Sadece ‘satıcı’ değil ‘çözüm ortağı’ olacak

İhracatçılar, küresel pazarlardaki korumacılık ve maliyet baskısını kırmak için 2026 rotasını ‘vizyoner çözüm ortaklığı’ olarak belirledi. TİM Başkanı Mustafa Gültepe’nin açıkladığı stratejiyle, ihracatçılar sadece ürün satan değil, sektörlerin geleceğine yön veren çözüm ortağına dönüşecek.

Sadece ‘satıcı’ değil ‘çözüm ortağı’ olacak

Küresel korumacı­lık tedbirleri, enf­lasyon ve döviz ku­ru baskısı gibi etkenlerle son iki yılda uluslararası pazar­larda fiyat rekabetine takı­lan Türk ihracatçısı, 2026 rotasını çizdi. İhracatçı, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) önderliğinde gelecek yıl ‘sa­dece satıcı değil vizyon be­lirleyen’ olmak için hem pa­zar hem de alıcı çeşitliliğini artıracak.

Özellikle gelişmiş pazarlarda sadece ikili iş gö­rüşmesi değil sektörel panel­lerde önemli oyuncular ve kanaat önderleriyle bir araya gelecek olan ihracatçı, 282 milyar dolar mal ihracatı he­define ulaşmak için sektörel kümelenme modelini hayata geçirecek. Böylece paydaş sektörler, beş kıtada belirle­nen bölgelerde ortak hareket ederek, tamamlayıcı ürünler­le alıcıya ulaşacak. 2026’da TİM tarafından gelişmemiş ve gelişmekte olan 25 ülkeye 22 genel ticaret heyeti, 16 ge­lişmiş ülkeye 16 sektörel he­yet düzenlenecek.

“Made in Türkiye markasına güveni pekiştireceğiz”

Türkiye’nin 2026 ihracat vizyonunu açıklayan TİM Başkanı Mustafa Gültepe, pa­zar çeşitliliğini artırmak ve ihracatçıları yeni alıcılarla buluşturmak için son üç yıl­da yoğunlaştırdıkları heyet programlarını 2026’da art­tırarak devam ettirecekleri­ni belirtti.

2025’te 31 ülkeye 32 heyet programı düzenle­yen TİM, 2026’da 38 ticaret heyeti ile ihracatçıları beş kı­tada alıcılarla buluşturacak. Birliklerin yapacağı etkinlik­lerle heyet sayısı 200’ü aşa­cak. Fuarları ve heyet prog­ramlarını Türkiye’nin üretim potansiyelini dünyaya tanıt­ma imkânı sağlayan en önem­li platformlar olarak gördük­lerini söyleyen Gültepe, “Ma­de in Türkiye markası bugün dünyada kalitenin ve güvenin adı olarak biliniyor.

Bu güve­ni kazanmak elbette kolay ol­madı. TİM olarak biz bu imajı daha da güçlendirmeyi, Ma­de in Türkiye markasına gü­veni pekiştirmeyi, ülkemize borç biliyoruz. İşte bu neden­le dünyanın neresinde olur­sa olsun, ihracatımıza katkı vereceğini değerlendirdiği­miz fuarlarda ihracatçı bir­liklerimizle yerimizi alır­ken aynı zamanda yoğun bir heyet programı yürütüyo­ruz. İhracatçılarımızı, Tica­ret Bakanlığımızın, TİM’in ve birliklerimizin kurumsal güvencesinde potansiyel alı­cı konumundaki firmaların doğrudan karar vericileriyle buluşturuyoruz” dedi.

Yeni nesil ‘TİM Vizyon Heyeti’ yollarda olacak

2025’te birliklerle beraber toplamda 200’e yakın heyet programı ve 300’ü aşkın fuar katılımı gerçekleştirdikleri­ni aktaran Gültepe, “Sadece TİM’in düzenlediği organi­zasyonlarda 546 firmamızı 31 ülkede 4 bine yakın alıcı ile bir araya getirdik. Yaklaşık 9 bin ikili iş görüşmesinde ih­racatçılarımız alıcılarla bir araya geldi” dedi.

TİM olarak heyet programlarını 2026’da daha da yoğunlaştıracakları­nı bildiren Gültepe, 2026’da toplam 38 adet heyet progra­mı düzenlemeyi hedefledik­lerini yineleyerek, “Bir başka ifadeyle sadece TİM olarak her ay ortalama en az üç tica­ret heyeti gerçekleştireceğiz. Birliklerimizin düzenleye­cekleri heyetlerle sayı 200’ü geçecek” dedi.

Yeni yılla bir­likte gelişmiş pazarlarda, ye­ni nesil ‘TİM Vizyon Heyet­leri’ dönemini başlatacakla­rını duyuran Gültepe, şöyle devam etti: “Artık program­larımızı sadece B2B görüş­melerle sınırlı tutmayacağız. Sektörel panellerde pazarın en önemli oyuncularını ve ka­naat önderlerini bir araya ge­tireceğiz. Yani heyet düzenle­diğimiz ülkeye ‘satıcı’ olmak­tan öteye sektörün geleceğini tartışan, vizyon belirleyen ve yön veren bir ‘çözüm ortağı’ olarak gideceğiz.”

“İhraç etmeye çalıştığımız enflasyonu kimse almıyor”

Üretim ve ihracat açısından son iki yılın zor geçtiğini söy­leyen Mustafa Gültepe, Tür­kiye’de üretim maliyetlerinin dolar bazında Asya’daki ra­kip ülkelere göre yüzde 60-65, Doğu Avrupa’dan yüzde 15- 20 daha pahalı olduğuna dik­kat çekerek şöyle devam etti: “Biz bir süredir dünyaya sa­dece ürün değil enflasyonu­muzu da ihraç etmeye çalışı­yoruz. Tabi kimse bunu satın almıyor. Dolayısıyla iddialı olduğumuz birçok sektörde rekabetçiliğimiz zayıfladı. İh­racat artışında arzu ettiğimiz çift haneli oranlara bir türlü ulaşamıyoruz. Bu yıl 11 aylık ihracatta yüzde 3.7 artıdayız. 2025’i 270 milyar dolar civa­rında bir ihracatla tamamla­yacağız. 11 ayda geçen yılın aynı dönemine göre 8.7 mil­yar dolar fazlamız var. Bu ar­tışta en büyük katkıyı otomo­tiv, savunma sanayi ve kimya sektörlerimiz verdi.”

“Net ihracat, ülke büyümesini aşağı çekiyor”

İhracat artışında 4.2 mil­yar dolarlık parite katkısı da eklediğinde tablonun daha da netleştiğini dile getiren Gül­tepe, “Verilerden de anlaşı­lacağı üzere ihracatı tabana yayma konusunda sıkıntıla­rımız devam ediyor. Son dört çeyrekte net ihracat büyüme­ye negatif yönde katkı verdi. Oysa sağlıklı ve sürdürüle­bilir ekonomik büyüme için katkıyı üretimden ve ihracat­tan almamız gerekiyor. Üre­tim ve ihracattaki gerileme imalat sanayi istihdamına da olumsuz yansıyor. SGK veri­lerine göre Eylül 2022’de yak­laşık 4 milyon 507 bin olan imalat sanayi istihdamı Eylül 2025’te, 3 milyon 925 bine ge­riledi. Bu sonuç, üç yılda ima­lat sanayi istihdamında 582 bin kayıp anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

TİM Başkanvekili Ahmet Güleç de yaptığı sunumda he­yet programlarında ihracat­çıların talep ve beklentile­ri doğrultusunda yenilikler yaptıklarını söyledi. Güleç, şöyle devam etti: “Genel ti­caret heyetlerimiz eski sis­temde devam edecek. Geliş­miş ülkeler için planladığımız sektörel buluşmaları ise kon­ferans, zirve ve iş görüşmeleri şeklinde düzenleyeceğiz. Bu konferans ve zirvelerde gitti­ğimiz ülkenin sektörlerinde önde gelen iş insanlarını bir araya getireceğiz. O isimler bizim organizasyonlarımıza katıldığında, bizimle bir ara­da olduğunda hem o ülkenin hem de diğer ülkelerde alıcı­larda ‘tedarik merkezi Türki­ye’ algısını güçlendireceğiz.”

“İhracat hedefi, ekonomi politikalarına bağlı”

Küresel ticarette 2026 yılının da zor geçeceğini, jeopolitik risklerin yanı sıra ticaret savaşları ve korumacılık önlemlerinin ihracatın yönünü belirleyen unsurlar olacağını söyleyen TİM Başkanı Mustafa Gültepe, ekonomi politikalarında bir değişim olmazsa 2026’nın da zor olacağını belirtti. Küresel risklerin ve korumacılık önlemlerinin arttığı bu süreçte yeniden rekabetçi koşullara dönmenin kritik önem taşıdığını vurgulayan Gültepe, “Dolayısıyla ihracatı önceleyen politikaları devreye almalıyız. Rekabetçiliğimizi kazanabilirsek Orta Vadeli Program’da (OVP) 2026 için öngörülen 282 milyar dolarlık mal ihracatı hedefini rahatlıkla yakalayabiliriz” diye konuştu. .

İhracata 45 milyar liralık destek geliyor

İhracatçının 2026 rotasının anlatıldığı toplantıda konuşan Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Bakanlık olarak ihracatçılara her türlü desteği verdiklerini söyledi. Kılıçkaya, “2025’te mal ihracatı için 25.5 milyar TL, hizmet ihracatı için ise 7.5 milyar TL olmak üzere toplamda 33 milyar TL destek kullandırdık. 2026’da mal ihracatı için 33, hizmet ihracatı için 12 milyar TL’lik kaynak ayrıldı. Genel ticaret heyetleri dışında 2026’de yeni bir vizyon geliyor” dedi.

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL