Rekabetçi kalkınma için şirketlerin eğitimi desteklemesi şart

Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından hazırlanan ‘Türk İş Dünyasında İşletmelerin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Uygulamalarında Eğitim’ raporuna göre eğitim alanındaki sosyal sorumluluk uygulamaları rekabet gücünü artırıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (KSS Türkiye) tarafından ‘Türk İş Dünyasında İşletmelerin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Uygulamalarında Eğitim’ raporu açıklandı.

KSS Türkiye Başkanı Serdar Dinler, “Araştırmalar, nitelikli iş gücüne sahip kurumların rakiplerine oranla yüzde 30 daha yüksek marka ve pazar değerine sahip olduğunu gösteriyor. Nitelikli iş gücüne yönelik kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları, işletmelerin rekabet gücünü artırırken, stratejik olarak da hedef kitleleri nezdinde konumlamaları güçlendirip, onların toplumsal ve ekonomik sorunların çözümünde ihtiyaç duydukları kamuoyunun oluşturmasını kolaylaştırıyor” diyor.

‘Türk İş Dünyasında İşletmelerin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Uygulamalarında Eğitim’ raporuna göre Türkiye’de işletmelerin gerçekleştirdiği kurumsal sosyal sorumluluk proje ve uygulamalarında eğitim en çok işlenen konuların başında geliyor.

Sadece tüketiciye erişimin aracı olmaktan çıkarılmalı

KSS Türkiye Başkanı Serdar Dinler “Ülkelerin ekonomik ve sosyal olarak kalkınması, daha rekabetçi ve daha inovatif olması için eğitim en önemli kriterlerden biri. Bu nedenle işletmelerin de eğitime önem vermesi kaçınılmaz bir olgu. İşletmelerin hazırladıkları kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde eğitim konusu sadece tüketiciye erişim için araç olmaktan çıkıp, mikro ölçekte şirketlerin ve makro ölçekte ülkenin eğitim ihtiyaçlarına yanıt verecek ölçüde değerlendirilmeli” yorumlarını yapıyor.

AB’de özel sektör müfredatı devletle birlikte değiştirecek

“SETAV tarafından hazırlanan ‘Türkiye’nin İnsan Kaynağının Belirlenmesi’ başlıklı araştırma, işletmelerin oldukça büyük bir kısmının gelecekte nitelikli eleman bulmanın daha da zorlaşacağını ve nitelikli eleman bulma sıkıntısı yaşayacaklarını düşündüklerini ortaya koyuyor” diyen Serdar Dinler, “Beceriler konusunda Avrupa’da da büyük bir sıkıntı var. Mezunların aldıkları eğitim ile becerileri eşleşmiyor. Bununla ilgili Avrupa’da bir komisyon kurdular. Avrupa Birliği üyesi olmayan Türkiye’den bu komisyondaki tek üyeyim. Avrupa’daki eğitim sisteminde, özel sektör müfredatı devletle beraber değiştirmeyi öneriyor. Şirketlerin ihtiyacına göre eğitim konuları şekillenecek. Ülkemizde de nitelikli iş gücü yaratılması için bu tür uygulamalara ihtiyaç var” diyor.

Türkiye’de inovasyon, girişimcilik ve teknoloji kültürü verilmiyor

Eğitim Politikaları Uzmanı Gökhan Yücel, “Öğrenciler arasında kültürel, beceri ve dijital dünya farklılıkları olabilir. Beceri bir şeyi bilmekten ziyade bildiklerinizi yapabilmeniz anlamına geliyor. Dünyada eğitimle ilgili 10 şey kullanılıyorsa bunun 9’u beceriden kaynaklanıyor. 21 yüzyıl becerileri neler diye bakarsak temelde dört beceriden bahsediliyor. Bunlar yaratıcılık, takım çalışması, iletişim ve eleştirel düşünce becerileri. Bu dört beceri dünyanın neresine giderseniz gidin karşınıza çıkar” diyor.

21. yüzyıl becerileri eğitime nasıl entegre edilir diye baktığımızda Estonya’nın örnek verilebileceğine değinen Gökhan Yücel “Çocuklara birinci sınıftan itibaren yazılım öğretiliyor. Birkaç ülke buna başladı. Örneğin İngiltere sistemi kendi ülkesine entegre etti. Dünyada herkes Skype kullanıyor ama kimse bu şirketin Estonya’dan çıktığını bilmiyor. Skype, geçtiğimiz yıl Microsoft’a 3,5 milyar dolara satıldı. Bu başarının arkasında çocukların 6-7 yaşından itibaren teknoloji, girişimcilik, inovasyon kültürünü almaları yatıyor. Bizde ise bu kültür okullarda verilmiyor” yorumlarını yapıyor.

“Eğitim sistemine daha fazla kaynak aktararak OECD’nin PISA değerlendirmesinde yukarıya çıkmak amaç olabilir ama daha fazla çalışmak her zaman iyi olmak anlamına gelmiyor” diyen Yücel, “PISA’daki yeri yükseltmek istiyorsanız eğitimin yanında çok daha geniş bir ekosistem, özgürlük ve yenilikçilik de yaratmak gerekiyor. Sadece PISA’ya odaklanmak sizi ileriye taşımayacaktır. Dünyada bizim çok net olarak bildiğimiz bir raporda çok net bir tespit var. Bugün dünyada okula başlayan çocukların yüzde 65’i henüz icat edilmemiş mesleklerde çalışmaya başlayacaklar. Bu çok keskin bir yargı olarak gelebilir ama Instagram ve WhatsApp henüz 5 yıllık şirketler ve biz onları hep varmışlar gibi kullanıyoruz” diye ekliyor.

21. yüzyıl becerileri ön plana çıkmıyor

KSS Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhun Göcenoğlu ise raporun içeriğine değinerek “Eğitimde Kurumsal Sosyal Sorumluluk uygulamalarının içeriklerine bakıldığında 21. yy becerilerinin ön plana çıkmadığını görüyoruz. Öte yandan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA ölçümlerinde, 2006 yılından beri fen alanında en üst düzeyde başarı gösteren öğrencilerimizin oranı yüzde 0. Dolayısıyla ekonomik kalkınmanın inovasyon ve teknolojik gelişme ile paralel olduğu düşünüldüğünde, KSS projelerinde, fen, bilim ve matematik içeriğinin geliştirilmesi önemli bir fırsat alanı olarak ortaya çıkıyor” bilgilerini veriyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir