Oscar ödülleri bu yıl da ırkçı ve kadın düşmanı...

Hakan SONOK

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Oscar ödülleri bu yıl 22 Şubat 2015 Pazar gecesi  87. kez sahiplerini bulacak. Ancak geçen bunca yıla rağmen Oscar seçicilerinin Afrika asıllılara ve kadınlara karşı negatif ayrımcılığı her zamankinden daha çok göze batıyor. Oscar komitesi geçmişin bir muhasebesini yapmaya, özeleştiriye, pişmanlık göstermeye, geçmişin telafisi için çaba harcamaya hala yanaşmıyor ve sabıka dosyalarına her yıl yeni sanatsal suçlar eklemeye devam ediyor.

 “The Birth of a Nation-Bir Milletin Doğuşu” (1915) gibi Ku Klux Klan’ı öven, siyahları ırz düşmanı canavarlar olarak gösteren ya da “Gone with the Wind-Rüzgar Gibi Geçti” (1939) gibi köle avcıları tarafından Afrika’dan kaçırılarak köleleştirilen on milyonlarca siyahın ABD’nin Güney eyaletlerinde beyaz efendilerinden ve hallerinden çok memnun olduğunu iddia edecek kadar utanmazlaşan, Irkçı Beyaz Güney Yönetimi’nin yıkılmasınaysa bir ağıt niteliği taşıyan “ırkçı” filmleri Amerikan seyircisi her zaman bağrına basmıştı. 10 Oscar  verilen ”Rüzgar Gibi Geçti”nin Kuzey Amerika hasılatı bugünün parasıyla 1 milyar 676 milyon 970 bin 400 dolar olmasıysa bunun en büyük göstergesi.

Bu yıl Oscar ödüllerinde oyuncu dalında aday 20 sanatçı ve beş yönetmen listesinde sadece beyazlar yer alabildi. Bu da başlı başına bir skandal.

Siyah hakları için mücadele ederken 1968’de öldürülen Martin Luther King Jr’ı konu alan “Selma”nın Afrika asıllı kadın yönetmeni Ava DuVernay ile bu filmde başrolde oynayan David Oyelowo’nun Oscar adaylığına layık bulunmaması şimdiden Oscar tarihinin en büyük rezaletlerinden, en ırkçı seçimlerinden biri olarak kabul ediliyor Amerikan kamuoyunda. ”Selma” yılın en iyi filmi ve şarkısı dallarında adaylık elde edebildi.

Geçmişte de Oscar seçicileri ırkçılığı eleştiren filmleri adeta cezalandırılmıştı. “Mandela: Long Walk to Freedom” sadece şarkı dalında, “Beloved” sadece giysi tasarımı dalında Oscar adaylığı elde edebilmiş,  “The Butler-Kahya”ya tek bir Oscar adaylığı bile layık görülmezken, “Amistad” ve “The Color Purple” ise Oscar adaylığından öteye gidememişti.

Kadın yönetmenler de negatif ayrımcılıktan fazlasıyla paylarını almıştı...87 yılda sadece Lina Wertmüller, Jane Campion, Sofia Coppola ve Kathryn Bigelow yönetmen dalında adaylık elde edebildi ve sadece Bigelow bu ödüle ulaşabildi...

Bu konularda ilginizi çekebilir