Avrupa’nın ihracat yıldızları Türkiye ve Rusya olacak
OECD ve FAO’nun ortak hazırladığı “Tarımsal Görünüm 2023-2032” raporuna göre, Doğu Avrupa’daki tarımsal ürünlerin, özellikle tahılın, ihracatındaki büyüme, Türkiye ve Rusya’nın üzerinde yoğunlaşacak. Tahıl, buğday ve mısır ihracatında ciddi artışlar söz konusu…
Emre ERGÜL
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) ortaklaşa hazırladığı ve tarımsal ürün piyasasının önümüzdeki 10 yılına ışık tutması beklenen “Tarımsal Görünüm 2023- 2032” raporunun en dikkat çeken bölümlerden biri de kuşkusuz “Avrupa’daki tarım emtiaları ticareti”yle ilgili olan bölümü…
Çünkü raporun bu bölümünde Karadeniz Tahıl Anlaşması’nın mimar ülkesi olarak Türkiye öne çıkıyor. 2032’ye kadar neler olacağına bakmadan önce 2012’den bu yana neler olmuş, bir ona bakalım: Tarihsel olarak tarımsal emtiaların ihracında söz sahibi bölge Doğu Avrupa’ydı. Özellikle Rusya ve Ukrayna… Geçtiğimiz 10 yılda Ukrayna, Doğu Avrupa'dan yapılan net ihracattaki büyümenin neredeyse yüzde 40'ını oluşturmuştu. Ancak COVID-19 pandemisi ve 24 Şubat 2022’de başlayan Rus işgali her şeyi değiştirdi.
2020-22'deki ihraç edilebilir fazlalık, 10 yıl önceki açıktan daha büyük oldu. Rapor şöyle devam ediyor: “Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamında 2022 ortalarında imzalanan tahıl anlaşması, Ukrayna'dan ihracatın devamını sağlamak açısından kritik öneme sahipken, hacimler önemli ölçüde azaldı ve savaş sonucunda üretimin azalmasıyla birlikte ihracatın önümüzdeki dönemde daha da daralması bekleniyor. Tahıl anlaşmasının uzatılıp uzatılmayacağı da belirsizliğini koruyor.”
OECD ve FAO şu öngörüyle devam ediyor: “Temel varsayımlara göre, Ukrayna'nın ihracatının 2031 yılına kadar ancak 2021 seviyelerine toparlanması bekleniyor. Sonuç olarak, Doğu Avrupa'dan net ihracatın 2020-22 baz dönemine kıyasla yüzde 22'nin biraz üzerinde artması beklenirken, net ihracattaki mutlak büyüme son 10 yılda ulaşılan seviyenin yarısından azdır.” İşte bu noktada rapor, Türkiye ve Rusya’yı işaret ediyor: “Büyümenin, ihracatın sırasıyla yıllık yüzde 2.4 ve yüzde 1.9 artması beklenen Türkiye ve Rusya’da yoğunlaşması bekleniyor.
Yıllık yüzde 1.8 büyümeyle birleştiğinde Batı Avrupa'dan yapılan ihracatta bu, toplam Avrupa ve Orta Asya bölgesinin 2032 yılına kadar küçük bir net ticaret fazlasına ulaşması için yeterlidir.” Rapor bölgedeki diğer ihracat kalemlerini de şöyle sıralıyor: “Bölgenin toplam ihracatı, büyük ölçüde bitkisel ürün ihracatındaki yüzde 23'lük artışa bağlı olarak 2032 yılına kadar yüzde 19 artabilir; ancak hayvansal ürünlerde yüzde 12'lik daha düşük bir büyüme söz konusu. Tahıl ihracatının 2032 yılına kadar yüzde 20 veya 32 milyon ton artması bekleniyor; ek hacimlerin yarısından fazlası Rusya'dan kaynaklanıyor.
2032 yılına gelindiğinde, Avrupa ve Orta Asya bölgesi küresel tahıl ihracatının yüzde 36'sını oluşturacak; hem Yakın Doğu hem de Kuzey Afrika ile Sahraaltı Afrika önemli ithalatçılar olacak. Rusya'daki yoğunlaşmaya paralel olarak, 2032 yılına kadar ek tahıl ihracatının yarıdan fazlası buğday olacak ve bu da bölgenin toplam tahıl ihracatındaki payının artmasına yol açacak. Mısır ihracatının da artması ve 2032 yılına kadar bölgenin küresel mısır ticaretinin yüzde 22'sine katkıda bulunması bekleniyor.”
AB’den et ihracatı % 16 azalacak
Avrupa ve Orta Asya’nın dünya çapındaki canlı hayvan ürünleri ihracatının yüzde 40'ından fazlasına katkıda bulunduğuna dikkat çekilen “Tarımsal Görünüm 2023-2032” raporunda bu hacimlerin neredeyse yüzde 90'ının Avrupa Birliği'nden geldiğinin altı çiziliyor: “Avrupa Birliği 2032 yılına kadar hayvansal ürünlerdeki küresel ticaretin yüzde 46'sını oluşturuyor. Et ile süt ürünlerinde önemli bir payı olsa da Avrupa Birliği'nin hayvansal ürünler ihracatındaki büyümesinin geçtiğimiz 10 yıla kıyasla yavaşlaması bekleniyor.”
Azalan üretime paralel olarak Avrupa Birliği'nden et ihracatının da yüzde 16 oranında azalacağı öngörülüyor. Rapora göre, kümes hayvanı ve büyükbaş hayvan eti ihracatında istikrar sürecek, düşüşün bunun büyük bir kısmı domuz eti sektöründe yaşanacak. Domuz eti ihracatındaki azalma, domuz etinin küresel domuz eti ticaretindeki payının yüzde 31'e düşeceği anlamına geliyor.