'Borç-öz kaynak oranları şirketler için büyük bir risk'

Şirketlerin borç- öz kaynak oranlarının Türkiyede yüzde 100'leri aştığını belirten BİST Yönetim Kurulu Başkanı Ulussever, bunun şirketler için büyük risk oluşturduğunu söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Talat Ulussever, gelişmiş ülkelerde yüzde 70 seviyelerinde bulunan borç-öz kaynak oranının Türkiye'de yüzde 100'leri aştığını, şirketlerin öz kaynaklarından daha fazla borçlandığını ifade etti

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin 2015-2016 akademik yıl açılış törenine katılan Ulussever, burada yaptığı konuşmada, sanayi kuruluşlarında her geçen yıl artan borç-öz kaynak oranlarının şirketler için büyük bir risk faktörü oluşturduğunu söyledi. 

Bu borçlanmanın, sürdürülebilir büyümenin önündeki en önemli engellerden biri olduğunu vurgulayan Ulussever, "Yatırımcı tarafına baktığımızda Türkiye'deki yurtiçi tasarrufların yaklaşık üçte ikilik kısmının mevduata yönlendiği bir tabloyla karşılaşmaktayız. Borçlanmaya dayalı büyüme modelinin yanı sıra ekonomik büyümemizi daha güçlü hale getirebilmemiz için sermaye piyasaları öncülüğünde risk paylaşımına dayalı ürünlerin daha fazla yer aldığı yeni bir sisteme, oluşuma, hikayeye ihtiyaç duyulduğu açıktır" dedi.

Ulussever, Borsa İstanbul'un ana aktörü olduğu sermaye piyasasında, finansal araçlarla tasarruflara hareket ve canlılık kazandırıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Şirketler ve kuruluşlar, ihraç ettikleri sermaye piyasası araçlarını yatırımcılara sunarak büyümeleri için gerekli finansmana en düşük maliyetlerle ulaşabilmektedirler. Borsalar, finansal araçların kolaylıkla el değiştirmesini sağlayarak sermayenin el değiştirmesine ve halkın küçük tasarruflarla büyük şirketlere ortak olabilmesine imkan tanıyor. Ayrıca, sermayenin tabana yayılması gibi çok önemli işlevi de yerine getiriyor. Geliştirilecek yeni ürünler ve uygulamalarla sermayenin tabana yayılmasını kolaylaştırarak finansal katılımın artırılması, özellikle düşük ve orta gelir grubunun yüksek getirili ürünlere yatırım yapma imkanlarının çoğaltılması gerekmektedir. Böylece, ekonomik büyümeye katkıda bulunulurken, gelir adaletsizliğini de azaltma noktasında ilerleme sağlanacaktır."