Bilinen dersler: Yeniden

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU dunyaweb@dunya.com

Son yazımı Merkez Bankası’nın (MB) geçen hafta yaptığı Para Politikası Kurulu’ndan (PPK) hemen sonra yazmışım: ‘Merkez Bankası karışıklığı biraz daha artırdı’ başlığını taşıyor. Aradan tam bir hafta geçti ve bu yazıyı yazdığım günün akşamında olağanüstü bir PPK toplantısı daha yapılacak.

Olağanüstü toplantının nedeni açık: Bir hafta önceki toplantıda alınan kararlar para politikasına ilişkin risk algılamasını artırdı. Riskin yükselmesinde, toplantıdan hemen önce ve sonra hükümet üyelerinin faiz kararı üzerinde konuşmaları da etkili oldu. Bunun tek istisnasını Sayın Ali Babacan’ın sağduyulu açıklamaları oluşturdu. Sayın Babacan’ın yaptıklarının dışındaki açıklamalar, MB’nin aldığı kararların teknik nedenlerle değil de hükümetin isteği doğrultusunda alındığı izlenimi yarattı. MB o kararları teknik nedenlerle almış olsa da bu izlenim ne yazık ki doğdu. Üstelik MB’nin kararları teknik olarak da doğru değildi.

Zaten hem ABD Merkez Bankası’nın (FED) aldığı kararlara ve yaptığı açıklamalara hem de 17 Aralık sonrasında yaşanan siyasi gelişmelere bağlı olarak Türkiye’ye ilişkin risk algılaması son derece yükselmişti. Bir önceki PPK toplantısı kararları ve ona ilişkin hükümet üyelerince yapılan açıklamalar yaraya tuz ekmek gibi oldu; risk algılaması daha da arttı.

Bir de bunun üstüne MB’nin nafile döviz müdahalesi geldi. Faiz ‘doğru’ düzeyde (yeterince yüksek) olmayınca, yüklü miktarda döviz satmanın risk algılamasının bu denli yükseldiği bir ortamda bir işe yaramayacağı açıktı. En azından kendi adıma ‘açıktı’; bu köşede defalarca yazdım. Ayrıca müdahalenin yapıldığı saatlerde katıldığım bir televizyon programında da tekrarladım. Düşündüğüm gibi oldu; işe yaramadı; döviz kuru daha da yükseldi.

Bu deneyimden alınacak çok sayıda ders var:

1) Faiz para politikasının en önemli aracıdır. Onu gerektiğinde yükseltmekten çekinmemek gerekir. Elbette faizin yükseltilmesi her şeyi güllük gülistanlık yapmaz. Ama para politikasının düzgün yürütülmemesinden ya da öyle algılanmasından doğan ek riskleri ortadan kaldırır.

2) Para politikası bir hükümetin en önemli iki kısa vadeli ekonomi politikası aracından biridir. Bu politikanın teknik nedenlerle alınmadığı izlenimini verecek şekilde hükümet üyelerinin demeçler vermeleri, para politikasının etkisini azaltır, kimi zaman da politika kararının amaçladığının tersine sonuçlar yaratır. Bu, bir hükümetin kendi ekonomi politikasını etkisizleştirici, hatta olumsuz sonuçlar doğurucu adımlar atması ile eş anlamlıdır.

3) Döviz kurundaki keskin yükselişin nedenleri ‘temel’ nedenlerse, döviz satarak o nedenleri ortadan kaldıramazsınız. Hele, bir de en önemli para politikası aracını yeterince kullanmadan (faizi artırmadan) böyle bir müdahale yapmak, boşa rezerv eritmek anlamına gelir.

4) Esneklik, karmaşık bir faiz politikası uygulamak demek değildir. Karmaşıklık anlaşılmayı güçleştirir, belirsizliği artırır. Finansal gerginliğin had safhaya vardığı bir ortamda karmaşıklık iyi bir şey değildir.

5) Geçmişte kriz yaratan sorunlar çözülmüş bile olunsa, farklı kırılganlıklarınız varsa, ‘bu defa farklı’ dememek gerekir. Finansal krizler tarihi her seferinde ‘bu defa farklı olmadığını’ gösteren örnekler ile doludur. Ama ‘bu defa farklı; artık krizlere bağışıklık kazandık’ düşüncesi ne yazık ki ortadan kalkmamıştır. Hep tedbirli olmak gerekir.   

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Havuz problemi 01 Ağustos 2018
Elbette zor ama mümkün 20 Haziran 2018
Bazı basit gerçekler 06 Haziran 2018