‘Elinizin’ ergonomisine dikkat edin, iş veriminizi yükseltin

El ve el bileğinin vücudun diğer kısımlarıyla uyumsuz bir şekilde uzun süre durması ağrılara, uyuşmalara neden oluyor. Hatta bu durum yazı yazma kalitenizi bile olumsuz etkileyebiliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Bilgisayarlar, mobil telefonlar, tabletler iş hayatının vazgeçilmez araçları olmuş durumda. Bu cihazlar olmadan bir iş toplantısı organize etmek, bir toplantı yönetmek, takip etmek ya da çalışmak neredeyse imkansız halde. Faydaları saymak ile bitmez... Zaman tasarrufu, pek çok bilgiye hızlıca ulaşmak, istenilen anda erişilebilir olmak... Fakat sorun tamda burada başlıyor. Giderek daha fazla iş yaşamımıza giren bu cihazların uzun süre kullanımı deyim yerindeyse vücudumuzun ergonomisini tehlikeye atabiliyor. Ancak sadece bu cihazlar değil uzun süre aynı şekilde çalışmak özellikle el ve el bileklerinde sağlık problemleri ortaya çıkarabiliyor. 

Uzun saatler boyunca toplantı halinde olan yöneticiler ve masa başı işlerde çalışan kişilerde el ve el bileklerini vücutlarının diğer kısımlarıyla uyumsuz bir şekilde uzun süre kullanmaktan kaynaklı ağrılar, uyuşmalar, karıncalanmalar ve şişlikler gibi şikayetler görülebiliyor. Araştırmalara göre eğer ergonomik kurallara uygunsuz bir şekilde, saatlerce aynı pozisyonda kalınırsa bu sorunlar artıyor. 

Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü El ve Mikrocerrahi Ünitesi’nden Prof. Dr. Eftal Güdemez’in aktardığına göre özellikle uzun süre ‘mouse’ kullanma, uygunsuz pozisyonda ellerini, el bileklerini ve kollarını yanlış bir şekilde tutmak el bileğinde ağrı, dirseğe, bazen omuza vuran ağrılar, elektriklenmeler ve sonuçta güç kayıplarına neden oluyor. Bu şikayetlerin sadece ofiste çalışma sırasında değil eve gittikten sonra da devam edebileceğini vurgulayan Güdemez, “Hatta gece uykudan uyandıran uyuşmalar, elektriklenmeler, ağrılar, sabah kalkınca parmaklarda şişkinlik ve dolgunluk şikayetleri kişinin günlük yaşam kalitesini bozabilir” diyor. 

Yazı yazma kalitenizi bozabilir 

Sorunun Türkiye profilini çıkarmak açısından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2000’li yılların başında yaptığı ve 2013'te yayımlanan istatistiklere göz atmakta fayda var. Buna göre çalışılan yerde, yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğranan geçici ya da sürekli rahatsızlık olarak tanımlanan meslek hastalığıyla ilgili istatistiki veriler şu şekilde: 

Son bir yıl içerisinde yeni işe giren çalışanların işe bağlı sorun yaşayanlarının %63’ü 35 ve daha yukarı yaşta. 700’e yakın meslek hastalığının 307’si sanatkarlar veya ilgili işlerde çalışanlarda, 337’si ise ofiste çalışanlarda görüldü. Bu istatistiki sonuçları el ve el ergonomisinde yaşanan sorunların daha fazla kimlerde görülebileceği hakkında bilgi de veriyor. 

Güdemez’in aktardığna göre bu problemler daha çok, gününün çoğunu masa başında yani bilgisayar ve mouse kullanarak geçiren kişilerde, ağır iş yapanlarda, romatolojik sorunlara yatkınlığı olan kişilerde, ailelerinde romatizmal rahatsızlıkları olan kişilerde, hipotiroidi gibi tiroid hastalarında, diyabet, şeker hastalığı gibi endokrinolojik problemlerde görülüyor. 

Gündelik yaşamımızı etkileyecek derece teknolojiye bağımlı hale gelmek, uzun süre aynı pozisyonda çalışmak, özellikle bilgisayar kullanırken aynı el ve dirsek hareketleriyle saatlerce hareketsiz kalmak kişinin kendi vücut ergonomisi bozmakla kalmıyor sağlık problemlerine yol açıyor. Bu durum iş kayıplarına yani işte verimsizliğe de neden olabiliyor. Örneğin ilk elden kişinin kendi yaşamında; el ve el bileği ile ilgili yaşadığı sorunlar yazı yazma kalitesini olumsuz yönde etkileyebiliyor; tutma, kavrama becerisini, mutfakta yemek yaparken karıştırma yetisini, kavanoz kapağı gibi açma, kapama gerektiren becerileri veya ev işlerinde bez sıkma gibi performans gerektiren işleri yapmayı zorlaştırabiliyor. Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü El ve Mikrocerrahi Ünitesi’nden Prof. Dr. Eftal Güdemez şöyle diyor: “Elimizden objeleri düşürmemize kadar ilerleyen durumlar söz konusu olabilir. Bunlara ek olarak bebeği olan annenin bebeğini tutmasını, kaldırmasını bile zorlaştıran, ağrılı dönemler oluşabilir.” 

El istirahati için bileklik kullanın 

Her hastalıkta olduğu gibi eğer siz de bu sorunları yaşıyorsanız öncelikle tedavi için nasıl bir sorununuz olduğu, rahatsızlığınızın tam olarak ne olduğunu anlamak için konusunda uzman bir el cerrahına gitmelisiniz. Kendi kendinize uygulayacağınız basit, genel, önleyici tedaviler de var. Örneğin; ergonomik kurallara uymak, yeterli dinlenme yapmak ve fazla zorlamamak, daha konforlu çalışma ortamı yaratmak, daha iyi çalışma koşullarının sağlanması yani ağır yük kaldırmamak, titreşimi önlemek, tekrarlayan işlemlerden kaçınmak, omuz hizasından yüksekte çalışmamak el, el bileği, kol ve omuz sağlığını korumak için önemlidir. Ayrıca ilaç ya da fizik tedavi de uygulayabilirsiniz. Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü El ve Mikrocerrahi Ünitesi’nden Prof. Dr. Eftal Güdemez, “El bileğini kavrayan bileklik kullanılabilir. Çünkü mouse ve klavye kullanırken veya günlük yaptığımız aktivitelerde farkında olmadan zorladığımız bileğimizi kontrol altına almak için bileklik kullanımı faydalı olabilir. Böylelikle mecburi el istirahati yapılmış olmakta ve tendonlardaki, kirişlerdeki sorunların minimuma indirilmesi sağlanır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri, enjeksiyon tedavisi, ilaç tedavileri de şikayetlerin geçmesine yardımcı olan yöntemlerdir” dedi.

Solaklar daha mı akıllı, zeki oluyorlar? 

Hangi elimizi daha çok kullanırsak beynin o kısmı daha çok gelişiyor Kişinin hangi elini kullanarak yazı yazdığı konusunda hep merak edilen soru şudur: Solaklar daha mı akıllı olur? Konuyu uzmanına sorduk. Amerikan Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü El ve Mikrocerrahi Ünitesi’nden Prof. Dr. Eftal Güdemez, “Kişinin solak ya da sağ elini kullanması tamamıyla beynin hangi yarısının daha dominant (baskın) olduğuna göre değişir. Çocukların hangi elini kullanacağına ait yatkınlığı ailesel yani kalıtımsal özellik gösterir. Bunlardan farklı olarak çocukluk çağında hangi elini daha rahat kullanıyorsa onunla da devam eden çocuklar vardır. Hangi elimizle yazıyorsak bununla orantılı olarak beynimizin o tarafı daha çok gelişir. Kişinin sağ elini veya sol elini kullanması, el rahatsızlıkları açısından herhangi bir yatkınlığı olduğu anlamına gelmez. Beynin hangi yarısı daha baskınsa onun zıt taraf eli rutinde kullandığımız elimizdir. Beyin ve el çapraz çalışır” dedi.

Bir elin 'nesi' var?

El; birçok kemik, onlarca eklem, bağ, tendonlar ve kirişler, hassas sinirler ve kan damarları, kaslar ve cilt örtüsünün oluşturduğu vücudun en özel uzuvlarından bir tanesidir. Elin duyu ve motor olmak üzere iki fonksiyonu vardır. Dokunma ve hissetmeyle duyu fonksiyonu, değişik kavrama ve hareketler ile motor fonksiyonu. Aynı zamanda ifade etme, beslenme ve ısı ayarlama gibi fonksiyonları da var.

Bu konularda ilginizi çekebilir