Otomotiv'deki daralma Bursa'yı üzecek...

Ömer Faruk ÇİFTÇİ
Ömer Faruk ÇİFTÇİ BURSA'dan omer.faruk@dunya.com

 

 

Otomotiv üretimindeki daralmaya işçi-işveren anlaşmazlığı da eklenirse sektör için 2013 beklenenden de zor geçer.

Sektörün önde gelen isimlerinin açıklamalarından anlıyoruz ki 2013 otomotiv için zorlu geçecek. Bu yılı genel olarak yaklaşık yüzde 10 daralma ile kapatacak olan sektör önümüzdeki yıl büyüme yerine 2012 rakamlarını korumaya çalışacak.
Şüphesiz ki bu olumsuz tablodan en çok etkilenecek illerin başında Bursa geliyor. 3 ana sanayi ve binlerce yan sanayi firmasının faaliyet gösterdiği Bursa'da üretimde yaşanacak düşüş doğal olarak istihdama da yansıyacak. Sektörden gelen verilere göre ana sanayilerden Tofaş bu yılı yüzde 10 daralma ile kapatacak. Oyak Renault ise Clio 4'de yakaladığı başarı ile üretim kapasitesini günden güne artırıyor. Görülen o ki Clio 4'ün satışları Renault'a birkaç yıl rahat nefes aldıracak.   Otomotiv sektöründe yaşanan sorunların temelinde AB'deki kriz yatıyor. AB ülkelerindeki geriye gidiş bugüne kadar gücünü korumaya çalışan Almanya'yı da etkiledi. AB'nin lokomotifi Almanya'dan gelen kötü sinyaller de gösteriyor ki AB belini kolay doğrultamayacak. 2013 hatta 2014'ün bile zor geçeceği görülüyor. Otomotiv İhracatçıları Birliği verilerine göre sektörün bu yıl ki ihracat rakamı 19 milyar dolar civarında. Hedef 20 milyar dolardı. 2013 için ise hedef yine 20 milyar dolar olarak öngörülüyor. Bu gelişmelere ilaveten sektörü bekleyen bir başka tehlikede toplu sözleşme görüşmeleri. Metal sendikaları bugünlerde masaya oturmaya hazırlanıyor. Bursa'da Türk İş'e bağlı Türk Metal Sendikasının 40 bin, DİSK'e bağlı Birleşik Metal Sendikası'nın toplu iş sözleşmesi yapılan 1200 (genel olarak 5 bin), Hak İş'e bağlı Çelik İş'in de yaklaşık 500 üyesi bulunuyor. Toplu sözleşme görüşmelerinde yetki Türk Metal Sendikası'nın elinde bulunuyor. Sendikalar işçi ücretlerine yüzde 25'e varan oranlarda zam talebinde bulunuyorlar. İşverenin bu oranda zam yapmasını beklemek üretimin geriye gittiği böylesi bir zor dönemde hayalcilikten öteye gitmez. Genel kanı işçi ile işvereninin anlaşamayacağı yönünde. Bu sonuç işçiyi greve, işvereni de lokavt hakkını kullanmaya zorlar.

Bizim AB'deki ekonomik krizden çok üretimdeki aksamalardan korkmamız gerekir. Bunun en sıcak örneğini geçtiğimiz günlerde Bursa'da yaşadık. Oyak Renault fabrikasında iki sendika taraftarları arasında sendikal mücadeleden dolayı yaşanan kavga üretimde aksamaya neden olmuş ve planlanan üretimin bir bölümü Fransa'ya kaydırılmıştı. Sıcak örnekten hareketle üretimde yaşanacak aksama Türkiye'ye yeni projelerin gelmesini de tehlikeye düşürür. Bu durumdan da Türkiye'de tekstil ve konfeksiyondan sonra en fazla istihdamın sağlandığı otomotiv ve yan sanayinin etkileneceğini unutmamalıyız!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar