'Kısıtlı faiz indirimi tatmin edici değil'

İTO'nun temmuz ayı Meclis toplantısında konuşan İbrahim Çağlar, MB'nin kısıtlı faiz indirimi kararını tatmin edici bulmadıklarını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İbrahim Çağlar, İTO'nun temmuz ayı Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) haziran ayında aldığı kararla politika faizini yüzde 8,75'e düşürmesine değinerek, "Bu kısıtlı indirim, büyüme ve üretim odaklı düşünen yani elini taşın altına koymuş olan bizleri tatmin etmedi" yorumunu yaptı. 

Mevcut oranları da yatırım ortamının iyileşmesinin önündeki engellerden biri olarak gördüklerini söyleyen Çağlar, bu noktada asıl yapılması gerekenin faiz oranlarına çok net bir darbe vurulması olduğunu ifade etti.  

Çağlar, "Küçük küçük indirimlerle değil etkin bir hamleyle bu işin nihayete erdirilmesi şart. Türkiye ayaklarındaki faiz prangasıyla yürümeye zorlanmamalı. Merkez Bankası'nın sadece enflasyon odaklı bir para politikası uygulamaması gerekiyor. Tıpkı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi enflasyon hedeflemesinin yanında büyüme ve işsizlik de dikkate alınmalıdır" diye konuştu.  

Haziran ayı enflasyonundaki sınırlı yükselişe karşılık, yaz ortasında düşüş yaşanacağını tahmin ettiklerini aktaran Çağlar, 2014 yılı ilk çeyreğine ait yüzde 4,3'lük büyüme rakamının yurtdışındaki beklentileri de iyileştirdiğine dikkati çekti.  

Çağlar, Dünya Bankası'nın da bunu gördüğünü ve Türkiye için öngördüğü büyüme tahminlerini yüzde 2,4'ten yüzde 3,5'e yükselttiğini hatırlattı. 

"Irak'ta insani boyut, ticari boyutun önüne geçmiş vaziyette" 

 Dış ticaretteki olumlu gelişmelerin de devam ettiğini belirten Çağlar, ihracatın mayıs ayında yüzde 3,6 arttığını, buna karşılık ithalatın yüzde 10,3 azaldığını anımsattı.  

Çağlar, geçen yılın aynı dönemine dış ticaret açığı 10 milyar dolara yakınken, bu yıl 7 milyar dolar düzeyine gerilediğini ifade ederek, "Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekçi, bazı şartları sağlayan ihracatçılara 5. Bölge teşviklerinin verilmesine yönelik bir çalışma yapıldığını ifade etti. Teşvikten yararlanmak için bir ihracat taahhüdü olacak. Henüz rakam belli değil ama Bakan'ın açıklamasına göre, firma 'ben şu kadar ihracat yapacağım' dedikten sonra teşvikten yararlanabilecek. Ben bunu çok doğru ve çok yerinde bir çalışma olarak görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.  

Türkiye'nin özellikle güney komşuları ekseninde görülen ve son günlerde artan sorunlara işaret eden Çağlar, Irak geneline yayılan olayların Türkiye ekonomisi açısından da birtakım olumsuzlukları beraberinde getirdiğini söyledi. 

Dış ticaret açısından Irak'ın Almanya'dan hemen sonra ikinci sırada bulunduğuna dikkati çeken Çağlar, ülkedeki olayların hemen ertesinde Irak'a olan ihracatın haziran ayı itibariyle yüzde 21 gerilediğini hatırlattı. Irak'ta kaybedilen pazarın ihracat rakamlarında görüldüğü üzere Avrupa'da karşılandığını belirten Çağlar, "Irak'ta yaşanan olayların insani boyutu, ticari boyuttan daha ön plana geçmiş vaziyette" dedi.  

Çağlar, bazı kurumların bu tür olayları fırsat bilip, "Türkiye'yi nasıl köşeye sıkıştırabiliriz" diye düşündüklerini savunarak, şöyle devam etti:  

"Onlar düşünsün dursun, biz işimize bakarız. Uluslararası bir derecelendirme kuruluşu Moody's de kalkmış, Irak'taki olayların kredi notumuzu olumsuz biçimde etkileyebileceğini ifade etmiş. Bölgede daha güçlü bir Türkiye'yi görenler de çeşitli kirli oyunları devreye sokma uğraşında. Şimdi Irak'ta yapılmak istenen de bu. Millet olarak bunların farkındayız. Ortada dikensiz gül bahçesi yok. Bazı riskler elbette var ancak bölge genelinde ve bilhassa da Irak'taki olayların ülke ekonomisinin tümünü etkileyecek büyük bir tehdit olduğunu düşünmemek lazım." 

Türkiye ekonomisinin üreten ve ürettiğini de satan bir ekonomi olduğunu vurgulayan Çağlar, "Pazar çeşitliliğimiz var. Alternatif piyasalara yönelme konusunda esnek bir yapıya sahibiz. Bir yerde ihracat daralırsa başka yerde ihracatımızı artırabiliyoruz. Yani elimiz kolumuz bağlı değil. Bir yerde sorun çıktığı zaman, başka tarafta çözümü bulabiliyoruz" ifadelerini kullandı.  

"Seçimler ikinci tura kalmadan sonuçlanmalı" 

 Çağlar, ağustos ayının Cumhurbaşkanlığı seçimi münasebetiyle Cumhuriyet tarihi açısından bir dönüm noktası olacağına işaret ederek, "Millet, Cumhurbaşkanını ilk defa kendisi seçecek. Seçim sürecinin ikinci tura kalmadan sonuçlanmasını canı yürekten arzuluyoruz. Çünkü biz ekonomiyi konuşmak istiyoruz" görüşünü paylaştı.  

Ramazan ayında paylaşmanın ve birlikteliğin öneminin çok daha iyi anlaşıldığını anlatan Çağlar, "Ama maalesef Filistinli kardeşlerimiz Ramazan ayını acıyla ve gözyaşıyla geçiriyor. İsrail'in Gazze'deki masum insanlar üzerindeki bu zulüm politikasını ve zalim yöntemlerini şiddetle kınıyoruz. Çok açıktır ki bu, devlet eliyle yapılan bir katliamdır. Yaşam hakkını hiçe sayan saldırılara karşı, uluslararası kamuoyunun da bir an evvel harekete geçmesini istiyoruz. Müslüman ülkelerin de bu noktada sesinin daha gür çıkması gerekiyor" şeklinde konuştu. 

"Haziran ayında İstanbul'da 4 bin 86 firma açıldı" 

İTO ve İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından hayata geçirilen Ticari Faaliyet Endeksi'nin sonuçlarını da paylaşan Çağlar, son verilere göre yaz ayları için ekonomiye yönelik beklentilerde genel olarak bir düşüş görüldüğünü anlattı. 

Üretim ve hizmet alanlarında Endeks'in genel olarak 50'nin üzerinde seyrettiğini vurgulayan Çağlar, şu bilgileri verdi: 

"Ticari Faaliyet Endeksi, üretim alanında mayıs ayında 51,6, haziranda 51,3, temmuzdaki ise 50,3 düzeyinde. Hizmet sektöründeyse mayısta 51,2, haziranda da 48,6, temmuzda 52,2 seviyesinde. Ancak ticaret alanına baktığımızda Endeks'in düşük olduğunu görüyoruz. Buna göre mayısta 46,8, haziranda 41,7, temmuzda da 43,2 sonucu çıkıyor. Eylül ayındaysa beklentiler olumlu yöne dönüyor ve endeks bu noktada artışa geçiyor. Buna göre eylül ayındaki Ticari Faaliyet Endeksi üretimde 60,2, hizmet alanında 55,3, ticaret alanında da 52,6 olarak gerçekleşmiş durumda." 

Çağlar, bu çalışmayla ayrıca mevzuat, kalifiye personel, vergi yükleri, kayıt dışılık ve tahsilat sorunlarının ekonominin başta gelen problemleri olarak ortaya çıktığını ifade etti.  

İstanbul'da açılan-kapanan şirket sayılarını da paylaşan Çağlar, haziran ayı içerisinde İstanbul'da geçen yıl 3 bin 552 firma açıldığını, bu yıl bu rakamın 4 bin 86'ya yükseldiğini söyledi. Geçen yıl haziran ayında 1.705 olan kapanan firma sayısının bu yıl bir miktar artarak 1.839'a çıktığını aktaran Çağlar, İTO'nun üye sayısının da 360 bin 465'e ulaştığını ifade etti. 

"Shopping Fest'ten alnımızın akıyla çıktık"

Geçen ay gerçekleştirilen İstanbul Shopping Fest etkinliğine de değinen Çağlar, "Oda olarak bu işten de alnımızın akıyla çıktık. Festival sonrasına ait ilk turizm rakamları da geldi. Buna göre haziran ayında gelen yabancı turist sayısı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 artış göstermiş. Geçen yılın haziran ayında 957 bin olan turist sayısı, bu yıl 1 milyon 100 bin sınırına dayanmış. Bu artış miktarı, Shopping Fest'e gösterilen ilginin açık yansımasıdır" yorumunu yaptı. 

Festivalin tam anlamıyla istedikleri seviyede olmadığına dikkati çeken Çağlar, Shopping Fest'in özellikle organizasyon noktasında gelecek yıllarda çok daha renkli geçmesi adına şimdiden projeler ürettiklerini ve küresel ölçekli bir eğlence ve alışveriş festivali olması için çalışmalara başladıklarını da sözlerine ekledi.