Yenilikçi üniversite endeksi bir adım...

Yenilikçi üniversite endeksi bir adım, diğer bir adım patentin akademik terfide belirleyici olması

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Muzaffer Barış MORGÜL / Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müfettişi
muzaffermorgul@gmail.com
 
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun (BTYK) 27 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen 23'üncü toplantısında "Üniversitede Yenilikçiliğin ve Girişimciliğin Tetiklenmesi Amacıyla Politika Araçlarının Geliştirilmesi" başlığı altında girişimci ve yenilikçi üniversite endekslerinin oluşturulması kararı alınmış ve bu çerçevede ilk defa bir endeks oluşturularak bu hafta kamuoyuna açıklanmıştır.
Endeks, öğretim üyesi 50'nin altında olan üniversiteler hesaplamaya dahil edilmediğinden Türkiye'deki 126 üniversiteyi kapsamakta olup, Sabancı Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi ilk üçte yer almıştır.
Böyle bir endeks belirleme ve açıklamakla üniversitelerde girişimcilik ve yenilikçilik faaliyetlerinin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır. Bu noktada şüphesiz endeks yaklaşımı üniversitelerin girişimcilik ve yenilikçilik performansının ölçülmesi için etkili bir araç olacaktır. Böylece üniversite yönetimleri Ar-Ge fonlarından aldıkları payları artırabilmek için endekste yukarı bir yerde olmayı hedefleyecek ayrıca üniversiteye giriş dönemlerinde adaylara piyasaya yakın bir eğitim kurumu olduklarını tanıtma fırsatı yakalamış olacaklardır.
Söz konusu endeks 5 boyuttan oluşmaktadır:
- Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Yetkinliği (Bilimsel yayın sayısı, atıf sayısı vb.)
- Fikri Mülkiyet Havuzu (Patent başvuru sayısı, patent belge sayısı vb.)
- İşbirliği ve Etkileşim (Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında proje sayısı, fon tutarı vb.)
- Girişimcilik ve Yenilikçilik Kültürü (Teknoloji Transfer Ofisi, teknopark, kuluçka merkezleri ve TEKMER'lerin kapasitesi)
- Ekonomik Katkı ve Ticarileşme (Akademisyenlerin teknoparklarda, kuluçka merkezlerinde, TEKMER'lerde ortak veya sahip olduğu faal firma sayısı)
Bu endeksin fonksiyonel olabilmesi için BTYK'da aynı başlık altında kararlaştırılan akademik yükseltme ölçütlerinin girişimcilik ve yenilikçiliği teşvik edecek şekilde yeniden düzenlenmesi de temel bir gerekliliktir. Üniversitelerimizde mevcut düzenlemeler gereği akademisyenler çalıştıkları Ar-Ge projesi ile ilgili olarak ortaya çıkması muhtemel ürünün ticarileştirilmesinden ziyade enerjilerini ulusal / uluslararası yayına yöneltmişlerdir. Zira inceleme süresi biraz da zaman alan patent başvurusu yapmaktansa akademik terfide dikkate alınan yayın çıkartmak daha çok dikkate alınmaktadır. Patent belgesi alındıktan sonra puanın kazanılması, Patent alım sürecinin uzun olması (2-3 yıl) da ayrıca diğer etkenlerdir.
Üniversitelerdeki akademisyenlerin terfisinde dikkate alınan değerlendirme sistemi önemli ölçüde teorik bilgiye daha yüksek puan verilmesine dayanmaktadır. Çalışılan ar-ge projelerinin bu sistemde etkinliği bulunmamaktadır. Hâlbuki teknoloji tabanlı ilerleme, inovatif projelerin uygulanması, bir başka anlatımla makalelerde geliştirilen hususların proje şeklinde uygulanması sayesinde olmaktadır. 
Artık günümüzde akademisyenlerin Ar-Ge çalışmaları sonucu geliştirdikleri ticari ürünlerin akademik çerçevede etik olup olmadığı tartışmaları geride kalmış, bilakis üniversite bünyesinde kurulu bulunan teknoparklar içerisinde yer alan ofislerin asgari bir bölümünün akademik personelin kurduğu veya içerisinde yer aldığı projelere ve şirketlere verilmesi ve akademik personelin ortak ya da kurucusu olduğu şirketlere ofis kiraları konusunda indirimler uygulanması şeklinde teşvik mekanizmaları uygulanmaktadır.
Endeks oluşturma ve bunun açıklanmasının yanı sıra ilerleyen dönemde Patent Kanunu'nda yapılacak değişikliklerle üniversitelerin de kurumsal patent başvurusu yapması, üniversite bünyesinde kurulacak Teknoloji Transfer Ofisleri'ne (teknoloji transfer ofislerinin çoğunluğu halen teknoparklar bünyesinde faaliyettedir) patent lisanslama rolü verilerek üniversitelerin patent geliri elde etmeleri öngörülmektedir ki, yurt dışında yaygın olarak uygulanan sistem de budur.
Bu yıldan sonra endeksin üniversite tercihlerinden önce ilan edileceği ve oluşturulan endeksin yılda bir kez kamuoyuyla paylaşılacağı açıklanmıştır. Böylece her sene üniversiteler endeksin açıklanmasını bekleyecek ve bu da ülkemiz açısından ayrı bir Ar-Ge gündemi oluşturacaktır.
Patent puanlamasının belge alındıktan sonra değil, belge verme işlemi süresince yapılması, uluslararası patent başvurularına ulusal patent başvurusuna verilen puanlara göre daha yüksek puanlama yapılması gibi (mevzuat değişikliği gerektiren) uygulamalar endeks ile beklenen hedeflerde önemli bir ivme kazandıracağından, akademik makalelerin üniversitelerin raflarında kalmaması ve teknolojiye dönüşebilmesi için akademisyenlerin çalıştıkları Ar-Ge projelerine verilen puanların ağırlığının yükseltilmesini sağlayacak düzenlemelerin bir an önce yapılmasında fayda bulunmaktadır.