Şimdi bahar zamanıdır...

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Geçtiğimiz ayları gerilerek geçirdik. Önceki yıllardan devralınan küresel ekonomi iklimi zaten sorunluydu. Ciddi parasal destek olmasına rağmen özellikle gelişmiş ekonomiler küresel krizden çıkıp, rahat nefes alacak konuma gelememişlerdi. Bu gelişmekte olan ekonomilerin büyüme performansını da geriletiyordu. Büyüyememe sorunu dünya ticaretini de yavaşlatmıştı. Ekonomiler iç talep sıkıntısı çekerken, ticaretin yavaşlaması dış talepten de medet umulmasını imkansız hale getiriyordu.

Bütün bunlar dünya ekonomisi ile ilgili beklentileri hep karanlık bir zeminde tutuyordu. Neresinden baksanız olumlu bir gelecek perspektifi yoktu ortada.

Yıla beklenti düzeltecek gelişmelerle başlamadık. Haber akışı olumsuzdu. Başlangıçta biraz doğu Asya ile oyalandık. Çin’de büyümenin yavaşladığı haberi can sıktı. Çünkü gelişmiş ülkeler kıpırdayamazken Çin’in hızlı büyümesi öteki ülkeler açısından çekici güç oluyordu. Bunun ardından Hindistan’da da ekonominin teklemeye başladığı ortaya çıktı. Artık Asya mucizesinin sonuna gelindiği gibi bir izlenim doğdu.

Bunların üstüne bahar aylarından başlayarak yeni olumsuzluklar geldi. FED birkaç yıldır sürdürdüğü parasal genişlemeyi önce durdurup, sonra geriletmeye başlayacağını açıkladı.Bu dünya ekonomisini yüzdüren likidite bolluğunun sonuna gelindiği anlamına geliyordu. Belki büyüyememe gibi bir sorun vardı ama hiç olmazsa kimse dibe vurup, boğulmuyordu.FED’in salt niyet beyanı dahi havayı daha da karartmaya yetti.

FED’in ilk darbe etkisi geçer gibi olurken bu defa ABD’de de siyesi çekişme önce bütçe sürecini tıkadı, ardından borçlanma sınırını yükseltme isteği geri çevrildi. ABD ekonomisi teknik iflas konumuna geldi. Sinirler iyice gerildi.                           

Popüler iktisat dili bu tür olumsuz gelişmeleri ve beklenti kararmalarını mevsim benzetmesi ile anlatır. Bu dille anlatmak gerekirse bu yılın ilk on ayı için sonbahar- kış benzetmesi uygun olur.

Dikkat ettiyseniz son haftalarda kış havasının biraz düzelmeye başladığı beklentisi yaratan gelişmeler var. Bu duruma da bahar havası diyoruz. Bahar havasının oluşumunda önemli rol oynayan üç önemli gelişme oldu.

Birinci sırada büyüme konusundaki karamsarlığı azaltacak gelişmeler var. Aslında kronolojik olarak da böyle. Önce Çin’deki yavaşlamanın arızi olduğu ve ekonominin yeniden yıl başındaki temposuna döndüğü anlaşıldı. Bu Asya mucizesine itibarını iade etti. Sonrasında, büyümeye ilişkin veriler hep bir öncekinden iyi olmaya başladı.

Başı ABD çekti demek sanırım yanlış olmaz. Yaz aylarında FED takıntısı sıkıntı yaratmaya devam ederken ABD ekonomisinde büyümenin toparlanmaya başladığına dair haberler gelmeye başladı. Olumsuzluk gürültüsünün gölgesinde kalan bu habere pek itibar edilmedi. Sonrasında gelen veri akışı toparlanmanın yerleşik hale geldiğini gösterdi. Belli bir gecikmeyle ve birkaç doz düşük tempo ile bu görüntüye Avrupa Birliği da katıldı. En azından Avrupa’nın yeniden dibe gittiğini gösteren bulgular ortadan kalktı, yakın gelecekte pozitif büyümeye geçileceğini gösteren işaretler çoğaldı. Dünya ekonomisinin geleceğine ilişkin bir perspektif oluşmaya başladı.

Bahar havası getiren ikinci gelişme temel risk unsurunun ağırlığını kaybetmeye başlamış olması. Yaz boyu beklenti bozulmasının merkezinde yer alan FED’in likidite kısacağı yönündeki haberler son haftalarda tam anlamıyla tavsadı. Bir yandan bu niyetin hemen uygulamaya aktarılamayacağına ilişkin değerlendirmeler bir yandan da bizzat FED’in bu konuda kararsızlığa sürüklendiği şeklindeki izlenim olayın vahim boyuttan çıkıp, ileriye dönük bir olasılık haline dönüşmesine neden oldu. Yaz aylarını zehir eden likidite fırtınası hız kesti anlayacağınız.

Son günlerde iktisadi iklimi bütünüyle bir bahar havası kıvamına dönüştüren üçüncü bir gelişme oldu. Dünya siyaseti ve ekonomisi için ciddi tehdit oluşturan bir kronik sorunun çözümü yolunda ciddi adımlar atıldı. İran ile ulaşılan uzlaşma temel gerilim noktalarından birisini ciddi ölçüde yumuşattı, ciddi bir gevşeme yarattı. 

Bütün bu gelişmeler beklentileri olumluya çevirdi. Piyasalar eğlence alanına döndü. Son bir iki gündür piyasa göstergeleri hep yüz güldürüyor. Piyasa göstergelerinin oynak olduğunu ve çabuk değiştiğini biliyoruz. Ama, yine de, “Şimdi bahar zamanıdır” deyip, keyfini çıkartmak gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018