'Hükümet için iş dünyasının da kırmızı çizgileri var'

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, "Hükümet için iş dünyasının da kırmızı çizgileri var" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ahmet USMAN

İZMİR -Koalisyon hesaplarında kırmızı çizgilerin ön plana çıktığını dile getiren İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, iş dünyası olarak kendilerinin de kırmızı çizgileri olduğunu belirtti. Bunları serbest piyasa ekonomisi, demokratik sistem, parlamenter sistem, Atatürk ilkeleri, ülke sınırları ve ülke sınırları içerisinde tek bayrak olarak sıralayan Demirtaş, koalisyon ortağı olacak partilerde bu noktalara dikkat edecek bir anlayış beklediklerini vurguladı.

İZTO Haziran ayı meclis toplantısında 7 Haziran seçimleri sonrasında ortaya çıkan tabloyu yorumlayan Demirtaş, “Sandıktan iktidara da muhalefete de ‘çözüm üretin’  mesajı çıktı. Siyasi partilerin bu çağrıya kulak vermeleri, hükümet kurmak için yapıcı tavır sergilemeleri lazım. Şimdi koalisyon, azınlık hükümeti ve erken seçim seçenekleri konuşuluyor. Elbette her bir seçeneğin kendine göre bir maliyeti var. Ancak maliyeti en yüksek olan belirsizlik ortamı. Bunun ekonomiye yansıması da sert olur. Bu süreçte yine dövizle borçlanmamaya özen gösterelim. Bizim temennimiz 63. Hükümet’in bir an önce kurulup görevine başlaması” diye konuştu.

Tüm partilerin koalisyon hesaplarını kırmızı çizgiler üzerine şekillendirdiğini ifade eden Demirtaş, “Oluşacak koalisyonda İZTO olarak bizim de kırmızı çizgilerimiz var. Seçimden böyle bir sonuç çıktı. Buradan da bir hükümetin çıkması lazım. Bu seçimde görüldü ki barajlar engel de değil, çözüm de. Artık demokrasi ve uzlaşmanın Türk siyasi hayatında olması gerekiyor. Buna herkes saygı duymak zorunda. Avrupa’da pek çok ülke yıllardır koalisyon hükümetleriyle yönetiliyor. Ama bizde bazı partilerin kırmızı çizgileri var. Bizim de kırmızı çizgilerimiz var. İktidar olabilecek partilerin serbest piyasa ekonomisi, demokratik sistem, parlamenter sistem, Atatürk ilkeleri, ülke sınırları ve ülke sınırları içerisinde tek bayrak olması bizim vazgeçilmezlerimiz” dedi.

Yeni hükümetle birlikte ekonominin bir numaralı gündem maddesi olması gerektiğine dikkat çeken Demirtaş, “Çünkü içeride ve dışarıda ekonomik veriler, gelişmeler hiç iç açıcı değil. AB’nin umut vaadetmeyen ekonomik görünümü ihracatımızı zora sokacağa benziyor. Dolar kurundaki yukarıya hareken ihracatımızı artırması bekleniyordu. Ama Mayıs ayında ihracatımızda yüzde 19 gerileme oldu. Bu da gösteriyor ki ihracatçı için önemli olan kurun değerli değil istikrarlı olması. Yılın ilk 5 ayında Irak, Rusya ve Ukrayna’ya ihracatımız yüzde 27, Libya’ya ihracatımız yüzde 40 düştü. Yaşanan gerileme ihracatta 2.9 milyar dolarlık kayba neden oldu. Bu gerileme yükselen piyasaların tümünde var. Avrupa’nın ekonomik problemlerle başı dertte, Yunanistan’ın AB’den çıkması işten bile değil. FED faizleri arttırmak için eli tetikte bekliyor. Zaten piyasada faizler hayli yükseldi. Zor bir dönem bizleri bekliyor” görüşünü savundu.

Çin ile işbirliği artacak

Konuşmasında Türkiye’deki ilk İngiliz bankası olan HSBC’nin Türkiye ve Brezilya’dan çekilme kararı aldığını hatırlatan Demirtaş, “Buna karşın Çin Devlet Bankası ICBC Bank, Tekstil Bank’ın yüzde 75.5 hissesini alarak Türkiye pazarına girdi. Benim de davetli olduğum İzmir’deki bir toplantıda ICBC Bank Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye ile ilgili projeksiyonlarını paylaştı. İki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin canlandırılmasına yardımcı olacağını söyledi. Çin’de tüketimin canlandırılması amacıyla 1 Haziran 2015 itibariyle cilt bakım ürünleri, batı tarzı giyim ürünleri, bebek bezleri gibi ürünlerden alınan ithalat vergileri yüzde 50 düşürüldü. Bu kararla Çin’e ihracat yapmak isteyen üyelerimiz avantaj sağlayacak” dedi.

Toplantıda 2001 yılında öğretim hayatına başlayan İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin 14. yaşına girdiğini hatırlatan Demirtaş, üniversite sınavlarının sona ermesiyle tercih sürecine giren öğrencilere İzmir Ekonomi Üniversitesi’ni önerdi. İEÜ’nin dünyanın en teknolojik sınıflarına sahip olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Bunun için sürekli yatırımlar yapıp üniversitemizi geliştiriyoruz. Dijitalleşen kampüste öğrenciler derslerini kullandığı mobil teknolojilerle sığdıracak. 3 milyon dolarlık yatırım sistemi kurduk. Geleceği inşa edecek gençleri yetiştiriyoruz” diye konuştu.