Enflasyon sıkıntı yaratır mı?

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Enflasyonu  kontrol  etmek Merkez bankasının işi. Ulusal para otoritesi her yıl için bir enflasyon hedefi belirliyor ve fiyat artışlarını bu hedefe yaklaştırmaya çalışıyor. Küresel kriz öncesinde fiyat istikrarı  ön plana çıktı ve daha da ciddiye alınır oldu. Merkez Bankaları tek hedefli  para kurumları haline geldi. Enflasyon hedeflemesi dönemi olarak anılan bu yıllarda Merkez Bankasının hedefi ıskalaması kendileri açısından üç sonuç üretti. Enflasyon hedeflemesi yapan Merkez Bankaları hesap verir hale geldi. Enflasyon hedefini belli ölçülerde şaşan Merkez Bankası bunun hesabını vermek durumunda kaldı. Bu bir. Hedefini tutturmayı beceremeyen Merkez Bankalarının itibar kaybetti. Bu iki. İtibarı zedelenen Merkez Bankalarının ekonomiye verdiği ulusal paranın da itibarı kalmadı. Ulusal paranın yerine başka paraların ikame edildiği bir sürecin önü açıldı. Bu da üç.

Türkiye tarihsel olarak bir yüksek enflasyon ülkesi. 2000 öncesi yıllarda bu özelliği çok belirgin. Dünyada enflasyon tek haneli rakamlarda dolaşırken bizde her yıl rekor kıracak düzeylere çıkan enflasyonlar yaşandı.  Tabii Türk Lirasının itibarı hızla geriledi. Çok yüksek düzeylere ulaşan para ikamesi dönemi yaşandı.

Bir kriz ve ardından 2001 yılı programı ile frene basıldı. Enflasyon kontrol altına alındı. Yıllık enflasyon önceki döneme göre  düşük düzeylere geriletildi.  Geriletildi dediysem de enflasyonu öyle düşük düzeyli tek hanelere çekmek mümkün olmadı. 2004 yılı sonunda yıllık bazda enflasyon hala yüzde 9.35 düzeyindeydi. 2009 yılından bu yana da yıllık enflasyon dört yılın üçünde yüzde altılı sayılarda dolaştı. 

Dahası, TC Merkez Bankasının  yıllık olarak belirlediği  enflasyon hedeflerini tutturmakta da pek başarılı olduğu söylenemez. Örtük ya da açık enflasyon hedeflemesi yapılan yılların çoğunda hedef aşıldı. Buna rağmen Merkez Bankası’nın itibarını  yeniden kazandığına tanık olduk. 

Bunun üç nedeni olduğunu düşünüyorum. Birisi çok yüksek düzeydeki enflasyonun hızla geriletilmiş olmasıdır. İkincisi bu dönemde bağımsızlığını kazanan Bankanın buna sahip çıkması ve büyük bir titizlikle korumasıdır. Üçüncü neden ise enflasyonun görece yüksek kaldığı yıllarda dahi enflasyon ürettiği düşünülen “çekirdek enflasyonun” düşük ve istikrarlı bir patikada kalmasıdır. Bunların  Merkez Bankasını itibarlı bankalar arasına soktuğunu düşünüyorum.

Son sıralarda Merkez Bankasının itibar bağlamındaki kazanımlarını tehdit edebilecek gelişmeler olduğunu düşünüyorum. Bunlardan iki tanesinin altının çizilmesinde fayda var.

Söz konusu gelişmelerin birisi enflasyon hedeflerinin sürekli aşılmasıdır.  Merkez Bankası’nın  kendi koyduğu enflasyon hedeflerini tutturmakta zorlandığı görülüyor.  Bunun temel nedeni enflasyon baskılarının  ulusal para otoritesinin etki alanı dışındaki gelişmelerden kaynaklanması olabilir. Son yıllarda gıda, emtia vb fiyatlar aracılığı ile yüksek dozlu enflasyon ithal ettiğimiz biliniyor. Dışarıdan gelen bu tür etkilerle yükselen enflasyon Merkez Bankasına sorun yaratır ama itibar kaybettirmez.

İtibar kaybı hedefi aşan enflasyonun Merkez Bankasının etkilediği fiyatlardan kaynaklanması halinde çıkar ortaya. Bu ayrımı yapabilmemizi mümkün kılan araçlar var elimizde. Çekirdek enflasyon tabir edilen, TÜİK’in özel kapsamlı Tüfe göstergeleri dediği fiyat endeksleri Merkez Bankasının etki alanı içinde gelişen fiyat hareketleri hakkında bilgi verir. Bu indekslerin işaret ettiği fiyat artışları genel (manşet) enflasyonun  altında hareket ediyorsa  mesele yok diye düşünülebilir. Çekirdek ve manşet enflasyon oranları birbirine çok yaklaşmış ve birlikte hareket etmeye başlamışsa  ise bu  Merkez Bankası kendi etki alanı içindeki enflasyonu kontrol etmekte zorlanıyor  diye yorumlanır. Çekirdek enflasyonun hızlanması itibar kaybının yolunu açabilecek ikinci gelişmedir.

Kısacası,  Merkez Bankası hedeflerini tutturamıyorsa ve bunda çekirdek enflasyonun hızlanması rol oynuyorsa itibar kaybı yakındır diye düşünmek mümkün. 

Hafta başında Ekim ayı enflasyon verileri açıklandı. Dikkatle inceledim. Bunlar geldi aklıma. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018