TOBB'un 'alkışmetre'sinden mesajlar

Hakan GÜLDAĞ
Hakan GÜLDAĞ hakan.guldag@dunya.com

 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türk iş dünyasının çatı örgütü...
Bünyesindeki 365 oda ve borsaya milyonu aşan firma kayıtlı...
Geçen hafta TOBB'un Genel Kurulu vardı...
Çok çeşitli büyüklüklerde 1.200.000 firmayı temsil eden delegeler genel kurulda buluştu...
67'nci kez...
  ***
TOBB'un genel kurulları barometre gibidir...
Sadece iş dünyası için değil...
Tüm Türkiye için...
1500'den fazla delegesiyle, Oda ve borsa başkanlarıyla...
Sektör meclisi üyeleriyle...
Anadolu'nun dört bir yanından ve Trakya'dan gelen TOBB üyeleri kanaatlerini genel kurula yansıtırlar...
  ***
Bu anlamda, TOBB genel kurullarında Türkiye'nin nabzı atar... Üyeler bunun farkındadır...
Kürsüye çıkan Türkiye'nin liderleri de...
Bu buluşmada hem önemli mesajlar verilir...
Hem de alınır...
Özellikle siyasiler cephesinden...
Örneğin geçen yılki genel kurul...
Yine mayıs ayındaydı...
12 Haziran 2011 Genel Seçimleri'nin hemen öncesinde...
AK Parti'nin 12 Eylül 2010 Referandumu sonrasında gücünü koruduğunu...
Buna karşılık CHP'nin de Baykal dönemine göre daha fazla ilgi gördüğünü izlemiştik...
  ***  
TOBB Genel Kurulu mesajlarını alkışla verir...
Biz gazeteciler de bu 'alkışmetre'yi dikkatle izleriz...
Kulağımız kürsüdeyse, gözümüz daha çok salonda, delegelerin üzerindedir... Kimin, hangi mesajına nasıl tepki veriliyor? Çünkü alkışların şiddeti başlı başına mesajdır...
Ve aynı zamanda, Anadolu iş dünyasının, KOBİ'lerin gündeminde nelerin öne çıktığının da aynasıdır...

 

hakan_tobb.jpg
 

  ***  
Bu kez de öyle oldu...
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) kampüsündeki spor salonunu dolduran delegeler mesajlarını alkışlarla verdiler...
D2'de oturan küçük bir grup hariç...
Tempo tutarak bir siyasi lider lehine tezahürat yapılması, TOBB genel kurullarında alışmadığımız bir görüntüydü...
Bir an kendimizi bir partinin kongresinde hissettik...
En azından son 11 yıldır rastlanmayan bu tür tezahürat garipsendi...
  ***  
Baktım, herkes birbirine soruyor: Kim bunlar? "Genç girişimciler" diyenler oldu... "AK Parti gençlik
kollarından gelmişler" diyenler de... Sonradan öğrendik ki, Ankara Ticaret Odası'nın misafirleriymiş...
Öğrendiğimiz kadarıyla, TOBB yönetimi de bu "amigoluk"tan rahatsız olmuş...
Dahası, "acaba Başbakan'dan sonra konuşan CHP liderine ve MHP temsilcisine aleyhte tezahürat yaparlar mı" diye tedirginlik duyulmuş...
Her neyse...
Salon zaten TOBB'da alışılmadık bu tezarühata kapılmadı...
Başbakan Erdoğan'ın salondan ayrılmasıyla birlikte anında dağılan bu grubu hariç tutarsak, alkış barometresi bu kez de işledi...
Önce liderlerle başlayalım...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan salona hem girerken hem de ayrılırken yoğun alkış aldı... Aslına bakarsanız, Başbakan'ın konuşması, bir önceki genel kurula göre çok daha düşük tansiyonluydu...
Belki düşük tansiyonun, belki zorunlu ihtiyaç molalarının etkisiyle salonda boşluklar oluştu...
Başbakan'ın konuşmasının sonuna doğru salonun yüzde 15- 20'si kadarı boştu...
  ***  
Başbakan Erdoğan'ın salondan en çok alkış aldığı sözleri PKK'ya ve adını vermese de BDP'ye yönelik eleştirileriydi...
Başbakan'ın ekonomiye yönelik mesajları da alkış aldı...
Özellikle, "2002'de Türkiye'nin IMF'ye 23.5 milyar dolar olan borcunun bugün 1.9 milyar dolara indiği" müjdesini verdiği bölümde...
"IMF ile 4 yılı aşkın süredir standby anlaşması yapmıyoruz..."
"Bu yıl sonunda Merkez Bankası'nın döviz rezervini 100 milyar dolara ulaştıracağız..."
"Ne bizden sonraki hükümetlere ne bizden sonraki nesillere asla ve asla böyle bir fatura yüklemeyeceğiz" sözleri de bol bol alkış aldı salondan...
  ***  
Ama çok az ya da hiç alkış almayan vurguları da oldu Başbakan'ın...
Örneğin, TOBB üyelerine, "Şimdi yatırım sırası sizde...
Güneydoğu'ya gidin, yatırım yapın" sözlerine alkış zayıftı...
Ya da küresel krizin Türkiye'ye etkilerine yönelik, "Teğet geçecek dedik. Teğet geçti" sözleri...
Hiç alkış almadı...
Konuşmasının sonunda, "21. yüzyılı bir Türkiye yüzyılı haline getireceğiz" sözleri ise TOBB delegelerinden en çok alkış alan bölümlerden biri oldu...
  ***  
Genel Kurul'da divana başkanlık eden Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, CHP Genel Başkanı'nı kürsüye davet ettiğinde salonda kalanların sayısı neredeyse yarıya inmişti...
Uzun konuşmalarla yorulan delegeler nefeslenme ihtiyacındaydı...
Buna rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye gelirken kendisini dinlemek için kalan delegelerden güçlü bir alkış aldı...
Aynen, konuşmasının başında sorduğu iki soruya alkışla aldığı yanıt gibi...
"Elinizi vicdanınıza koyun, kendinize sorun" dedi Kılıçdaroğlu; "Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirirsem başıma birşey gelir mi?"
"Ben telefonda konuşurken acaba telefonum dinleniyor mu?" Sonra sorularını üçe çıkardı Kılıçdaroğlu ve sordu; "Medya özgürlüğü var mı, yok mu?"
Bu soruya aldığı alkış ilk iki  soruya göre çok daha zayıftı...
  ***  
Daha sonra salon dışında sohbet ettiğimiz kimi TOBB üyeleri, "Keşke konuşmasına ekonomiden girseydi" yorumunda bulundu...
Toplantıyı birlikte izlediğimiz kimi meslektaşlar ise, CHP liderinin önceki genel kuruldaki konuşmasına göre salondan aldığı elektriğin "daha zayıf" olduğu yönündeki gözlemlerini paylaştılar...
Doğrusu, daha sonra Kılıçdaroğlu'nu dinlemek üzere salona dönenler olduysa da, kürsüyle salon arasındaki elektrik akımı program yoğunluğunun etkisiyle giderek düştü...
Bu nedenle, Kılıçdaroğlu'ndan sonra kürsüye gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal'ın yer yer önemli mesajlar içeren konuşması da gerek salon yorgunluğu gerekse genel
başkan seviyesinde temsil edilmemenin etkisiyle oldukça az sayıda delege tarafından dinlenebildi...
  ***  
Evet, siyasilerin TOBB delegeleriyle hali pür meali böyleydi...
Gelelim TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na...
Hemen söyleyeyim...
Başkan Hisarcıklıoğlu'nun performansı siyasi liderlerden çok daha iyiydi...
Tıklım tıklım dolu salona konuştu...
Verdiği mesajlara en çok ve sık alkışı o aldı...
"Yapanın yanına kar kalmadığı bir adalet sistemi istiyoruz..."
sözleri büyük alkış aldı...
"Allah'tan sonra gönül rahatlığıyla sığınacağımız bir yargı sistemi" isteği de...
  ***  
Cari açık riskine karşı özellikle önem verilmesini istediği üç sektör aynı oranda alkış almadı salondan...
Tarıma alkış kuvvetliydi...
Turizm ve deniz taşımacılığına ise zayıf...
Hisarcıklığlu'nun KOSGEB'in aktifleştirilmesi nedeniyle Başbakan'a teşekkürü salondan destek aldı...
"Perakende sektöründe yaşanan kuralsızlık, ekonomide önemli bir adaletsizlik kaynağı" sözleri ise tüm konuşması boyunca en yoğun alkış alan bölümlerden biri olarak öne çıktı...
"Vergi ve sigorta pirimi"ni aksatmamış olanları ödüllendirecek bir sistem" talebi de salondan önemli destek gördü...
  ***  
TOBB Başkanı delegelerden en çok hangi sözleriyle alkış aldı diye sorarsanız...
İki eleştiriye diye yanıtlayacağım...
Amiyane tabiriyle, iki "fırça"ya...
Birincisi, yeşil pasaport meselesi nedeniyle bürokratlara attığı fırça...
İkincisi, kredi musluklarını kıstığını söylediği bankalara attığı fırça...
"Elinde yeşil pasaportu olan zihniyet önümüze duvarlar ördü" dedi...
Salondan güçlü alkış aldı...
Keza, bankalara "Anadolu'dan gelen talepleri oyalıyorsunuz...
Hatta vicdansızca davranıyorsunuz" dedi...
Salondan güçlü alkışlarla karşılık aldı...
Kamuyu, " haksız ve vicdansız duruş sergileyen bankalar için ciddi ve somut önlem almaya" çağırması da öyle...
  ***  
Hisarcıklıoğlu, yeni Türk Ticaret Kanunu'na da değindi...
"Devrim niteliğinde..." dedi...
Arkasından da ilgili bakanlar Ali Babacan, Hayati Yazıcı ve Sadullah Ergin'e teşekkür etti...
Delegeler bu sözlere hiç ama hiç tepki vermedi...
Ama ne zaman ki, "iş dünyamızca dile getirilen değişiklik taleplerini dikkate alarak, revizyon çalışmalarını başlatmalarından dolayı, Başbakan ve ilgili bakanlara teşekkür" etti...
Alkışlarla desteklendi...
Maliye Bakanlığı'nın e-haciz uygulamasına yönelik eleştirileri  de...
Adalet Bakanlığı'nın ev eşyalarına hacizi kaldıran düzenlemeye övgüsü de alkışlandı...
  ***  
Bazı mesajlara salonun farklı tavır sergilediği de görüldü...
Daha çok da siyasi liderlerin konuşması sırasında...
Ama TOBB Başkanı'nın konuşması sırasında da bunu iki kez gözlemlemek mümkündü...
Birincisi eğitim konusundaydı...
Dini eğitimle ilgili kısıtlamaların kaldırılmasını doğru bulduğunu söylediğinde, Hisarcıklıoğlu, delegelerin önemli bir bölümü tarafından hararetle alkışlanırken, delegelerin diğer bir bölümü kollarını kavuşturmuş oturuyordu...
Eğitimin kalitesinde daha fazla mesafe alınması yönündeki talebi ve eğitim sisteminin mesleki ve teknik eğitim alanının zayıf kaldığına yönelik eleştirisine daha yaygın bir alkışlı katılım oldu...
  ***  
İkinci konu ise 'başkanlık' meselesi oldu...
Aslına bakarsanız Hisarcıklıoğlu 'başkanlık' sözcüğünü hiç telaffuz etmedi...
Ama "mevcut yönetim sistemi istikrarsızlık kaynağı olmaya aday" dedi...
Ve ekledi: "Hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan halkın oyuna dayanacağı için birlikte çalışmalarında sıkıntı yaşanabilir..."
İstikrarı güçlendirmek için, halkoyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın ve Başbakan'ın yetkileri yeniden düzenlenmeli. Bu konudaki düzenlemelerin yeni Anayasa'yla birlikte yapılması, Türkiye'nin
geleceği için hayati önem taşıyor..."
Bu sözleri salondan alkış aldı almasına...
Ama "halkın yeni Anayasa'dan hala en üyük beklentisi adalet ve özgürlüklerdir" sözleri daha geniş katılımla destek gördü...
  ***  
67'nci genel kuruldan izlenimlerim böyle...
Ankara'dan dönüş yolunda, genel kurulu birlikte izlediğimiz başyazarımız Osman S. Arolat, "Geçmiş genel kurullara göre heyecan eksikti ama olumlu bir hava vardı" dedi...
Gerçekten de, TOBB ile hükümet arasındaki bahar havası genel kurula da yansımış görünüyordu...
Buna karşılık muhalefet de kesinlikle dışlanmamıştı...
Eleştiriler yapıldı ama üslup her düzeyde yumuşaktı...
Görünen o ki, Türkiye'de siyaset önümüzdeki dönemde yeniden şekillenecek...
Taşlar yerinden oynayacak...
Başkanlık tartışmalarına bakarsanız, belki de bütünüyle...
Bu süreçte herkes ilişkilerini, işbirliklerini yeniden ayarlama çabasında...
Ve taşlar yeniden yerine oturana kadar, kimse kimseyi küstürme niyetinde değil...
Evet... Bir akademisyen dostumusun dediği gibi; kimseyle kötü olmamak, bu sürecin temel belirleyicisi ise, Türkiye'nin kanaat önderlerinin önemli bir bölümünü buluşturan 67inci TOBB Genel Kurulu bu yönde olumlu mesajlar verdi...

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar