Kanserle mücadelede 'yerli tohum' gıda tüketimi tavsiye ediliyor

Dünya Sağlık Örgütü Aralık 2013 Raporu’na göre 2012’de kanser vakalarının yarısından fazlası ve kanser ölümleri’nin yüzde 64.9’u dünyanın daha az gelişmiş bölgelerinde görüldü

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

kezban-014.jpg

En çok tanı konulan kanser türü meme kanseri. Türkiye’de 2013 yılı itibariyle 165 bin kanser hastası var. Türk Kanser Derneği kanseri önlemede yerli tohumdan üretilmiş gıdaların tercih edilmesini öneriyor.
 
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kanser görülme sıklığında artış yaşanıyor. Genel anlamda, dünya çapında eğilimler gelişmekte olan ülkelerin hızlı toplumsal ve ekonomik değişiklikler geçirdiğini gösteriyor. Yapılan bilimsel çalışmalar göre sanayileşen toplumların yaşam tarzlarındaki değişimler, üreme, diyet ve hormonsal risk faktörleriyle bağlantılı olan kanser vakalarının artışına neden oluyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün özel kanser kuruluşu olan Uluslararası Kanser Araştırma Kuruluşu’nun, (IARC) 184 ülkede 28 kanser çeşidi hakkında gerçekleştirdiği 5 yıllık araştırmada çarpıcı veriler var.

IARC online veri tabanının yeni versiyonu Globocan 2012 dünya çapındaki kanser vakası, ölüm oranı, tekrarlanma sıklığı hakkındaki en güncel rakamlara yer veriyor. Raporda özellikle kadınlarda görülen kanserin dikkat çeken özellikleri vurgulanıyor. Meme ve serviks kanserleri için önceliğin kanser önleme ve kontrol tedbirlerine verilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.
 
En fazla kanser tanısı akciğerde

Globocan 2012’ye göre 2012 yılında yaklaşık 14.1 milyon yeni vaka ve 8.2 milyon kanser ölümü görüldü; 2008 yılında bu oran sırasıyla 12.7 milyon ve 7.6 milyondu. 2012 yılında yayılma oranına göre şu an yaşamakta olan 32.6 milyon kanser hastası var. Türkiye’de ise 2013 yılı itibariyle 165 bin kanser hastası bulunuyor. Dünya çapında en fazla tanısı konulan kanserler akciğer (1.8 milyon, toplamda %13.0), meme (1.7 milyon, %11.9), ve kolorektum (1.4 milyon, %9.7).

En sık kanser ölümleri akciğer kanseri (1.6 milyon, toplamda %19.4), karaciğer (0.8 milyon, %9.1), ve (0.7 milyon, %8.8) mide kanserinden kaynaklanıyor. Globocan 2012 araştırmasına göre, 2025 yılına kadar dünyadaki nüfusun büyüme ve yaşlanması nedeniyle yeni kanser vakalarının her yıl artarak yılda 19.3 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Kanser ölümlerinin de 2030 yılında 13 milyonu geçmesi öngrülüyor. Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir başka veri ise şu: Kanser vakalarının yarısından fazlası (%56.8) ve kanser ölümleri (%64.9) 2012 yılında dünyanın daha az gelişmiş bölgelerde görüldü. Bu oranlar 2025 yılına kadar daha da artış gösterecek.

Yine rapora göre kanser vakaları, dünyanın pek çok bölgesinde artış gösteriyor ancak zengin ve fakir ülkeler arasında büyük ölçüde eşitsizlik mevcut. Daha gelişmiş ülkelerde vaka oranları en yüksek olmaya devam ediyor fakat daha az gelişmiş ülkelerde erken teşhis ve tedavi olanaklarına erişimdeki yetersizlikler nedeniyle ölüm oranı nispeten daha yüksek olarak gerçekleşiyor.
 
Meme kanserinde dünya çapında artış

Kanser türleri arasında meme kanserinde dünya çapındaki artış raporun dikkatle altı çizilen verilerinden bir tanesi. Buna göre 2012 yılında, 1.7 milyon kadına meme kanseri tanısı konuldu. Beş yıl önce kanser tanısı konulan ve yaşamakta olan 6.3 milyon kadın mevcuttu. 2008 tahminlerinden bu yana, meme kanseri vakası % 20 artış gösterirken, ölüm oranı %14 arttı. Meme kanseri kadınlar arasında en fazla kanser ölümüne neden olan kanser türü (2012’de 522 bin ölüm) ve dünya çapında 184 ülkenin 140’ında en çok tanı konulan kanser türü olmuştur. Çalışmaya göre meme kanseri artık, kadınlarda görülen kanserlerin dörtte birini temsil ediyor.

Aynı zamanda meme kanseri az gelişmiş ülkelerde öncü bir kanser ölümü nedeni. Bunun nedeni olarak kısmen, hayat tarzlarındaki değişimin bu hastalığa neden olabildiği gösteriliyor.
12 Aralık 2013 tarihinde açıklanan rapora göre; 2012 yılında global kanser yükü, 14.1 milyon yeni vakaya yükseldi. Bu raporda meme kanserindeki göze batan artışta vurgulandı.

Batı Avrupa’da, meme kanseri yıllık olarak her 100 bin kadından 90’ında yeni vakaya rastlanıyor. Doğu Afrika’yla kıyaslandığında Doğu Afrika’da bu oran 100 bin’de 30’du. Bunun aksine, bu iki bölgede görülen meme kanseri ölüm oranları neredeyse aynı. Araştırmada bu durum Doğu Afrika’da geç tanı ve daha fakir yaşam koşullarıyla ilişkilendiriliyor.
 
Serviks'te her yıl 528 bin yeni vaka görülüyor

Diğer yandan kadınlarda görülen serviks kanseri Sahra altı Afrika’da engellenebilir bir ölüm nedeni. Her yıl 528 bin yeni vaka görülüyor. Serviks kanseri, meme, kolorektal ve akciğer kanserinden sonra dünya çapında kadınları en fazla etkileyen dördüncü kanser. Sahra altı Afrika’nın düşük gelirli bölgelerinde bu kansere daha sık rastlanıyor. Aynı zamanda dünya çapında kadınlarda en fazla kanser ölümüne yol açan dördüncü kanserdir (2012 yılında 266 binölüm).

Serviks kanseri vakalarının neredeyse %70’i daha az gelişmiş bölgelerde görülüyor ve tüm yeni vakaların beşte birinden fazlasına Hindistan’da tanı konuluyor.
 
Bu yıl elli bin tarama yapacak

Kanser konusunda Türkiye’de uzun yıllardır çalışmalar yürüten bir dernek var. Türk Kanser Derneği. Bu yıl 50’inci yılı olan dernek, kamu yararı statüsüne sahip ilk sivil toplum kuruluşlarından bir tanesi. 2013 yılı sonuna kadar 580 bin hastanın tedavisi, tanısı ve tarama kontrollerini yaptı. Türk Kanser Derneği, Dünya Sağlık Örgütü’nün son yayınladığı rapordan yola çıkarak kanserle mücadele kapsamında kanser ölümlerinin azaltılması için korunma ve erken teşhis tarama kontrol programlarına öncelik verecek şekilde çalışmalar yürütüyor. Örneğin korunmaya yönelik; sağlıklı besin pilot projeleri, risk gruplarına yönelik kanser tarama kontrol programlarını destekliyor. Hasta ve yakınlarına yönelik olara ise psikolojik destek, moral ve motivasyon desteği, hasta hakları ve hastalık hakkında yol gösterme hizmeti veriyor. Türk Kanser Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Duruman, “Bugün için kanserle mücadelede en etkili iki yöntem kanserden korunma ile erken tanı. Belirti daha ortaya çıkmadan sağlıklı kişilerin uygun aralık ve testlerle taranması sadece hayat kurtarmıyor bu aynı zamanda çok daha ekonomik. Biz de derneğimizin 50’nci kuruluş yıldönümü nedeniyle 50 bin kişilik bir tarama programı başlatıyoruz” diyor.
 
Kansere karşı yerli tohum

Kanserden korunmanın diğer önemli yöntemleri arasında sağlıklı beslenme olduğuna da dikkat çeken Duruman, “Yerli tohumlardan üretilmiş gıdaların tercih edilmesi gerekiyor. Yerli üretim artmalı. Ayrıca çarpık kentleşme de etken. Tütün kullanımı, obezite ve aşırı kilo gibi bu risk faktörlerinden uzak durduğumuz halde kanser oluşumunu önleme şansımız yüzde 30. Kontrol edemediğimiz risk faktörleri ise yüzde 70’i oluşturuyor. Bu faktörler ise beslenme, çarpık kentleşme ve sanayileşme” şeklinde konuşuyor.

Beslenme faktörünün kontrolü için yerli tohuma yönelinmesi gerektiğini kaydeden Duruman, “Yerli tohum geliştirme projesi için Çatalca’da iyi tarım uygulama alanı oluşturduk. Ürettiğimiz tohumları çiftçilerle paylaştık. Beklentimiz daha çok yerli üretimin artması” diyor.
 
Kanserle psikolojik savaş mümkün

Kanser hastalarının yaşadığı psikolojik süreci ve terapi yöntemlerine ilişkin bilgi veren Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Uzm. Psk. İhsan Öztekin, kanserin yaşamda bir kriz hali olduğunu psikolojik olarak hastalıkla baş edebilmenin önemli olduğuna dikkat çekiyor. Kanserin önüne geçmek için kiloyu korumak, sağlıklı yemek önemli.
 
Duruman: Erken tanı için bize başvurun
 
Türk Kanser Derneği, tarama programları için çağrı yapıyor. Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Burak Duruman, “www.turkkanserdernegi.org'a girerek form dolduranlara uzmanlarımız test ve gidilebilecek hastanelerin listesini verecek. Kanserde ölüm oranlarını düşürmek için erken tanı tarama programlarına davet ediyoruz” diyor.
 

Bu konularda ilginizi çekebilir