”Zamanında tedbir, krizin etkisini hafifletti”

Bakan Babacan, ekonomide yaşanan gelişmelere ve küresel ekonomik krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Eğer Türkiye küresel krizden nispeten az etkilendiyse, Türkiye bir finans krizi yaşamadıysa, bu, zamanında alınan tedbirlerin, zamanında yapılan reformların bir soncudur" dedi.

Ankara Sanayi Odası (ASO) meclis toplantısında konuşan Babacan, ekonomide yaşanan gelişmelere ve küresel ekonomik krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bir işadamının, sanayicinin, ihracatçının hükümetten öncelikle istikrar, güven ve öngörülebilirlik beklediğini anlatan Babacan, 8-10 sene öncesine kadar bunun mümkün olmadığını, değil bir yıl, bir ay, bir hafta, hatta bir gün sonranın bile nelerin olacağının bilinmesinde güçlük çekildiğini ve bu nedenle iş hayatında uzun vadeli planların yapılamadığını söyledi.

34 yıl boyunca 2-3 haneli olarak devam eden enflasyonun ve çok yüksek reel faizlerin Türkiye ekonomisinin büyüme potansiyelini engellediğini ifade eden Babacan, "Şöyle bir Güney Kore ile Türkiye'yi yan yana koyun. 1940'larda, 50'lerde neredeydik, bugün neredeyiz. Neden Güney Kore'nin kişi başına düşen milli geliri bugün Türkiye'nin iki katından fazla. Türkiye'nin tabi kaynakları daha az değil, insan kaynağı daha zayıf değil. Bunun sebebi çok basit; istikrarsızlık" diye konuştu.

Alışıla gelenin dışında bir kriz

Yaşanan son ekonomik krizin Türkiye'nin alışık olduğu türlerden olmadığını ifade eden Babacan, şöyle konuştu:

"Türkiye'de pek çok kriz iç kaynaklı olmuştur, yani sebebi biz olmuşuzdur. Ancak bu kriz bizim hiçbir sorumluluğumuzun olmadığı, tam tersine Türkiye'nin onca reform yaptıktan sonra karşı karşıya kaldığı ve dışarıdan etkilendiği bir krizdir. Ancak şunu da rahatlıkla söylemek istiyorum ki; eğer biz zamanında gerekli tedbirleri almasaydık, 2004, 2005, 2006 yıllarında bütçe açığımızı düşürmeseydik, borç stokumuzu düşürmeseydik, bankacılık sistemimize çeki düzen vermeseydik, bankacılıkla ilgili reformlarımızı yapmasaydık bugün bu kriz Türkiye'yi çok daha derinden etkilerdi. Eğer Türkiye nispeten az etkilendiyse, Türkiye bir finans krizi yaşamadıysa bu zamanında alınan tedbirlerin, zamanında yapılan reformların bir sonucudur."

"Son 1 yıldır bütçede ciddi açıklar verildi"

Babacan, Orta Vadeli Program'daki önemli bir unsurun kamu açıklarına nasıl baktıkları olduğunu belirterek, "son 1 yıldır bütçede ciddi açıklar verildi. Bu yıl yaklaşık 63 milyar lira civarında bir açık oluştu. Bunun ağırlıklı sebebinin vergi gelirlerinin ekonomide yavaşlamaya paralel şekilde düşmesi oldu" dedi.

Babacan, bankaların, "ağırlıklı mevduat 1 ay, 3 ay daha az, 1 yıllık mevduat hemen hemen hiç yok. Nasıl bu kısa mevduatla uzun vadeli kredi verelim" dediğini, reel sektörün ise "yatırım yapacağını, belki 7-8 yılda karşılığını alacağını, ancak 2-3 yıldan daha uzun vadeli kredi bulmakta zorlandığını" söylediğini anlattı.

Son 1 yıllık döneme bakıldığında, bankaların kredi hacminin fazla büyümediğini ancak portföylerindeki Hazine kağıtlarının yükseldiğini belirten Babacan, "Bu yıl Hazine'nin iç borç döndürme oranı yüzde 110-115 arasında seyretti. Yani 100 lira anapara faiz borç ödüyor yerine 110-115 lira anapara borçlanıyor" dedi.

Siyasi çalkantılar

Babacan, ekonomik reformların önemli olduğunu belirterek, "ancak, siyasi reformlara da yavaşlamadan devam etmemiz gerekiyor" dedi.

Türkiye'nin, siyasi çalkantıların, belirsizliklerin olduğu dönemlerde daha düşük bir oranda büyüdüğünü belirten Babacan, bu dönemlerde, yatırımcıların da Türkiye'ye yatırım yapmaktan kaçındıklarını kaydetti.

Ali Babacan, e-muhtıra döneminde, uluslararası doğrudan yatırımların da olumsuz etkilendiğini söyledi.

2008 yılında Türkiye ekonomisinin büyümesinde siyasi olayların etkisinin olduğunu belirten Babacan, birinci çeyrekteki yüksek büyüme oranına rağmen, ikinci çeyrekte yüzde 1,9 oranında büyüyebildiğini, bunun da temelinde Mart 2008'deki Ak Parti kapatma davasının etkili olduğunu söyledi. Babacan, Mart 2008'in, demokrasinin sorgulandığı bir dönem olduğunu söyledi.

Babacan, siyasi sebepler nedeniyle, Türkiye'nin gerçek büyümesini gerçekleştiremediğini de ifade etti.

Kredi Garanti Fonu ve bu fonun uygulamasındaki gecikmelere değinen Babacan, Hükümet olarak, bu fon ile ilgili üstlerine düşen her şeyi yaptıklarını, 1 milyar liralık kaynak ayırdıklarını ve bazı sorunları ara buluculuk yaparak çözdüklerini kaydetti.

İşsizlik sorununa da değinen Başbakan Yardımcısı Babacan, Ağustos ayında açıklanan işsizlik rakamlarının mevsimsel etkilerden kaynaklandığını, "her yıl, kış aylarına girerken işsizlik, mevsimsel nedenlerden dolayı zaten yüksek çıkar" dedi.