Boskay Metal, ürün gruplarını artıracak
Boskay Metal, iç piyasaya ağırlık vermenin yanı sıra ürün gruplarını artırmaya yönelik adımlar atacak.
EMEL ÜNAL BULUT
KARABÜK - Demir çelik sektöründe faaliyetlerimize nervürlü demir üretimi ile başlayan Boskay Metal, bugün itibariyle geniş bir üretim yelpazesi ile üretim yapıyor. Lama, köşebent, kare, düz yuvarlak, UPN, IPN ve kutu profil demir gruplarını üreten firmanın ve 70’ten fazla ülkeye ihracat yaptığını kaydeden Boskay Metal Yönetim Kurulu Üyesi Sabri Bostancıoğlu, Karabük’te bulunan 32 bin metrekare kapalı alanda iki çelik haddehanesi ile yılda 350 bin ton üretim kapasitesine ulaştıklarını dile getirdi. Firmanın, 2017 yılında yeni yatırım adımından çok genel olarak hali hazırda sahip olduğu pazarları koruyarak, payımızı artırmaya ve yeni pazar arayışlarına yönelik çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Bostancıoğlu, bu yıl ihracatta yüzde 33 oranında büyüme kaydettiklerini ifade etti.
Bostancıoğlu, 2018 yılında da iç piyasaya ağırlık vermenin başlıca hedefleri arasında olup, hali hazırda ürün gruplarını artırmak için yatırımlarının devam edeceğine işaret etti. 2016 yılında başlanan ve 2017 yılında da hayata geçen, ülkelerin koruma önlemlerinin tüm sektörleri etkilediği gibi demir çelik sektörünü de derinden etkilediğini söyleyen Bostancıoğlu,“İhracat yaptığımız ülkelerin anti-damping vergiler koymaları ve korumacı politikaları, global bir sektör olan demir-çelik sektörünü olumsuz yönde etkiliyor. Demir-çelik sektörü gerek istihdam gerekse ihracatta Türkiye’de öne çıkan sektörler arasındadır. Bizi uluslar arası alanda temsil eden Çelik İhracatçıları Birliği Türkiye’nin uluslararası arenada gelişim sürdürmesi ve tanıtım faaliyetlerini sürdürüyor. Üretim maliyetlerimizde büyük bir önem taşıyan yarı mamül ithalat vergisinin düşürülmesi, ihracat ayağında ise sanayi elektrik fiyatlarının eskisi gibi indirimli olması ve hükümetten gelecek istihdam destekleri biz sanayi kuruluşlarını daha da ileriye taşıyacaktır” şeklinde konuştu.
“Yüksek maliyetli enerji, rekabette engel oluşturuyor”
Hurdada dışa bağımlılık, kütük demiri üretiminin talebi karşılayamaması, mamul anlamında arz fazlalığı, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin düşük maliyetleri, diğer ülkelerin uygulamış oldukları vergiler, sürekli değişen piyasa koşulları ve enerjinin yüksek maliyetli olması ilk anda sayılabilecek sorunlar arasında geldiğini anlatan Bostancıoğlu, enerji konusunda dışa bağımlı olmanın, Türkiye için dezavantaj oluşturduğunu söyledi. Enerji piyasasındaki dalgalanmalar sadece demir çelik sektörünü değil, enerjiyi üretimde ana aktör olarak kullanan birçok sektörü de olumsuz etkilediğine dikkat çeken Bostancıoğlu, “Bu durum özellikle, ihracat konusunda yurt dışındaki firmalarla rekabet aşamasında karşımıza bir set çekiyor. Üretimini düşük enerji ve emek maliyetiyle yapan Çin ve Hindistan gibi ülkelerle eşit şartlardaki rekabetimizi engelliyor. Bunların yanı sıra, bazı ülkelerin Türkiye’ye karşı uyguladıkları gümrük politikaları ve Karabük’ün lojistik bakımdan önemli limanlara uzak olmasından kaynaklanan maliyetler karşımıza çıkan dezavantajlardan” dedi. Ayrıca, Amerika ve Çin’in ticari anlaşmazlıklarının tüm dünyada belirsizlik havası yarattığını, anlaşmazlığın sona ermesinin sektörü olumlu etkileyeceği görüşünü paylaştı.
Karabük olarak, demir çelik denilince akla gelen ilk il olma özelliğine sahip olduklarını ancak giderek artan dezavantajlarla ve hiçbir yeni yatırımın bölgeye çekilememesi nedeniyle yerini kaybettiğini anlatan Bostancıoğlu, “Karabük sanayicisinin birliktelik içinde olamaması, İskenderun, Gebze ve İzmir’e göre jeopolitik konum, ilimizde yer alan teşviklerin yeterli olmaması en büyük nedenler arasındadır. Uzun süredir hayata geçirilmek istenen Filyos Projesi bölgemize ve sektörümüze önemli bir değer katacaktır” şeklinde sözlerini noktaladı.