Yüksekdağ: Oldukça doğru bir karar
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ: Çatışmaların, operasyonların ve süreç içerisinde siyasi iktidarın savaş yöntemlerini tırmandırması, artık HDP'li bakanların o kabine içerisinde yer almasını anlamsız, yararsız hale getirdi
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Avrupa Birliği Bakanı Ali Haydar Konca ile Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan'ın bakanlık görevinden istifaları konusunda, "Çatışmaların, operasyonların ve süreç içerisinde siyasi iktidarın savaş yöntemlerini tırmandırması, artık HDP'li bakanların o kabine içerisinde yer almasını anlamsız, yararsız hale getirdi" dedi.
Yüksekdağ, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda Avrupa Alevi Gençler Birliği heyetini kabulünde, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Figen Yüksekdağ, HDP'li iki bakanın istifasına ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
“Sayın Konca ve Sayın Doğan'ın kararı oldukça doğru ve yerinde bir karar. Geçici seçim kabinesinde yer almamızın da bir mantığı ve gerekçesi vardı. Bugün arkadaşlarımızın bu kabineden çekilmesinin de bir mantığı ve gerekçesi var. Son olarak geliştirdikleri seçim hükümetinden çekilme tavrının, sürecin ihtiyaçlarına denk düşen bir siyasi tavır olduğunu düşünüyorum. Seçim kabinesindeki varlığımızın amacı şuydu: 1 Kasım seçimlerinin çok olağan dışı bir süreçle yaşama geçecek olmasından, seçimin güvenliğini ve 1 Kasım seçimlerinin olabildiğince demokratik, barışçıl ve huzurlu bir gerçekleşmesini sağlayabilmek amacıyla arkadaşlarımız bu seçim hükümetine yer aldı."
'Kabinede yer alma gerekçemiz dinamitlendi'
“Demokratik kanalların daha etkin olarak yaşama geçirilebilmesi, seçim kampanyası boyunca kamu olanaklarının bütün siyasi partiler arasında eşit ve adil bir biçimde dağıtılabilmesi amacıyla seçim kabinesinde yer aldılar. Aynı zamanda, yaşadığımız ciddi çatışmaların ve savaşın olduğu bir ortamda, süreci halkların nezdinde daha doğru biçimde ele alabilmek, halklarımızı ve bizi seçen insanları daha doğru bir temsiliyetle siyasetin merkezine taşıyabilmek amacıyla bu kabinede yer aldılar. Ancak geride bıraktığımız icra süreci, gerçek anlamda bir icra süreci olmadığı gibi, bizim kabinede yer alma gerekçemizin daha fazla berhava edildiği, dinamitlendiği bir süreç oldu. Savaş ve çatışma durumuna karşı demokratik bir kanal açmaya çalıştı arkadaşlarımız. Ama AKP iktidarı ve özellikle Saray, bu süreç içerisinde çatışmayı ve siyasi gerilimi çok daha fazla tırmandırma yolunu tercih etti. Bir seçim hükümetinin ve o seçim hükümetinde yer alan bakanların, bütün tasarruflarını, yetkilerini ve doğal rollerini kısıtladı ve ortadan kaldırdı. Bizim iki vekilimiz bu seçim hükümetinde yer aldı. Ama adeta bakan arkadaşlarımızın çalışmaması için, çalıştırılmaması için AKP Hükümeti ve Saray elinden gelen her şeyi yaptı. Yetkiler ve çalışma alanı kısıtlandı. Yurtdışı gezileri yapmaları, resmi program gerçekleştirmeleri ortadan kaldırıldı. Bakanlık bünyesinde günlük pratik çalışmanın gereklerini yapmalarının bile önüne geçildi. Çalışmalarının zemini fiili olarak ortadan kaldırıldı. Bakanlığı çalıştırmaları ve bakan olarak çalışmalarının zemini hukuksuz bir şekilde ortadan kaldırıldı. Bakan arkadaşlarımızın ifade ettiği gibi, çok daha ciddi sorunlar yaşandı. Çatışmaların, operasyonların ve süreç içerisinde siyasi iktidarın savaş yöntemlerini tırmandırması, artık HDP'li bakanların o kabine içerisinde yer almasını anlamsız, yararsız hale getirdi."