Kız çocukları bilim, sanat ve sporla güçlenecek

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Birleşmiş Milletler; her gün milyonlarca kız çocuğunun karşılaştığı adaletsizliklere son vermek, kız çocuklarının haklarını korumak, topluma yaptıkları katkıları vurgulamak ve onları güçlendirmeye devam etmek amacıyla 11 Ekim gününü Dünya Kız Çocukları Günü olarak ilan etti.

UNICEF, UNFPA, UN Women ve Aydın Doğan Vakfı da Türkiye'de bu önemli günü kutlamak için 2015'ten bu yana konferanslar düzenliyor. Bu konferansların amacı, kız çocuklarına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın ortadan kalktığı bir dünya kurmayı amaçlayan ulusal ve küresel çalışmaları desteklemek.

Bugüne kadar; eğitimde fırsat eşitliği, çocuk yaşta evliliğe son vermek için kapsayıcı ve kaliteli eğitim, dayanıklılık ve değişim aktörleri olarak kız çocuklarının güçlendirilmesi gibi konuların masaya yatırıldığı konferansların bu seneki teması, “kız çocuklarının bilim, sanat ve spor yoluyla güçlenmesi” olarak belirlendi.

Çünkü; bilim, sanat ve spor; cinsiyet, ırk, din ve ülke sınırlarını aşma gücüne sahip.
Çünkü; kadınların spor dallarında her zamankinden daha görünür olduğu günümüzde, sporcu kadınlar ve kız çocukları; toplumsal cinsiyete ilişkin basmakalıp yargılara meydan okuyor, rol modeller olarak ilham veriyor, kadın ve erkeklerin eşit olduğunu gösteriyor.

Çünkü; sanatsal katılım; kız çocuklarının becerilerini ortaya koymasına yardımcı oluyor, toplumsal cinsiyete ilişkin basmakalıp yargıları sorgulayan hikâyeler anlatmalarını kolaylaştırıyor, kendilerini ifade etmelerine olanak sağlıyor, özgüvenlerini arttırıyor, hayatın ekonomik, toplumsal ve sosyal alanlarına daha fazla katkı yapmalarını sağlıyor.

Bilim, sanat ve sporun eğitimle birleşmesi de kız çocuklarının her alanda güçlenmesine büyük bir katkı sağlıyor.

Aydın Doğan Vakfı tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen "Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı”nın altını çizdiği gerçek şu: Kız çocuklarına yatırım yapmak, yalnızca onların geleceğine değil aynı zamanda insanlığın da geleceğine yatırım yapmak anlamına geliyor.

UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle, 131 milyon kız çocuğunun okula gidemediğine dikkat çekiyor. Duamelle’in verdiği bilgilere göre, 15-29 yaş aralığındaki genç kadınlar istihdam ve eğitime erişim konusunda erkeklere kıyasla üç kat daha fazla dezavantaj yaşıyorlar. 20 yaş altındaki her 10 genç kızdan biri cinsel şiddete maruz kalıyor.

“Bütün bu veriler, günümüzde insanlığın yarısının sistematik biçimde geri bırakıldığını, farklı türlerde ayrımcılık ve eşitsizliğe maruz kaldıklarını gösteriyor” diyen Duamelle, “Birlikte çalışarak sahici ve kalıcı olumlu değişimler yaratabiliriz. Unutmayalım ki kız çocuklarının eğitimine ve esenliklerine yatırım yaptığımızda, yalnızca onların geleceğine değil aynı zamanda insanlığın da geleceğine yatırım yapmış oluruz” diyor.

Baba Beni Okula Gönder Kampanyası ile uzun zamandan bu yana eğitimde fırsat eşitsizliğini sonlandırmak için çalışan Aydın Doğan Vakfı’nın Başkan Vekili Vuslat Doğan Sabancı, kız çocuklarının hayallerini gerçekleştirmesini sağlamayı amaçladıklarını, kız çocuklarına yatırım yapmak ve istediklerini yapabilecekleri konusunda toplumsal bir farkındalık yaratmak istediklerini söylüyor.

Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, “Kız çocukları eğitildiği ve iş hayatına katıldığı zaman ülkeler sosyal ve ekonomik olarak çok daha hızlı kalkınıyorlar. Bunun önemine dikkati çekmek istiyoruz” diyor.

Konferansın konuk konuşmacısı dünyaca ünlü Iraklı kadın aktivist Zianab Salbi ise, sesini “yükseltemeyen kadınların sesi” olarak çok etkili çalışmaları hayata geçiriyor.

Salbi, Türkiye’de de yayınlanan “Diktatörün Gölgesi” isimli kitabında, kız çocuklarının ve kadınların güçlenmesinin önemini kendi hayat hikayesinden esinlenerek anlatıyor.

Kurduğu Women for Women International örgütüyle, savaşlardan kurtulan kadınları sosyal ve ekonomik olarak destekleyen ve güçlendiren çalışmalar yapıyor Salbi. Bu çalışmalarla 10 farklı ülkede yaklaşık 420 bin kadına dokunuyor. Salbi’nin dikkat çektiği en önemli konu ise, değişimin kız ve erkek çocuklardan geleceği.

Yani bir yandan kız çocuklarını güçlendirirken, diğer yandan her zaman kadınların “yanında” duracak erkek çocuklarını yetiştirmemiz gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar