Ortadoğu'daki kaynama küresel piyasaları sarsabilir!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Küresel piyasaların olumsuz yönde renk vermemeye çabalıyor olması, beklentilerin olumsuzlaşmadığı ve kırılganlık algısının sinsice güçlenmeye devam etmediği anlamına gelmiyor. Geride bıraktığımız hafta genelinde İngiltere genel seçimleri ve Avrupa Merkez Bankası toplantısına odaklanan kesimler, en azından Haziran ayı sonuna kadar eğilimleri olumlu çizgide tutmaya çalıştı; fakat öngöremedikleri bir Katar Krizi ile tanışmak zorunda kaldılar. Ortaya çıkan gerginliğin giderek büyümesi ise hiç istemedikleri bir durumdu!

Sistemi oluşturan kurumsal yapı ve ciddi boyutta risk taşıyan kesimler, kısa vadeleri uç uca ekleyerek beklentileri düzeltmeye ve gelişmelerin kontrolden çıkmasını engellemeye çalışıyor. Fakat görmezden gelmek zorunda kaldıkları gelişmeler, evdeki hesabın çarşıya uymasını engelliyor; hiç istemedikleri halde gerçekler ile inatlaşmak mecburiyetinde kalıyor ve üstlendikleri yükümlülüklerin taşınamaz hale gelmesini önleyemiyorlar!

İngiltere genel seçimlerinden çıkabilecek olası sonuçların, kısa vadede küresel eğilimler üzerinde etkili olması beklenmiyordu. Çoğunluğu kaybetmiş olsa da muhtemelen iktidar değişmeyecek; Avrupa Birliğinden boşanma süreci devam edecek. Avrupa Merkez Bankası ise sürpriz yapmadı; faizler ve tahvil alım programı değişmedi, piyasaları üzebilecek yeni bir söylem gündeme gelmedi.

Fakat Ortadoğu'da tüm beklentileri alt üst edebilecek türden gelişmeler yaşanıyor. Söylemlere bakılır ise herkes Katar konusundaki gerginliğin acilen sonlandırılmasından yana; fakat gelişmeler hepsinin samimi olmadığını düşündürüyor! Yeni saflaşmalar, gerek siyasi ve gerek ise ekonomik belirsizliği artırıyor. Kuzey Irak yönetiminin bağımsızlık yönünde aldığı referandum kararı, terörle mücadele ettiğini söylenen ABD uçaklarının ısrarla Suriye ordusunu vurması türünden gelişmeler gerginliğin büyümesine katkı yapıyor. Yeni ABD yönetiminin çok yönlü beceriksizlikleri, güven bunalımını derinleştiriyor.

Katar krizinin ne yönde gelişim sergileyeceği konusunda tahmin yapmak giderek zorlaşıyor! ABD'nin vesayeti altındaki ülkelerin birbirine girmesi, terör tanımındaki algı farklılıkları bahanesiyle diğerlerinin birine karşı ağır yaptırım kararlarını devreye sokması normal bir durum sayılamaz. Yoğun baskı altına alınan Katar ise direnmeye devam edeceği sinyalleri vermeyi sürdürüyor. Yaptırımcıların sayısının artması, süreci tetikleyen beş ülkenin ciddi bir gelecek endişesi yaşamadıkları anlamına gelmiyor!

Hemen yukarıda özetlediğimiz tablo ile piyasalarda yaşanan gelişmeler uyumlu bir görüntü sergilemiyor. Büyümekte olan güvensizlik, petrol geliri kaynaklı birikimleri yeni arayışlara itebilir ve arz dalgalanmalarının sebepleri farklılaşabilir. Daha seçici güvenli liman arayışları gündeme gelebilir ve riskten kaçınma eğilimini güçlendirerek belirleyici olmasına sebep olabilir. Bu olasılık sermaye piyasalarının satış baskısı altında bunalmasına, başta petrol ve altın olmak üzere emtia fiyatlarındaki dalgalanmaların daha tehlikeli hale gelmesine sebep olabilir; piyasalarda işlem hacimleri ve fiyat oynaklıkları yıkıcı olabilecek şekilde istikrarsızlaşabilir!

Önümüzdeki hafta ABD Merkez Bankası Açık Piyasa İşlem Komitesi, salı ve çarşamba günleri toplanacak; muhtemelen dolar faizlerini bir çeyrek puan daha yükseltecekler. Geride bıraktığımız haftanın ikinci yarısında, altın ve devlet tahvillerinde yaşanan sınırlı gerileme daha çok bu konu ile ilişkili olabilir. Gelişmeler, bu ayın ikinci yarısının epey sıcak geçebileceğine ve gerginliklerin birbirlerini besleme potansiyelinin arttığına işaret ediyor.

Eşanlı olarak dolar faizlerinin yükselmesi ve Katar krizi nedeniyle ortaya çıkan gerginliğin artmaya devam etmesi olasılığının birleşik etkisi, sorunların ağırlaşması pahasına günün kurtarılmasını olanaksızlaştırabilir. Beklentilerde yaşanacak büyük değişim, başta hacimli risk taşıyanlar olmak üzere her kesimi yeni arayışlara zorlayabilir; bakış açılarının, önceliklerin ve stratejilerin acilen değişmesi gerekebilir. Belirsizlik ve kırılganlık yönündeki olumsuz algıların bir hafta öncesine göre kontrolsüz bir şekilde artmış olması, iyimser senaryoları çöp sepetine yollayabilir ve abonelerini çok üzebilir!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar