2013'te dijital ve geleneksel aynı potada eriyecek

Teknoloji devrimi iş süreçlerini tamamen değiştirse de geleneksel metotların üzerine inşa edilen bir gelecekle karşı karşıyayız.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME




Bir sabah uyandığınızda buzdolabınız eksik listesiyle kafanızı şişiriyor, televizyonunuz izlemeniz gereken programlarla ilgili peşinizden koşuyor olacak. Tüm bunlar olurken, arabanız kendini bir güzel yıkatıp ardından da sizi almaya gelecek. Cep telefonunuz ise eşinizden bile sizi kıskanıyor olacak, öyle ki hayatınız sizinle birlikte her yere giden, iyi ve kötü günde sizi hiç yalnız bırakmayan bu aletlerin yarattığı mobil trendi başımıza daha çok işler açacak…  Geride bıraktığımız 2012'de ipuçlarını toplamaya başladığımız akıllanan cihazlar ve mobilite kavramı 2013'te dijital pazarlama iletişiminin omurgasını oluşturacak. Topladığımız verileri iyi kullanıp, iyi içerik yaratıp, sosyal alışverişi iyiden iyiye keşfedeceğiz. Bütün bunlar olurken klasik yöntemleri de terk etmeyeceğiz, dijital yoldan tüketiciye bir adım daha yaklaşıp, ona daha iyi ne verebiliriz diye düşünürken, basılı kataloglarımız için de kenara bütçe ayıracağız…  İster dijital ister geleneksel olsun, işi, içinde bulunduğu dinamikleri anı en hızlı şekilde analiz etmek ve kıvrak bir zekayla şirketlerini yeni trendlere adapte etmek ve bunu en iyi şekilde anlatmak olan pazarlama iletişimcileri için de yine yeniden zorlu bir yıl olacak. Çevremizdeki cihazların giderek akıllandığı bir çağda sizin zekanız onlardan geri kalmamak zorunda…

MOBİL EN BÜYÜK TREND OLACAK

Çok sayıda, hatta aşırı sayıda işin aynı anda yapıldığı bir yaşam tarzımız var. Bu özelliği de mobil cihazlar sayesinde elde ettik.  Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) üçüncü çeyrek verilerine göre Türkiye 20 milyonun üstünde hızlı internet, 67 milyonun üstünde cep telefonu kullanıcısına ulaşarak 2012'yi tamamladı. Akıllı telefon, televizyon ve cihazlarla dolu bu yılda Türkiye, büyümesini devam ettiren ender ülkelerden biri oldu. 2012 güvenlik tehditlerinin daha çok konuşulduğu bir yıl olurken satın aldığımız her 2 telefondan 1'i akıllı telefon oldu.  Amerika'da akıllı telefon sahibi yetişkinlerle yapılan bir araştırmanın sonuçları, kadın katılımcıların %63'ünün, erkek katılımcıların ise %73'ünün telefonlarını kontrol etmeden bir saatten fazla duramadıklarını ortaya koyuyor. (Kaynak: Harris Interactive, Haziran 2012).  Cep telefonu ve mobil cihaz seven tüketicilerin çok sayıda işi aynı anda yaparak bir yaşam tarzına kavuşmalarına imkân sağlayan her tür ürün, servis ve deneyimler 2013 yılında daha da popüler olacak. İşlerini mobile doğru entegre edenler için yeni bir sayfa açılacak. Hedef kitlelerini 12'den vurmak için…

AKILLI CİHAZLAR HAYATIN AKIŞINI BELİRLEYECEK

Çocukluğumuzun yalnızca birkaç tuşlu, uzaktan kumandasız ve çok az kanala sahip televizyonu bugün sosyal hale geldi. Artık oturma odasının baş köşesinde sessizce açılacağı anı beklemek yerine interaktif mecralarla birleşiyor, tweet atıyor, internette geziniyor, hatta sizin zevkinize uygun program önerileri yapıyor. Televizyonunuz çağ atlarken buzdolabınız da boş durmadı elbet. Artık eksik listesini bile kendisi verebiliyor… Kısaca tüm cihazların akıllandığı bir dünya pazarlamacılara yeni fırsatlar sunarken, zorlukları da beraberinde getiriyor. Evde koltuğunda otururken bile yakalayabildiğiniz tüketici artık daha talepkar, daha zor beğeniyor…

DİJİTAL GÜVENLİK VE VERİLERİ NE YAPMALI

Daha çok cihaz kullanımı daha çok kayıt, daha çok kayıt ise anlamlandırılıp bilgiye çevrilebilecek dev bir veri ambarı demek.  Tüketicilerin farkında olmadan ürettikleri veriler (günlük uğraşları, oturdukları yer, yemek tercihleri… ) giderek daha da değerleniyor. Bunların üzerine inşa edilecek pazarlama stratejileri bu bilgilerin önemini gözler önüne seriyor.  Bugüne kadar süregelen ' veri' tartışması şirketlerin müşterileri hakkında sahip oldukları verilerin şirketler için değeri konusuna odaklanıyordu. Tüketicilerin yaşam tarzları hakkındaki verilerin kendilerine ait olmasını ve bunları en iyi şekilde kullanmayı talep etmesi ve toplanan verileri proaktif olarak müşterilerinin davranışlarını geliştirmek ve/veya tasarruf etmek konularında onlara yardımcı olmak için kullanan markalara yönelmesiyle, 2013'de bu bakış açısının tersine dönmesini bekleyebiliriz. Yani artık müşteriler kendilerini iyi tanıyan markaları tercih edecek gibi görünüyor.  ABD'lı Cignifi firması geliştirdiği analitik teknoloji sayesinde kullanıcıların mobil cihaz kullanım alışkanlıklarını - arama yapma, mesajlaşma ve kontör yükleme gibi - inceleyerek kullanıcının yaşam tarzını değerlendiren ve kredi riski profilini çıkaran bir çalışma hazırladı. Brezilya'da pilot uygulama aşamasını geçen servis şu anda 100 milyon üyesi bulunan ve giderek büyüyen orta sınıfın hizmetine sunulmuş durumda. Alışılmış türde kredi verisi mevcut olmadığı için Brezilya'nın orta sınıfının finansal hizmet ürünlerine erişimi bugüne kadar oldukça sınırlıydı.

EN İYİ İÇERİĞİ YARATMAK

2012'de kullanılmaya başlayan 'içerik pazarlama' yönteminin de 2013'ün trendleri arasında yer alacağı aşikar.  İçerik üretmek, bu içeriği paylaşarak potansiyel müşterilerin ilgisini çekmek ve bu içerik sayesinde müşteri ile etkileşim kurmak şeklinde özetleyebileceğimiz içerik pazarlamada anahtar nokta müşteriyi tam kalbinden yakalayacak içeriği yaratıp bunu paylaşmasını sağlamak.  Müşterilerin karar verme anında kendilerine sunulacak herhangi bir tanıtım e-postası, mikro site, web sitesi ya da herhangi bir dijital içerik, içerik pazarlama araçları arasında yer alan bazı unsurlar olabilir. Potansiyel müşterisi ile bu bağlamda etkileşimini kuvvetli tutan firma ve markalar 2013'ün kazananı olacaklar. Şirketlerin,özellikle B2C şirketlerinin %86 'lık bir bölümü ,2013 bütçelerinde İçerik Pazarlaması konusuna ayırdıkları payı özel bir yer olarak görüyorlar. Bunların %45'i direk bütçelerini arttıracaklarını belirtiyorlar.  Müşteriyle ''bağ kuran'' ve hikayesi olan bir marka ,her zaman pazarlamanın hangi tipi olursa olsun diğerlerinden önde olacaktır.

VİDEOLAR İÇERİKTE ETKİN KULLANILACAK

Yine İçerik pazarlaması'nın görsel anlamda en etkili yolu olan videolar, hazırlanması, iyi kurgulanması, doğru hedef kitleye yönelik oluşturulup, doğru mecrada sunulması ile birlikte, bu oyunun stratejik bir piyonu olacak. En önemli Viral pazarlama unsurunun video olduğu düşünülürse, zaten videoların önemi kendiliğinden anlaşılmış olacaktır. Online medya fırsatları pazarlama karmasında daha büyük rol alacağını söyleyen  HCK2 Partners Kurucusu Kenneth Kracmer, "Videolar pazarlamayı desteklemeyi sürdürecek. Youtube, Vimeo gibi popüler web siteleri sayesinde şimdiden video basın bülteni dağıtımı yaygınlaştı. Bugün artık, basın bültenlerinin içine direk haberi, blogpostu  gömmek mümkün olacak" diyor.

SOSYAL TİCARETİ KEŞFEDECEĞİZ

Sosyal medya birçok yönden dijital devrimin lokomotifi oldu. E-ticaret'i keşfettik keşfetmesine ama artık sosyal alışverişin derinliklerine ineceğiz. Giderek sosyal birer satıcıya dönüşeceğiz. Belki de kendimiz satıcılar haline gelip sosyal çevremize pazarlama yaparak komisyon alacağız.  Beraberce alışveriş yapıp, sanal mağazalardaki soyunma odalarını keşfedeceğimiz bir yolda yolculuğa çıkacağız. Bukombin.com sitesini ziyaret etmediyseniz hemen bir göz atmanızda fayda var. Bahsettiğim trend burada başladı bile…

KİŞİSELLEŞTİRME ÖNEM KAZANACAK

Hedef kitlelerin daha özenle belirleneceği bir yıla girdik. Bundan sonra dijital CRM'in giderek ön plana çıkacağını hep beraber izleyeceğiz.  Sadece havayolu şirketleri değil bankalar, e-ticaret siteleri de sadakat programları düzenleyip müşteri profillerine uygun hizmetler sunmaya başlayacaklar.

KLASİK GÜZELDİR

Tüm bunlar olurken geçmişten tamamen kurtulduğumuz sanılmasın. İstediğiniz kadar e-postalar gönderin, sosyal medyayı en iyi şekilde kullanın… Hala geleneklerine bağlı bir toplumda olduğunuzu dikkate alırsanız, çıktığınız bu yolda bir basit bir telefon açmak bazen çok daha etkili olabilir. Yani peşinizden kovalayan akıllı buzdolapları, her işinizi gören akıllı telefonlar da bir yere kadar… İnsan dokunuşu hepsinin ötesine geçen ve hepsinden akıllı bir mekanizma… Şimdi tüm bu trendleri bir de bu gözle yeniden okuyun ve korkusuzca yeni bir yıla başlayın.  Bir kıyısında geleneksel, diğerinde çağdaş pazarlamanın, geçen gemilere göz kırptığı bu dalgalı boğazda yelkenleriniz açık, gözleriniz İş'im İletişim sayfalarında olsun…



KİTAP ÖNERİSİ

Hepimiz Acayibiz / Seth Godin – Rota Yayınları

Dünyanın en ünlü pazarlama gurularından biri olan Seth Godin'in son kitabı "Hepimiz Acayibiz"  geçtiğimiz ay  Rota Yayınları'ndan çıktı. Godin, yeni kitabında bugüne kadar reklamcılığın en önemli var oluş nedenlerinden biri olan kitle kavramını yeniden sorguluyor ve reklam dünyasının yaklaşık "kitle" kavramının bitişini ilan ediyor. Godin'e göre hâlâ "kitle"nin peşinde koşan markalar ya da reklamcıların sonu geldi. Şimdi "acayip" olma zamanı. Peki, kimdir acayip ya da nasıl acayip olunur diye merak ediyorsanız, yanıtların hepsi "Hepimiz Acayibiz"de.

 

 

 

ARTIK MARKALAR PİRAMİDİN ALT KISMINA ULAŞMAYA ÇALIŞIYOR

Saffron Brand Consultants  Türkiye Direktörü Turgay Adıyaman

- Markalar dünyası için heyecanlı bir yılı geride bıraktık. Nasıl görüyorsunuz 2013'ü ? Mesela mobilde ciddi ilerlemeler kaydedilmesi bekleniyor. Biraz abartılıyor mu yoksa markalar için mobil dünya söylendiği kadar büyüyecek mi ?

Yenil yılda yeni kahramanlar; her sektörden cesur ve güçlü bir kimliği olan kahramanlar bekliyorum. Önümüzdeki yıla baktığımızda Avrupa'da morallerin bozuk olduğu bir gerçek. Endişeli bir hava var. Dünyanın geri kalanında ise umutlu ve temkinli, iyimser bir iş dünyası görüyoruz. 'Ben buradayım, Dünya nerede?' diyen ise tek bir ülke var sadece; Türkiye... Mobil dünyada ülkemizde kullanım/tüketim son 2 yılda 2 kat artmış durumda. Büyük bir sıçrama var. Ancak, "mobil" sonunda bir araç ve amaç haline gelmemesi lazım. Markanın yerine geçecek, olduğundan daha havalı gösterecek bir kavram değil. Marka güçlü değilse mobili iyi kullanmanız da bir anlam ifade etmez. Geçmişi değil, geleceği çizmek önemli… Bunun tanımı da trend olmayabilir,  bunun karşılığı ilham ya da iç görü belki ! Bunların önemi var artık. Tüketemeyenleri hesaba katan yaklaşımlar önemli artık.

- Nasıl yani? Tüketicileri unutalım mı demek istiyorsunuz ?

 Hindistan'da 150 dolarlık çamaşır makineleri harikalar yaratıyor. Tata Nano 1500-2000 dolarlık bir araba ile bunun hayalini dahi kurmayan insanlara ulaşıyor. Düne kadar markalar ve iş dünyası piramidin zengin üst tarafına bakardı, şimdi en alt bölümdeki insanlara ulaşmak ve onlara ödediği paraya değen seçenekler sunmak önem kazanıyor. Markanın demokratikleşmesi, herkesin sahip olabilmesi diyebiliriz buna. Yeni bir orta sınıf yaratılıyor.



- İlginç… Nasıl bir orta sınıf bu?

ABD'nin 80 yıl önce yaşadığını biz bugün yaşıyoruz. Türkiye'de de böyle Çin'de de… Para harcayan bir orta sınıf yaratılıyor. Daha duyarlı ve bilinçli tüketiciler geliyor. İhtiyacın yoksa satın alma diyen bir trend var. Klasik pazarlamacıların bildiği ve inandığı şablonların işe yaramayacağı bir bakış açısı geliyor. Marka olmayı reklam yapmak olarak algılıyorduk, bu yüzyılda bu değişiyor. Kalıcı olan sihirli bir formül yok. Kalıcı bir trend yok.

- Oldukça hızlı, baş döndüren bir hızda çalışıyoruz biz iletişimciler. Şirketler, özellikle de sizin deneyimlerinizden faydalanacak kadar parası olmayan şirketler, örneğin KOBi'ler ne yapmalı ? Neresinden yakalamalı bu gidişatı ?

KOBİ'ler iki soruyu kendilerine sorarak işe başlayabilirler. Birincisi, kalabalıktan nasıl sıyrılacağım ? Kalabalık, büyük bir karmaşa ve gürültünün ortasında rekabet ediyor KOBİ'ler. Benim diğerlerinden farkım ne ? Bunu sorgulamalılar. Kimim ben ? İkinci soru şu; korkularımdan nasıl kurtulacağım ? Korkunun temelinde kararsızlık ve bocalama yatıyor. Beni bugüne getiren şeyleri yapmaya devam mı edeyim, yoksa yeni bir modele mi geçeyim ? İlki denenmiş ve risksiz… Yeniyi denemek hata ve riski de barındıran bir yola bakmak demek. Burada cesareti tarif ediyoruz. Eğer yeniyi deneyecek cesaretin yoksa üzgünüm ama kimse seni hatırlamayacak. 'Kimim ve ne yapmak istiyorum ?'Çok net ortaya koymak gerekiyor bu iki sorunun cevabını.

- Saffron Brand Consultants'ı biraz anlatır mısınız. Nedir sırrınız ?

Sırrımız; marka yaratmanın bir sırrı veya kuralı olmadığını bilmemiz… İşin özünde insan var. Saffron CEO'sunun pasaportunda son 2.5 yılda 62 tane Türkiye'ye giriş damgası var. Global bir yapı da olsa yaptığımız işin başarısı, bizzat gelip anlayarak insanla beraber yürüteceğin bir süreci kapsıyor. Londra'da pişirip İstanbul'da servis edeceğin bir marka olamaz. Dünya genelinde Saffron'nun 9 ofisi var ve tam14 farklı dil konuşuyoruz.

- Bu yıl yine Brand is You'yu düzenliyorsunuz. Neler olacak? Neden izlemeli bu etkinliği ?

Bu sene etkinliğimizin 3.sünü gerçekleştiriyoruz. Türkiye'nin kahramanları konseptiyle bir yola giriyoruz. Bu konsept 2015'e kadar 3 yıl süreyle devam edecek. Sahip olduğu vizyon ve cesaret ile dünyaya meydan okuyan markaların bir araya geleceği "Dünyaya Meydan Okuyan MARKALAR" Bu bölümde; Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur, Aktaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Aktaş ve Seranit Yapı Grubu Başkanı Hamdi Altunalan gibi üst düzey yöneticiler yer alacak. Düne ait hikayeler kadar, yarına ait hayallerini de paylaşacaklar. Dünya markası olma ve iz bırakma heyecanlarını da…Etkinliğimiz geçen sene olduğu gibi http://www.brandisyou.com üzerinden canlı yayınla izlenebilecek ve sosyal medyadan da takip edilebilecek.