10 milyar dolar yatıracak ‘babayiğit’ aranıyor
Türkiye’de yüzde 70 payla başta mutfak eşyaları, beyaz eşya ve makine imalatı sektörlerinde kullanılan ve toplam ithalatı 2.5 milyar dolara çıkan paslanmaz çelikte üretime, 10 milyar dolar yatırım yapacak 'babayiğit' aranıyor. Sektör temsilcileri TOGG benzeri bir girişimle üretime start verilmesini talep ediyor.
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
İthalata dayalı olan ve üretimin olmadığı paslanmaz çelik sektörü, yıllık 1 milyon ton tüketimi yerli üretimle karşılamak için ‘üretici’ arıyor. Tam entegre bir üretim tesisi için yaklaşık 10 milyar dolarlık bir yatırım gerektiğini açıklayan Paslanmaz Çelik Sanayicileri Derneği (PASİD) Başkanı Arslan Küçükemre, “Geleceğin metali paslanmaz çelik. Bu stratejik ürünü üretmek için bir babayiğit arıyoruz. Bu anlamda da devletin desteği gerekiyor” dedi.
Paslanmaz çeliğin devlet tarafından stratejik ürün listesine de alındığını hatırlatan Küçükemre, bunu umut verici olarak yorumladı. Türkiye’nin yıllık ortalama 2-2,5 milyar dolarlık paslanmaz çelik ithal ettiğini ifade eden Küçükemre, “Türkiye’de şu an paslanmaz çelik üretimi yok.
Mutfak araç gereçlerinden tekne imalatına, santral üretiminden endüstriyel makina parçalarına, araba parçalarından havacılık ve uzay sanayisine, bina iç ve dış cephesinden inşaat demirlerine kadar aklınıza gelen her alanda paslanmaz çelik kullanılıyor.
Bu da sektörümüzü çok önemli bir konuma getiriyor. Yaklaşık 250 milyar dolar ihracat yapan ülkemizin daha fazla üretim yapabilmesi, daha fazla ihracata ulaşabilmesi için paslanmaz çeliğe daha çok ihtiyaç duyuluyor” diye konuştu. Türkiye’nin, paslanmaz çelik ihtiyacının tamamını ithalatla karşıladığını yineleyen Küçükemre, “Ancak yaklaşık 1 milyon tonluk paslanmaz çeliğe ihtiyaç duyan Türkiye, bu alanda artık yatırım yapabilir.
1 milyon tonluk bir tesisin yatırım maliyeti ise ortalama 10 milyar dolar seviyelerinde. Bu yatırım bedeli 4-5 yıllık ithalata denk geliyor. Bu yatırım için paslanmaz çelik sektörünün babayiğitleri olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Ancak bu sadece özel sektörle olmaz, devlet desteğine de ihtiyaç var. Yatırımın önü açılırsa savunma sanayinden otomotive Türk sanayisinin hemen hemen her sektöründe yerlilik oranını da arttırabiliriz” diye konuştu.
TOGG benzeri bir girişim kurulabilir
Türkiye’de daha önce Çolakoğlu’nun paslanmaz çelik üretimini deneyerek ‘üretilebileceğini’ gösterdiğini dile getiren Küçükemre, “Bu zamana kadar paslanmaz çelik üretimi için yatırım yapılmamasının ana nedeni ihtiyacın, yapılacak yatırımı karşılamamasıydı. Şu anda bir üretim tesisi için gerekli olan 1 milyon tonluk talebe gelindi. 1 milyon ton üretim kapasitesine sahip bir tesis artık kurulabilir.
Bu bir anda çok büyük bir yatırım gibi gözükebilir. Yıllık ithalatın 2-2,5 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde 4-5 yıllık ithalat karşılığında bu yatırım yapılabiliyor. Böyle bir yatırımla Türkiye’nin çok önemli bir ithalat kaleminin önüne de geçilebilir. Devlet destek verir ve TOGG gibi bir yatırım grubu kurulursa bizim ve tüm çelik sektörünün bu konuda elini taşın altına koyacağını biliyoruz” açıklamasını yaptı.
PASİD, üretim için kuruldu
PASİD’in kuruluş misyonunu da Türkiye’de üretime öncülük etmek olaral açıklayan Arslan Küçükemre, derneğin Türkiye’de yaklaşık 5 milyar dolarlık bir sektörde faaliyet gösteren 150 üyenin oluşturduğunu kaydetti.
Yaklaşık 1 yıl önce kurulan PASİD’in Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Küçükemre, sektörde faaliyet gösteren firma sayı sının ise yaklaşık 500 olduğunu dile getirdi. Üye ya da değil, ayrım yapmaksızın sektörün ve ülkenin gelişimi için dernek olarak hizmet ettiklerine dikkat çeken Arslan Küçükemre, “Yaklaşık 20 yıl önce farklı bir dernek ile yola çıkmıştık.
Bu derneğimiz aracılığıyla sektörümüze çok ciddi katkılar sağladık. Yaklaşık 150 adetten oluşan sanayi kümelenmesini dernek aracılığıyla sektörümüzde faaliyet gösteren işletmelere kazandırdık. Bu sektörümüz için çok büyük bir girişimdi. Bu derneğimiz görevini tamamladı. Şimdi ise PASİD olarak devam ediyoruz” dedi.
Yüzde 12 gümrük vergisi sıfırlanmalı
Paslanmaz çelikteki üretimden sonraki son dönemin en önemli sorununu yüzde 12 gümrük vergisi olarak gösteren Arslan Küçükemre, “Türkiye’de paslanmaz çelikte uygulanan gümrük vergisi yüzde 8 civarındaydı. Ancak alınan bir kararla gümrük vergisi ocakta yüzde 12’ye çıkarıldı. Bu karar paslanmaz çelik kullanan her sektörü derinden etkiledi.
Paslanmaz çeliği kullanan tüm sektörler ihraç pazarlarında rekabet avantajlarını kaybetmeye başladı. Direk maliyetleri etkileyen bu verginin yükseltilmesi bir yana bir an önce sıfırlanmasını devletimizden bekliyoruz. Yatırım yapılmadan önce bu vergilerin düşürülmesi ülkemizin yararına olacaktır. İhracatımızı etkilememesi için bu vergilerin gözden geçirilmesini talep ediyoruz” dedi.
Paslanmaz hurdası ihraç ediliyor
Türkiye’de 100 bin tondan fazla paslanmaz çelik hurdası oluştuğunu açıklayan Arslan Küçükemre, şu anda bu hurdaların ihraç edildiğini belirtti. Yine bu alanda da geri dönüşüme yönelik üretim yapılabileceğini dile getiren Küçükemre, “Küçük bir tesis kurulup hurda işlenebilir. Yatırım için sektörün moral ve desteğe ihtiyacı var” dedi.