Kadınlar, Türkiye'nin yükselen gücü... Atak sırası onlarda...

Hakan GÜLDAĞ
Hakan GÜLDAĞ hakan.guldag@dunya.com

Bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü daha geride bıraktık...

Ne kaldı geriye?

Kadınlara yönelik şiddete ilişkin birkaç mesaj...

Küçümsemek için söylemiyorum...

Çok önemli...

Ama işin esasını yine teğet geçtiğimiz bir gerçek...

+++

Hangi veriye, hangi rakama bakarsanız bakın...

Türkiye'de kadınların sosyal ve siyasi hayattaki ağırlıkları zayıf...

Bunun kültürel ve psikolojik etkileri yadsınamaz...

Ama ekonomik etkileri de öyle...

Açık kı, kadınların ekonomiye katkıları yetersiz...

Çalışma hayatına katılımları henüz istenilen yerde olmaktan uzak...

Türkiye nüfusunun yarısını (2009: %49.9) kadınlar oluşturuyor.

Oysa Türkiye'de her dört çalışanın sadece biri (2009: %26) kadın...

Son TEPAV araştırmasına bakınca durum daha da vahim...

Hele, Avrupa ile karşılaştırınca...

Araştırmacı Ülker Şener'in "8 Mart'ın 101. Yılında Kadınlar" konulu çalışmasına göre...

Türkiye'de çalışma yaşamında yer alan kadınlar Avrupa'nın üçte biri...

Kadın istihdamı oranı AB'de yüzde 59.1...

Türkiye'de yüzde 22.3...

Sadece Avrupa değil, genele bakınca da durumumuz net:

Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre, kadınların işgücüne katılımında Türkiye, 139 ülke arasında sondan 9'uncu...

+++

Kadınların işgücüne katılımında karnemiz zayıf...

Anladık...

Ama eğilim ne yönde?

Artış hızı ne?

Maalesef, öyle bakınca, durum daha da vahim...

1985 yılında Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 44.3'tü...

Bugün 22.3...

Yani, artış yok...

Aksine müthiş bir erime var...

+++

Peki, bu erimenin nedeni?

Yanıt, büyük ölçüde, kırdan, köy yaşantısından kopan kadınların kente göçle birlikte istihdam dışında kalmasının oynadığı rolde...

Dile kolay...

Kentli nüfus oranı 1980'deki yüzde 43.9 düzeyinden bugün yüzde 75.5'e yükseldi.

Ancak, nedeni anlamak, gerçeği değiştirmiyor...

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK),  "kadının eve kapanması" tehlikesine dikkat çekiyor ve bunun "Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilediği" gerçeğine vurgu yapıyor.

+++

Gelelim girişimcilik cephesine...

Orada durum pek iç açıcı değil...

Türkiye'de işveren konumundaki kadınların oranı da yaklaşık yüzde 8...

Dünya ortalamalarına göre bir hayli düşük...

Gelişmekte olan ülkelerde girişimcilerin dörtte biri kadınlar oluşturuyor.

Gelişmiş ülkelerde bu oran çok daha yukarıda...

Örneğin ABD'de tüm girişimcilerin yüzde 38'i kadın...

+++

Ya bundan sonrası?

Kadınların işgücüne katılımında erime daha da mı şiddetlenecek?

Girişimcilikte kadınlar, erkeklerin bu kadar gerisinde kalmaya devam mı edecek?

Nüfusumuzun yarısı, hiç bir zaman çalışma hayatında hak ettiği yeri alamayacak mı?

Bu soruları sormakta haklıyız...

Ama ümitsizliğe kapılmakta değil...

Evet, tablo iyi görünmüyor...

Fakat değişiyor...

+++

Girişimci kadınlarla başlayalım...

2000'li yıllara gelindiğinde, kadın işverenlerin sayısı 35 bini zor buluyordu.

Toplam işverenler içindeki payı yüzde 3'ün biraz üzerindeydi...

10 yıl içinde sayı ikiye katlandı...

80 bine yükseldi...

Pay da yüzde 7.7'ye çıktı...

Yine aynı süreçte, bir yere bağlı olmadan kendi hesabına çalışan kadınların oranı da yüzde 10'lardan yüzde 20'lere tırmandı...

+++

İşte madalyonun bir başka yüzü...

Yönetici kadın sayısında ciddi artış var...

Girişimci ve yönetici kadın sayısında ciddi artış var...

Hatta bazı göstergelerde Avrupa'yı, Amerika'yı solluyoruz...

Geçenlerde gazetemize manşet yaptık:

Türkiye kadın CEO oranında dünya ikincisi!

Gerçekten de, Türkiye kadın CEO oranı yüzde 13 olan Finlandiya'dan sonra yüzde 12 ile dünyada ikinci sırada yer alıyor.

+++

Çalışan kadın sayısı da değişecek...

İşaretler o yönde...

Köyden kente göç, kadını çalışma hayatından koparmış görünüyor...

En azından biraz önce sizlerle paylaştığımız istatistiklere göre öyle...

Ancak öbür yanda, tarım dışında ücretli olarak çalışan kadınların sayısı artış eğiliminde...

Özellikle de 1990 sonrasında...

Tarım dışında ücretli çalışan kadınların oranı yüzde 16 civarındaydı, 20'ye yükseldi...

Bir diğer ifadeyle, her 6 kadından biri çalışma imkanı buluyordu...

Şimdi her 5 kadından biri...

+++

Tabii ki, yetmez...

Yetmeyecek de...

Hatırlayacaksınız...

DÜNYA'nın 30'uncu yılı için hazırladığımız ve bütün abonelerimizle paylaştığımız "Türkiye Ekonomisi - Dönüşümün 30 Yılı" çalışmamızda, Türkiye'de demografik yapıdaki değişimi de analiz etmiştik...

O analizimizde, kadınların çalışma hayatına katılm oranının önümüzdeki yıllarda yükselişini sürdüreceğini söylemiştik...

Yeni açıklanan bütün veriler, kadınların ekonomiye katkısının artacağını gösteriyor...

Giderek netleşen yeni eğilimler de...

+++

Hangi eğilimler mi?

Ekonomide gelişmenin yönüne bakın...

"Erkek egemen" sanayi sektörleri yerine, hizmetler sektörü öne çıkıyor...

Bankacılık, sigortacılık, bilişim, perakende, lojistik, danışmanlık, sağlık, hukuk, danışmanlık...

Yeni dönemin istihdam alanları...

Ve bu sektörlerde kadınların ağırlığı artıyor...

Bankacılıkta çalışanların yarısı şimdiden kadın... (%49.9)

Sigortacılıkta yarıdan fazla... (%55.7)

Bu kadarla kalmayacak...

"Kadınlara yatkın" olarak adlandırılan iş alanları önümüzdeki dönemde daha hızlı gelişecek...

Dahası uzmanlar, güçlü gözlem ve sezgileriyle, yüksek iletişim becerilerini göz önünde tutarak,  günümüzün "ağ" ekonomisinin kadınların düşünce yapısına ve iş yapma zihniyetine çok daha uygun olduğu görüşünü savunuyorlar. 

+++

Birçok meslekte kadınların oranı artıyor...

Doktorlar arasında kadınların oranı yüzde 35'e yaklaştı...

Avukat kadınlarınki ise yüzde 37'ye çıktı...

Mimarlar arasında yüzde 38'i buldu...

Eczacılıkta yüzde 51'i...

Bu gelişme, kadınların önümüzdeki dönemde daha çok gelir elde edecekleri anlamına geliyor...

Daha çok harcayacakları da...

Kadınların, aile bütçesinin yapılmasında ve gelirlerin harcanmasında giderek daha fazla söz ve karar hakkına sahip olmalarının önemli yansımaları olacak...

Hem toplumsal yaşama...

Hem ekonomiye...

+++

Devam edelim...

Eğitimli kadın sayısı giderek artıyor...

1930'lu yıllarda kadın nüfusunun yüzde 90'ı okuma yazma bilmiyordu...

Bugün bu oran yüzde 14...

Yüksek öğrenim gören genç kızların sayısındaki artış da sevindirici...

Yine 30'lı yıllardan örnek verelim...

1935'te kız öğrencilerin üniversite öğrencileri arasında oranı yüzde 15 civarındaydı...

Bugün yüzde 45'e yaklaştı...

"Erkek egemen" olarak görülen dallarda bile kız öğrenci sayısı büyüyor.

Değişimin yansıması net:

Bugün çalışan mühendisler içinde kadınların oranı yüzde 27.4...

Hiç dudak bükmeyin!

Bu oranın ABD'de yüzde 23 civarında olduğu göz önüne alındığında, bu oran hiç de yabana atılmamalı...

+++

Hepimizi eğiten öğretmenler arasında da kadınların ağırlığı artıyor...

İlköğretim öğretmenlerinde oran yüzde 50'yi geçti...

Yüksek öğrenimde de artış sürüyor...

Kadın doçent ve profesör öğretim görevlilerinin oranı henüz yüzde 30'larda...

Ama artacağı yönünde ümitlenebiliriz...

Çünkü üniversitelerdeki kadın araştırma görevlilerinin oranı yüzde 47'ye dayandı.

+++

Niyetimiz, ümit dağıtmak değil...

Nüfusun yarısının;

Ekonomiden siyasete...

Her alanda...

Hakkıyla katkı vermesinin önünde duran engellere göz kapamak...

İçi boş bir iyimserlik pompalamak da değil...

Biliyorsunuz, bizim işimiz gerçeklerle...

Verilerle...

Sizler için hazırladığımız, "Türkiye'nin Yeni Gücü: Kadınlar" çalışmasında da bunu yapmaya çalıştık...

Kadınların;

Ekonomiye nasıl dinamizm kazandırdıklarını...

Üretim ve tüketimde trendleri nasıl değiştirdiklerini...

Kariyer mücadelelerinin çalışma hayatını nasıl yeniden biçimlendirdiğini...

İnceledik...

Onlarla konuşarak...

Bizzat kendi ağızlarından;

Başarılarını...

Çalıştıkları kurumları nasıl yükselttiklerini...

Geleceği nasıl gördüklerini...

Anlatmaya çalıştık...

Umuyorum faydalanacaksınız...

+++

Bu kapsamlı çalışma, 8 Mart Kadınlar Günü için özel olarak hazırlandı...

Gazeteniz DÜNYA'nın eki olarak dağıtılıyor...

Yeri gelmişken söyleyeyim:

Hani, yazının girişinde;

"Hangi veriye, hangi rakama bakarsanız bakın...

Türkiye'de kadınların siyasetten ekonomiye ağırlıkları zayıf" dedik ya...

Bu DÜNYA için geçerli değil...

DÜNYA'da kadınların etkisi tepeden tırnağa hissedilir...

Yönetim Kurulu Başkanımız Didem Demirkent...

Genel Müdürümüz Hülya Koç...

Reklam Müdürümüz Meral Ögat...

Biraz önce bahsettiğim çalışmayı sizin için hazırlayan editörümüz Neşe Sönmez...

Gazetemizin en önemli haber birimleri de kadınlara emanet...

İstihbarat Şefimiz Özlem Ermiş Beyhan...

Finans Borsa Şefimiz Ece Ceyhun...

Yurt Haberleri Şefimiz Handan Sema Ceylan...

Dış Haberler Şefimiz Evrim Küçük...

Uluslararası İlişkiler Didem Eryar Ünlü...

Ve tabii vazgeçilmezlerimiz DÜNYA Büroları...

Bürolarımızı yöneten DÜNYA temsilcilerinin yarısı kadın...

Bu listeyi daha çok uzatabiliriz...

Şöyle bitirelim:

Türkiye'de gazeteciler arasında kadınların oranı yüzde 35...

Personel Müdürümüz Erkan Kahraman'dan aldığım bilgiye göre, DÜNYA Yazı İşleri'nde çalışan kadınların oranı yüzde 46...

Dergi Grubumuzda bu oran yüzde 72'ye çıkıyor...

Herşeyde onların damgası, onların emeği var...

Hepsine sonsuz teşekkürler...

Kadınlar Günü bir kez daha kutlu olsun...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar