Otomotiv endüstrisi toplu sözleşme virajında…

Ömer Faruk ÇİFTÇİ
Ömer Faruk ÇİFTÇİ BURSA'dan omer.faruk@dunya.com

2017 otomotiv sektörü için çok önemli bir yıl. Geçtiğimiz yılı rekorlarla kapatan sektör üretimde ve ihracatta üzerine koyma hedefinde. Ancak bu yıl toplu sözleşmelerin yenilenecek olması ve 2015 yılında yaşananlar üreticileri endişelendiriyor. Haksız da sayılmazlar. 2015 yılında sendikalar iyi bir sınav verememişti.

Bursa’da, otomotiv işçileri Bosch firmasındaki uygulamayı emsal gösterip ‘ücret zammı’ talebiyle hukuksuz bir şekilde mayıs ayında iş bırakma eylemine başlamış, Oyak Renault Bursa fabrikasında başlayan, Tofaş ile devam eden eylemler başta Mako, Ototrim, Coşkunöz gibi yan sanayileri de etkileyerek üretimin durmasına neden olmuştu. Bursa’da Ficosa, Yazaki, Rollmech, Maysan Mando, SKT, Chassis Brakes International, Gemlik Valeo, Delphi, Farba gibi yan sanayilerde çalışan işçiler de eylemlere destek vermişti. Bursa sınırlarını da aşan eylemler o yıl Kocaeli’deki Ford ve Türk Traktör fabrikaları başta olmak üzere pek çok il ve yan sanayide de etkili olmuştu. Ülke genelinde yaşanan eylemler nedeniyle ihracat yüzde 29,45 gerilemişti. İki hafta devam eden eylemler bazı ana sanayilerin Türkiye’ye güvenlerini sarsmış, bakış açılarında da olumsuz etki yaratmıştı. Bu etki ilerleyen dönemlerde siparişlerde de etkisini göstermişti.

Bugünlerde fabrikalarda sendikalar arasında yetki devri hareketliliği yaşanmaya başladı. Sendikalar nisan sonuna kadar yetkileri tamamlayacak ve pek çok fabrikada sözleşme görüşmeleri için tarafl ar eylül ayında masaya oturacak. Sözleşme tarihi dolan bazı fabrikalarda görüşmeler geçen yıl sonu itibariyle başladı. Olumsuz sonuçlanan görüşmelerden sonra Ficosa ve TI otomotivde grev kararı alınmıştı. Ancak Türk Metal Sendikası’nın örgütlü olduğu her iki firmada da uzlaşma sağlanarak imzalar atıldı. Yapılan sözleşme 2017 eylül ayına kadar geçerli olacak. Eylül ayında talepler taban olmak üzere MESS ile yeniden masaya oturulacak. Sendika tarafı anlaşmanın bir kazanım olduğunu düşünüyor.

Toplu sözleşme görüşmelerinin bu yıl otomotiv sektörü açısından bir başka önemi daha bulunuyor. 2015 yılında eylemleri sonlandırmak için MESS ve Türk Metal Sendikası işçilere 2017 yılı Temmuz ayına kadar ayni ve nakdi yardım taahhüdünde bulunmuştu. Yardımlar belirlenen takvime göre işçilere yansıtıldı. Yeni dönemde masaya oturacak olan işveren işçilerin daha fazla talepkar olmasından endişeli. Zira işveren 2015 yılında yaşanan bu süreci “işçi sözleşmelerinin kırılması”, “hukukun çiğnenmesi” olarak görüyor ve sürecin özellikle Avrupalı üreticilerin Türkiye’ye olan güvenini ciddi oranda düşürdüğünü belirtiyor. Ayrıca sendikalar arası geçişlerden dolayı bu yıl toplu sözleşme süreçlerinde sendikaların daha agresif tutum sergileyeceğini, masaya getirilecek taleplerle oluşacak işçilik maliyetlerinin Türk otomotiv endüstrisinin uluslararası alandaki rekabetçiliğini olumsuz etkileyebileceğini düşünüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar