Yıldırım: Burs ve krediler 2018'de 470 lira olacak

Başbakan Yıldırım Yıldırım, 2018’de öğrenci bursu ve kredisinin 470 liraya çıkarıldığını açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Fırat Üni̇versi̇tesi̇ Akademi̇k Yıl Açılışı ve Fahri̇ Doktora Tevci̇h Töreni̇'ndeki konuşmasında, Başbakan Binali Yıldırım, "2003'te öğrenci başına 45 lira burs veya kredi veriyorduk. 2018'de bu rakam 470 lira olacak. 425'ti bu sene, haydi bakalım 470'e çıktı. Hayırlı olsun, bunu da ilk Elazığ'da açıklamış oluyoruz." dedi.

Yıldırım, bir ilden başka bir ile okumaya giden öğrencilerin en büyük probleminin yurt ihtiyacı olduğuna değinerek, "Burada eksiğimiz henüz bitmiş değil. Yurt kapasitesinin daha da arttırılması lazım, bunun için gayret ediyoruz ama yurt genelinde 190 yurdumuz vardı, 562 yeni yurt buna ilave ettik ve sayıyı 752'ye çıkardık." ifadesini kullandı.

Hizmet standartlarının yükseldiğini, öğrencilerin burs ve kredilerle desteklendiğini belirten Başbakan Yıldırım, "İlk başladığımızda 2003'te öğrenci başına 45 lira burs veya kredi veriyorduk. 2018'de bu rakam 470 lira olacak. 425'ti bu sene, haydi bakalım 470'e çıktı. Hayırlı olsun, bunu da ilk Elazığ'da açıklamış oluyoruz." dedi.


"Üniversite yılları altın yıllardır"

Başbakan Yıldırım, gençlerin donanımlı şekilde yetişmesinin öncelikli amaçları olduğuna değinerek, şöyle devam etti:

"Üniversite yılları altın yıllardır. Sevgili gençler, benim size tavsiyem, önünüzde birkaç seneniz var. Ondan sonra bu yılları, bu güzel zamanları bulamazsınız. Biliyorum hepiniz düşünüyorsunuz. 'Bir an önce şu üniversiteyi bitirsek de işimize, gücümüze baksak.' Buradayken bu duyguya hakimsiniz ama unutmayın mezun olduktan sonra bu ortamı çok özleyeceksiniz. Onun için sizin için altın değerinde fırsat olan bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmelisiniz."

Öğrencilerle tecrübelerini paylaşan Yıldırım, şunları aktardı:

"Sizin gibi üniversite yıllarında bulunan bir ağabeyiniz olarak, yaşadığım şu tecrübeyi burada paylaşmak istiyorum; biz üniversitede daha doğrusu ortaokulda, lisede, üniversitede, yüksek lisansta hep yabancı dil okuduk. Mezun olduk, hayata atıldık, baktık ki hiçbir şey bilmiyoruz. O kadar sene dil okumamıza rağmen uygulamaya geçtiğimizde bir şey öğrenmediğimizi fark ettik. Bunun meslek hayatında ne kadar büyük eksiklik olduğunu hep gördük, hep yaşadık. O yüzden 40 yaşından sonra evli, çocuk sahibi bir adam olarak yabancı memleketlere gidip lisan öğrenmek zorunda kaldık. Gençler, benim size önerim, bu yılları değerlendirin. Bu yıllar sizin lisan, dil işini halletmeniz için çok ama çok önemli dönemdir. Mezun olduğunuzda artık yabancı dil problemi kalmamış, hayata hazırlanmış gençler olarak yetişmenizi canı gönülden arzu ediyoruz."

 "Unutmayın zaman su gibi akıyor"

Yıldırım, dünyanın "küresel bir köy haline geldiği"ni belirtti.

Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Sadece Türkiye'nin meseleleri değil bugün internet, bilişim teknolojileri ve yapay zeka gibi yeni yeni hayatımıza giren alanlar, bizi küresel birer aktör haline getiriyor. Bu bakımdan yarışta geride kalmamak ve başa güreşen, söz sahibi milletler arasında yerimizi almak için zamanı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Şu anda aslında zaman paranın önüne geçmiştir. Hani 'vakit, nakittir' deriz ya, bu gerçekten doğru. Parayı kaybederseniz tekrar bulabilirsiniz ama zamanı kaybettiğinizde geri getirme şansınız yok. Onun için yapacağımız her işte zamanı en etkin şekilde kullanıp, kendimizi tam donanımlı halde geleceğe hazırlamamız lazım. Gençlik yılları, öğrencilik psikolojisi 'Aman bugün olmazsa yarın olur. Yarın olmazsa öbür gün olur.' gibi düşünceler doğal olarak hakim olur. Hepimizde bu var ama unutmayın zaman su gibi akıyor, çok çabuk geçiyor."

Sınav sistemlerindeki değişiklik

Başbakan Yıldırım, üniversiteye giriş sınavlarında bir değişikliğe gidildiğini, sınavın sadeleştirildiğini bildirdi. Yeni sınava ilişkin bilgi veren Yıldırım, sınavın adının "Yükseköğrenim Kurumları Sınavı" olduğunu, bu sınavın aynı günde iki oturumda gerçekleştirileceğini aktardı. Yıldırım, "Böylece öğrencilerimiz 3, 4 ay boyunca üniversite giriş telaşıyla o stresle yaşamasın istiyoruz, düzenleme bunu hedefliyor." dedi.

Üniversitelerde gelinen noktaya ilişkin de Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:

"Bugün liselerimizin mezun ettiği öğrenci sayısı ile üniversitelerimizin kabul ettiği öğrenci sayısı hemen hemen aynı, çok az fark var. 'Madem her mezun olana üniversitede bir yer var o halde niye sınav var?' diyebilirsiniz ama geçmişten gelen 2 milyon 400 bin öğrencimiz var, bir. İkincisi de 'Hepsi Elazığ Fırat Üniversitesine girmek istiyor' diyelim. Bu sefer ne oluyor? Orada bir sıkışma oluyor. O yüzden de bir seçici sisteme ihtiyaç var. Bunu belirleyecek olan da 12 temel eğitimden aldığınız bilgi, beceri, birikim ve sınav. Bunlarla nereyi hak ediyorsanız, oraya girmiş olacaksınız. Önümüzdeki yıllarda üniversiteye girişin bu kadar stresli olmasını gerektirecek bir durum yok, gittikçe rahatlıyor."

Sınav sistemlerinin değiştirilmesinin eleştirildiğini anımsatan Yıldırım, "Değişim eğer daha iyisini getirmeye hizmet ediyorsa durmadan değişim lazım ama mevcudu daha da geriye düşürüyorsa orada değişime ihtiyaç yok." diye konuştu.

Binali Yıldırım, sınavlardaki değişimin amacının öğrencilerin, öğrenim hayatını bir sınavın stresine sıkıştırmak olmadığını belirtti.

Liseye ve üniversiteye giriş sisteminde yapılan düzenlemelere de değinen Yıldırım, "Vatandaşlarımız rahat olsun, hiçbir şekilde öğrencilerimizin aleyhine bir düzenleme asla olmayacak, daha iyi olacak. Daha rahat edecekleri, streslerinin azalacağı, rahat rahat geleceğe hazırlanacakları bir geçiş sistemi getiriliyor." dedi.