nın 138. maddesinin buna engel olduğunu ifade ediyor Hukuk Hizmetleri Başkanlığı."

"Başkanlığın görüşünü değerlendireceğiz"

Komisyon olarak Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'nın görüşünü değerlendireceklerini belirten Daniş, önümüzdeki hafta içerisinde bir Dilekçe Komisyonu Genel Kurulu yapmayı planladıklarını, burada konuyla ilgili komisyonun bir görüş verip vermeyeceğini veya alt komisyon kurulmasının gerekip gerekmeyeceğini tartışacaklarını bildirdi. Daniş, "Eğer bir görüş verirsek, onu komisyon görüşü olarak oluşturabiliriz. Komisyonumuz bunu gerekli görürse bir alt komisyon kurup konuyu biraz daha derinlemesine araştırabiliriz, çalışabiliriz. Bu konuda biraz daha geniş kapsamlı çalışma yapıp, ondan sonra alt komisyon raporuna göre bir yol izleyebiliriz" dedi.

Daniş, komisyon olarak bilirkişi görüşüne müracaat etmediklerini, TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'ndan hukuki bir görüş istediklerini ifade ederek, "Bizim kararımıza dayanak ve gerekçe olabilecek hukuki mahiyette bir görüş bize oluşturmuşlar" diye konuştu.

Mehmet Daniş, bir gazetecinin, "Yeniden yargılama için bir yasa mı çıkması gerekiyor?" sorusuna, "Şimdi bunları tartışmamız lazım. Yeniden yargılanması talebi, kararı veren mahkemeye yapılabilir. Dolayısıyla o mahkeme var olmadığı için burada tabiki yeni bir yasal düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç var" yanıtını verdi.

Komisyon olarak yasa teklifi veremediklerini ama kararlarında yasal düzenleme yapılması yönünde tavsiyede bulunabildiklerine işaret eden Daniş, "Zaten komisyon da muhalefet partileriyle beraber oluştuğu için ortak siyasi bir irade de oluşabilir. Onun için çalışma usulü olarak biz kararımızda bunu belirtebiliriz. Zaten alt komisyon kurulduğunda veya bu süreçte bu daha çokça tartışılacaktır, buna da bir zemin olacaktır" dedi.

Dersim'e akademik komisyon

Daniş, Dersim alt komisyonu çalışmalarının devam ettiğini belirterek, Genelkurmay'dan Dersimle ilgili ellerindeki belgeleri istediklerini, Genelkurmay'ın da 14 Haziran 2013'e kadar bu belgelerin gönderiminin tamamlanabileceği yönünde cevap verdiğini bildirdi. Ancak bu tarihi beklemeden Dersim Alt Komisyonu çerçevesinde tarihçilerden oluşan bir akademik bilim kurulu oluşturmayı öngördüklerini söyleyen Daniş, "Biz Haziran ayını beklemeden, daha öncesinde bu kurulu oluşturulup, gelen belgelerimizi en azından bu akademisyenlere verip, başlamayı düşünüyoruz. Bunun da sanırım nihai şeklini Genel Kurulumuzda önümüzdeki hafta oluştururuz" şeklinde konuştu.