Hayallerimize dokunabileceğiz

Hayallerimize üç boyutlu olarak dokunabileceğiz günler de geldi çattı işte. Kâğıt üzerine yaptığımız bir karalamayı baskı merkezine götürüp “şunun bir çıktısını alıver bana” dediğimizde, birkaç saat içerisinde onu ellerimizde tutmak olası artık

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Hayallerimize üç boyutlu olarak dokunabileceğiz günler de geldi çattı işte. Kâğıt üzerine yaptığımız bir karalamayı baskı merkezine götürüp “şunun bir çıktısını alıver bana” dediğimizde, birkaç saat içerisinde onu ellerimizde tutmak olası artık. Hem de çok büyük maliyetler ödemeden, bugün için bile makul fiyatlarla bunu gerçekleştirebiliyoruz. Bu yazıcıları, kaliteli bir dizüstü fiyatına satın alıp evde denemeler yapmamız da mümkün.

Bu teknolojik gelişme sanata henüz yeterince yansımıyor, ama o günlerin de yakın olduğunu düşünüyorum. Hayal gücünü zorlayan çalışmalardan oluşan sergileri gezerken, kimilerimiz şaşıracak, bazılarımız da “evdeki yazıcımla ben de bunları yapabilirim” diyeceğizdir mutlaka. Tıpkı bir zamanlar, Picasso’nun yapıtlarını görenlerin söylediği gibi!

Geleceğin ailesinde masalarımızın üzerinde sevdiklerimizin fotoğraflarının bulunduğu çerçeveler de tarih olacak yakında. Onların yerini yazıcıdan basılmış üç boyutlu heykelcikler alacak. Her şey çok gerçekçi olacağından, “bu fotoğrafta şişman çıkmışım” gibi yorumlar da artık yapılamayacak!
Hepimizin üç boyutlu yazıcılarda kullanılan alçıtaşı tozundan üretilmiş minyatürleri, gerçekleri olduğu gibi yansıtacak (tabii yine photoshop’ta rötuş hakları saklı kalarak!). 

Bu arada heykeltraşlar işsiz mi kalacaklar? gibi bir soru da aklımıza gelebilir. Düşünün bir büstünüzü veya heykelinizi yaptırmak istiyorsunuz, saatlerce poz vermeniz, milyarlarca lira ödemeniz gerekirken bir sanatçıya; birkaç bin liraya birkaç saatte tıpatıp aynınız üretilebiliyor. Hem de istediğiniz sayıda... Bütün sevdiklerinize onları dağıtıp “ölümsüzlük”ünüzü pekiştirebiliyorsunuz!

Uzmanlar, üç, beş yıl içerisinde bu yazıcıların baskı hızlarının artacağını, maliyetlerinin ise düşeceğini tahmin ediyorlar. Bir peçete üzerine çizilen eskizi bile üç boyutlu yazıcılarla nesneye dönüştürmenin mümkün olduğu bir dünyada “acaba buluş enflasyonu mu yaşanır?” sorusu da hemen akla geliyor. Yani maddi imkânsızlık, diye bir şey olmadığında, kıyıda köşede kalmış gizli dâhiler ortaya çıktığında nelerle karşılaşacağız, doğrusu çok merak ediyorum.

Böyle bir dünya daha mı güzel olacak, yoksa 20. yüzyıla tanık olanlar, “ah, nerede o eski, güzel günler mi diyecekler?” bu da bir başka muamma...

Evet, üç boyutlu yazıcılar en önemli buluşlar arasında. Önümüzdeki yıllarda dayanıklı plastik, polikarbon, cam, kauçuk, titanyum gibi farklı malzemelerle de baskı yapılabilecekler. Böylelikle yukarıdaki fantezilerimizin ötesinde özellikle tıp alanında çok faydalı olacakları bugünden belli. Yapay beyin dokusundan kemik, organ üretmeye kadar birçok yönde katkı yapacakları tartışılmaz bir gerçek.
Tabii evdeki aletlerimizin bozulan parçalarını da birebir üretmek mümkün olabilecek bu cihazlarda. Ama yine de beni en çok heyecanlandıran, hayallerimize dokunabilecek olmamız. O günler çok uzak değil, öyle yakın ki...

Bu konularda ilginizi çekebilir