Baş ağrılarında erken tanı önemli

Türkiye'de toplumun yüzde 50'sinin ortak sorunu olan, kimi zaman önemsenmeyen, oysa dikkate alınması gereken baş ağrıları, beyin tümörünün habercisi olabiliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye'de toplumun yüzde 50'sinin ortak sorunu olan, kimi zaman önemsenmeyen, oysa dikkate alınması gereken baş ağrılarının çok yakından gözlemlenmesi gerekiyor. Süresinden, oluş şekline, başka belirtilerin eşlik etmesine dek, dikkat edilmesi gereken baş ağrıları, beyin tümörünün habercisi olabiliyor.

Acıbadem Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre; günlük hayatın koşuşturmacası, trafik, iş hayatı, ekonomik sıkıntılar fazlasıyla stres yaratarak, baş ağrısını tetikleyebiliyor. "Günlük hayatın koşuşturmacası ve stresinden" deyip ihmal edilmemesi gereken baş ağrısına bulantı, kusma, görme bozukluğu, bayılma, kol ve bacaklarda kuvvetsizlik ile dengesizlik gibi şikayetlerin eşlik etmesi durumunda, ciddi bir hastalığa işaret edebiliyor.

Acıbadem Maslak Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Zafer Berkman, teknoloji ve tıptaki gelişmelerle beyin tümöründe de erken teşhisin hayat kurtardığını, ancak buna karşın kişilerin çoğu kez ihmalleri nedeniyle, bu avantajın kullanılamadığını söyledi. Berkman, bazı baş ağrılarının kesinlikle ihmale gelmeyeceğini ifade ederek, bunların biraz dikkat ve gözlemle anlışılabileceğini kaydetti. Berkman 300'e yakın baş ağrısı olduğunu belirterek, primer ve sekonder olmak üzere ikiye ayrılan baş ağrısının yüzde 90'ının primer ağrı olduğunu söyledi.  

Bunların çok büyük kısmının migren, gerilim baş ağrısı veya küme baş ağrısı denilen, altında belirli bir neden olmadan gerçekleşen ağrılar olduğunu, yüzde 10'luk kısmını ise beyin tümörleri, damar hastalıkları, enfeksiyonlar, yoksunluk durumları ve birtakım ilaçların kullanımının oluşturduğunu dile getiren Berkman, bunun yanı sıra göz, kulak ve başta bulunan diğer organların yansımalarının da baş ağrısına neden olabildiğini kaydetti.

Berkman, ani baş ağrılarına bulantı, kusma, kolda bacakta kuvvet kaybı ve bayılma gibi belirtiler eşlik ediyorsa bunun ciddi bir hastalığın habercisi olabileceğine dikkati çekerek, çok şiddetli ve ani gelişen baş ağrılarına çok dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Beyin tümörleri  

Berkman, hastanın kanayan beyin tümörlerinde "hayatımda hiç görmediğim kadar baş ağrısı oldu ve daha sonra da bilinç kaybı gelişti" dediğini ifade ederek, "Beyin tümörleri kafatası içinde büyüyerek beynin üzerine baskı yapıyor. Bazen başın tepe kısmı, bazen başın ön kısmı, bazen de başın arka kısmına ve boyuna yayılan ağrılar oluyor. Kimi zaman da baş ağrısı olmadan çift görme ve görme bulanıklığına yol açıyor. Uzun süren bulantılar, kusmalar, kol bacakta kuvvetsizlik, görme bozukluğu ve konuşma bozukluğu eşlik ediyor. Sabah saatlerinde baş ağrıları daha fazla olabiliyor. Genellikle çok şiddetli değil, orta şiddetli oluyor ama devamlılık oluşturuyor. Beyin tümörlerine bağlı baş ağrıları tedaviye cevap vermiyor" dedi.

Prof. Dr. Berkman, beyin tümörlerinde de erken teşhisin hayat kurtardığını belirterek, şöyle devam etti:

"Ancak kimi zaman baş ağrılarının strese ve günün koşuşturmacası içinde yaşanan gerginliğe bağlanıyor. Hekime başvurulmakta geç kalınıyor. Özellikle yaşanan ekonomik ve siyasi sorunlar, trafik sorunu, iş hayatındaki sorunlar gibi pek çok sorun, baş ağrısına yol açabiliyor. Bu nedenle baş ağrıları genellikle de strese, migrene ve gerginliğe bağlanıyor. Bu nedenle hasta, baş ağrılarının beyin tümöründen kaynaklandığının farkına varmıyor ve hekimin kapısını çaldığında geç oluyor. Ancak gelişen teknoloji, geçen yıllara göre tedavi şansını artırdı."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir