Kibele'de 'Habip kırmızısı' bir evren
Yaşamla ve toplumsal olaylarla olan ilişkisini her zaman canlı tutan ressamlarımızdan Habip Aydoğdu, İş Sanat Kibele Galerisi’nde açılan sergiyle sanatseverlerle buluşuyor.
İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, 40. sanat yılında Habip Aydoğdu’nun eserlerini retrospektif bir düzenle ağırlıyor. Habip Aydoğdu resminde, kırmızının özel bir önemi var. Ressamın bilinçaltının, isyanın, aşkın, sezgilerin, bastırılmış duyguların, dışavurumun, farkındalığın, seçiciliğin rengi olarak kullandığı özel ton kırmızı, Aydoğdu resminin ayrılmaz parçası ve temel karakteristiği...
Eserlerinde insanın var oluş sorunlarına eğilen ve kendine özgün bir dil yaratan sanatçının sergisi, 23 Ocak’a kadar devam ediyor. Retrospektif nitelikli sergide, sanatçının kırmızı renkli ıstampa mürekkebiyle yarattığı ve zaman içinde “Habip kırmızısı” adıyla anılan rengin bolca kullanıldığı eserleri de görmek mümkün.
Sergide, Habip Aydoğdu’nun 40 yıllık sanat yaşamı 10’ar yıllık dönemlerle gözler önüne seriliyor. Sanatçının eserleri 1970’le- Kibele'de 'Habip kırmızısı' bir evren İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, 40. sanat yılında Habip Aydoğdu’nun eserlerini retrospektif bir düzenle ağırlıyor. Habip Aydoğdu resminde, kırmızının özel bir önemi var. Ressamın bilinçaltının, isyanın, aşkın, sezgilerin, bastırılmış duyguların, dışavurumun, farkındalığın, seçiciliğin rengi olarak kullandığı özel ton kırmızı, Aydoğdu resminin ayrılmaz parçası ve temel karakteristiği... rin “Yaşam Kavgası”, 1980’lerin “Uçan Düş”ü, 1990’ların “Az Olanla Düşündürtmek / Kırmızının İktidarı”, 2000’lerin “Modernizmin İzinde / Kurban” başlıklarıyla ve ressamın sanatsal dönüşümünü izleme şansı yaratacak bir düzen ile sergileniyor.
Farklı materyalleri ve hazır nesneleri de kullanıyor
Modern sanatın izini süren tüm sanatçılarda olduğu gibi, sanatın sanattan ve sanatçıdan beslenerek var olduğu gerçeği Habip Aydoğdu’nun resimlerinin çok katmanlılığında gözlenebiliyor. Picasso’da Afrika masklarını, Matisse’de İslam kaligrafisinin çizgisel ritmini görebildiğimiz gibi, Aydoğdu’nun çalışmalarında da New York Okulu, Henri Matisse, Jackson Pollock ve daha nicelerinin ortak bir evrene eklemlendiğini görmek mümkün. Habip Aydoğdu, farklı materyalleri ve hazır nesneleri kullanan özgür ve özgün bir sanatçı. Ressamın Nusaybin’deki askerliği sırasında, “Yaşam Kavgası” serisindeki eserlerini oluştururken kullandığı kırmızı renkli ıstampa mürekkebinin zaman içinde “Habip kırmızısı” adıyla anılması buna iyi bir örnek oluşturuyor. Bilinçaltının, isyanın, aşkın, sezgilerin, bastırılmış duyguların, dışavurumun, farkındalığın, seçiciliğin rengi olarak kullandığı kırmızının, Aydoğdu resminin ayrılmaz parçası ve temel karakteristiği olduğu söylenebiliyor.
Sanatsal hedefini “bütün çabam tek bir renk ile derdimi anlatabilmek, arına arına o tek rengin zenginliğine erişebilmek” sözleriyle ifade eden Habip Aydoğdu'nun, yıllar içinde kendine yazdığı mektuplarını, iç dökmelerini, desenlerini resim ve heykelleri ile ilişkilendirip ironik bir dil yaratması sanatının diğer unsurları arasında yer alıyor.
Resim serüveniyle Kibele'ye konuk olan Aydoğdu, yaratma süreciniyse “beyni ve bedeni sarsan bir fırtına” olarak tanımlıyor.
Motif ve renklerinin özü çocukluğundan...
Konya’da 1952’de doğan Habip Aydoğdu’nun çocukluğunun geçtiği Aydoğmuş köyündeki yaşamı, resimlerinde kullanacağı bazı renkleri ve motifl eri derinden etkiledi. 1974’te, bugünkü adı Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olan İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu’nu tamamlayan sanatçı, 1970’li yılların çalkantılı dönemine resimlerinde özel bir yer verdi.
Ressamın 1976’da Ankara’da açtığı ilk kişisel sergisi, “Yaşam Kavgası”ndan izdüşümlerini yansıtıyordu. Düşlerinin resimlerini 1988 yılında Galeri Selvin’de “Uçan Düş” adıyla sergileyen Habip Aydoğdu; metnini Erhan Karaesmen’in hazırladığı “Habip Aydoğdu Kitabı”nı, bu serginin açılışıyla eş zamanlı olarak yayımlandı. 20. sanat yılını “Hesaplaşma ve Yaşamı Savunma” adını taşıyan sergisiyle Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde; 30. sanat yılını ise Ortaköy Sanat Galerisi’nde sergilenen “İzler” sergisiyle kutlayan ressam, 2002 yılında Avusturya Feldkirch Galerie Sechzig’de kişisel bir sergi açtı. Sanatçı için, aynı yıl Bilim Sanat Galerisi tarafından Murat Ural’ın kaleme aldığı Habip Aydoğdu kitabı yayımlandı. Habip Aydoğdu, 2012 yılında Arete Sanat Galerisi’nde “Zamanın Ruhu”, 2013-2014 sezonunda ise yine aynı galeride Zeynep Yasa Yaman küratörlüğünde “Kenar Notları” sergilerini açtı.