Atık diye bir şey yok hepsi ham madde kaynağı

Dünyada, sınırlı kaynakların nasıl daha verimli kullanılabileceği tartışması devam ederken Türkiye’nin geri dönüşüm çalışmalarına ağırlık veren Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayiciler Derneği (TÜDAM) Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Kılıç ‘Geri dönüşümde atık diye bir kavram yok, bunları hepsi birer kaynak. Atık materyale ham madde kaynağı olarak bakmamız gerekiyor.’’ dedi.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sercan SELÇUK

Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayiciler Derneği (TÜDAM) ve BURKASAN Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Kılıç, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından çevre farkındalığını artırmak amacıyla her yıl 5 Haziran’da farklı bir temayla kutlanan Dünya Çevre Günü’nün önemine dikkat çekti. Kılıç, dünyada yaşanan gelişmeler sonrası hem geri dönüşüm endüstrisinin hem geri dönüşümden elde edilmiş ham maddelerin stratejik bir önem taşıdığını belirtti.

Döngüsel Ekonomi Modeli vurgusu

Türkiye’nin her bölgesinde sanayi kuruluşlarına entegre ve profesyonel atık yönetimi çözümlerinin ön planda olduğunu belirten Vedat Kılıç, döngüsel ekonomi modelinin geri dönüşüm süreciyle ilişkisini anlattı. Atık yönetimi ve üretim süreçlerinde atık materyallerin mümkün olan en yüksek seviyede sistem içerisinde yer alması gerektiğinin altını çizen Kılıç şunları söyledi:

‘’Döngüsel ekonomi modeli; üret, kullan, tekrar kullan ve geri dönüştür mantığını içeren bir modeldir. Döngüsel Ekonomi Kavramı temelde, insan eli değen tüm ekonomik faaliyetlerin doğrusal ve tek yönlü bir “üretim-tüketim-atık oluşumu” modelinden, “tekrar üretim-akıllı tüketim-yeniden üretim/geri dönüşüm” adımlarına evrilmesi ve sürdürülebilir bir faaliyetler bütününün oluşturulması anlamına gelmektedir. Döngüsel ekonomi modeli mevcut doğal kaynak miktarı ile orantılı olarak kaynak yeterliliği ve iklim krizi etkilerinin en aza indirilmesi ilişkilerini, özelikle üretim süreçlerine uyarlaması olmaktadır. Artık bütün dünyada gerek ülkeler gerekse büyük global şirketler bu yeni ekonomi modeline göre kendilerini yeniden yapılandırmak, üretim metodolojilerini bu anlamda yeniden değiştirmek zorunda.’’

Avrupa'yla eş güdümlü politikalar izleniyor

Vedat Kılıç, teknoloji ve yenilikçi düşünceyi bir araya getirerek plastik atıklardan en iyi kalitede hammadde üretiminin ve atıkları yeniden üretim zincirine dahil etme sürecinde Avrupa ile eş güdümlü politikalar izlenmesinin avantajına dikkat çekti. Türkiye’nin geri dönüşümde uluslararası sözleşmelere sadık kaldığını ifade eden Kılıç ‘’Türkiye bir kere politika olarak bu altyapıyı oluşturdu ve karbon azaltım sözleşmeleriyle ilgili önemli adımlar attı. Türkiye uluslararası sözleşmelere riayet ediyor demek yanlış olmaz. Bu kapsamda alt yönetmelikler hızlıca bakanlıklar tarafından yayınlanıyor. Ülkemizde sanayi ölçekli temiz üretim modelleriyle atık materyaller doğru şekilde geri dönüştürülüp tekrar kullanılıyor. Bu süreçte yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması göz ardı edilmiyor. Geri dönüşüm sürecinin hem kurulması hem üretilmesi hem de kullanılması konusundaki gerekli politikalar şu an ülkemizde Avrupa'yla eş güdümlü bir şekilde ilerliyor.’’ dedi.

‘’Kanayan yaramız evlerde oluşan ambalaj atıkları’’

Atıkların kaynaklarına göre endüstriyel ve evsel atıkları olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Kılıç, evsel atıkların geri dönüşüm sürecine beklenen ekonomik katkıyı yapmamasına dikkat çekti. Evlerde oluşan ambalaj atıklarının geri dönüşümde kanayan yara olduğunu vurgulayan Kılıç, çözüm önerisi olarak toplumu da dönüşüm sürecine dahil etmenin gerekliliğini ifade etti.

Geri dönüşüm sürecinde ham maddenin hane halkı tarafından organik biçimde toplanmasının önemini belirten Vedat Kılıç, ham maddelerin konteynerlerden sokak toplayıcıları tarafından toplanma sürecine de eleştiri getirdi. Geri dönüşüm sürecine sokak toplayıcılarını dahil etmenin sistemsizlik oluğunu söyleyen Kılıç şu ifadeleri kullandı:  

‘’Ülkemizde atık materyalleri kaynak olarak evsel ve endüstriyel olarak ikiye ayırabiliriz. Endüstriyel kaynaklı atıklarımız hem kaynağında ayrıştırılma hem de toplama sistemiyle konuyla ilgili bakanlıktan lisans almış işletmeler tarafından toplanarak sağlıklı bir şekilde geri dönüştürülüyor. Asıl kanayan yaramız evlerde oluşan ambalaj atıkları, yani evsel kaynaklı ambalaj atıkları. Bu atıklarda yüzde 100 oranında kaynağında ayrı toplama operasyonu sağlayamıyoruz. Organik atıklarla beraber çöp konteynerine atılan ürünler sokak toplayıcıları tarafından toplanıyor. Bu durum asla bir sistem olarak görülmemeli, aksine sokak toplayıcılığı tamamen bir sistemsizliğin sonucudur.’’

Toplumu geri dönüşüm sürecine dahil etmeliyiz

Geri dönüşüm endüstrisinin artık teknolojik olarak geldiği süreçte bütün atıkları sağlıklı bir şekilde geri dönüştürerek orijinale yakın bir ham madde üretme fırsatı verir duruma geldiğinin altını çizen Kılıç, verimi artırmak için sürece toplumu direkt dahil etmek gerektiğini söyledi.

Özelliklerine göre ayrıştırılan atıklardan üretilen ham maddenin dünya çapında büyük global markalar tarafından ham madde kaynağı olarak kullanıldığını söyleyen Kılıç ‘’Ekonomik açıdan sürecin tatmin edici ilerlemesi için hem insan sağlığı açısından doğru icra edilmesi hem de temiz kaynağa ulaşması açısından doğru bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Yani yapılması gereken atıkların hane halkı tarafından organik biçimde toplanasını sağlamaktır. Toplumu da olayın içerisine dahil ederek onlara atıkların ayrı bir şekilde toplanması için ayrı ekipmanlar, ayrı konteynerler sağlayarak süreci standardize etmek gerekiyor. Bu altyapıyı eğer doğru bir şekilde kurgulayamazsak döngüsel ekonomi sürecinin geri dönüşüm bacağını doğru bir şekilde inşa edemeyiz.’’ şeklinde konuştu.

Depozito sistemiyle kendi kaynaklarımızı değerlendireceğiz

Vedat Kılıç, tek kullanımlık içecek ambalajlarının geri dönüşüme direkt katkı sağlayacağı depozito iade sisteminin öz kaynakları kullanma açısından önemine de temas etti. İşleyişi Türkiye Çevre Ajansı tarafından sağlanıp Bakanlıkça belirlenen belirli bir depozito bedeli alınacak sistemin olumlu geri dönüşler sağlayacağını belirten Kılıç şunları söyledi:

‘’Depozito iade sistemi özellikle içecek ambalajlarında cam, pet şişe ve alüminyum kutuda öncelikle uygulanacak. Uygulandığında yaklaşık olarak 25 milyar adetin üzerinde çöpe gidecek ambalajlar temiz bir şekilde hane halkı tarafından ayrıştırılarak sisteme iade edilecek. Bunlar da temiz bir şekilde toplanarak geri dönüşüm endüstrisine ulaştırılacak. Böylelikle bunların atık oluşumu önlenecek. Maksimum verimlilikle toplanan atık materyal çöpe karışmayacak. Aynı zamanda geri dönüşüm endüstrisi temiz, ihtiyaç duyduğu ham madde kaynağını maksimum ölçüde ulaşacak. Atık ithalatları azalacak ve kendi kaynaklarımızı değerlendirebilir hale geleceğiz. Ayrıca vatandaşta da geri dönüşüm bilinci bu depozito iade sistemiyle daha yaygın bir şekilde oluşturulacak. Aslında vatandaş projenin paydaşı haline getirilerek sürece dahil edilmiş olunacak. ‘’

TÜDAM’dan Hatay’da çevre farkındalığı

‘’Dünya Çevre Günü toplumda çevre bilincinin oluşması adına büyük önem teşkil ediyor.’’ diyen Vedat Kılıç, Dünya Çevre Günü’nde TÜDAM olarak önemli bir farkındalık projesine de imza atıyor. Proje kapsamında Hatay’da bulunan ver konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlara atıkların kaynağında ayrıştırılması, bunların geri dönüşüm sürecindeki aşamalarına yönelik bir etkinlik düzenleyeceklerini belirten Kılıç, ‘’Bu eğitimlerle, orada yaşayan vatandaşlarımızın atıkları kaynağında ayrıştırılmasını sağlayacak, ekipmanlar yerleştireceğiz. Oradaki vatandaşlarımıza atıklarının ne olduğunu, bunların ayrıştırılmasıyla ilgili eğitimler vereceğiz. Akabinde bu ayrıştırılan ambalaj atıkları da TÜDAM’ın Hatay bölgesindeki üyesi, lisanslı geri dönüşüm tesisleri tarafından toplanarak geri dönüşüme ulaştıracak.’’ dedi.