Bavul ticaretinin kalbi Laleli’de işler %50 düştü
Yaklaşık 7 bin esnafın faaliyet gösterdiği Laleli bölgesinde bavul ticareti yarı yarıya düştü. Satışların 3.2 milyar dolarlardan 1.7 milyar dolara inmesi, bölgedeki iş kapasitelerinin de düşmesine yol açtı. Hazır giyim sektöründeki daralma da bölgedeki birçok mağazanın el değiştirmesine neden oluyor.
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Küresel pazarlarda yaşanan talep daralması ve iç pazardaki ekonomik daralma nedeniyle Türkiye’de bavul ticaretinin merkezi Laleli’de satışlar yarı yarıya düştü. 7 binden fazla esnafın faaliyet gösterdiği bölgede birçok mağaza el değiştirirken, bavul ticareti 3.2 milyar dolardan 1.7 milyar dolar seviyelerine indi.
Bölgede yılsonuna kadar iç hacminin yüzde 30 düşeceğini öngören Laleli Sanayici ve İşinsanları Derneği (LASİAD) Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca, “Kazanç için kapasite kullanımın en az yüzde 70 seviyesinde olması gerekiyor. Şu an cepten yiyoruz” dedi. Eyyüpkoca, Laleli’dek otellerde doluluk oranının da en fazla yüzde 50 olduğunu aktardı.
“Hazır giyim sektörü korona oldu”
Laleli bölgesinin de ana işini oluşturan hazır giyim sektörünün zor günler geçirdiğini söyleyen Eyyüpkoca, “Hepimiz pandemiden çıktık diye sevinirken bizim sektörümüz asıl şimdi korona oldu, pandemi sürecine girdi, kapanma başladı” diye konuştu. 1 milyondan fazla kişiye istihdam sağlayan hazır giyim sektöründe istihdamın 600 bin kişilere düştüğünü ve kapasite kullanım oranlarının da yüzde 40-50’lerde olduğunu kaydeden Eyyüpkoca, sektör için “Yolun sonu görünüyor” yorumunu yaparak, hücreleri canlandıracak acil aşı gerektiğini belirtti.
Merkez Bankası verilerine göre hazır giyim sektöründe kapasite kullanım oranlarında 3 aydır gerileme yaşanıyor. Sektörde ihracat ise bu yıl ocak-temmuz arasında yüzde 10,2 gerileme ile 11,5 milyar dolardan 10,3 milyar dolara düştü. 2023’ün başından bu yana sektörde istihdam sayısı ise 100 bine yakın düşüş ile 600 binlere kadar geriledi.
“1’i yaşasın diye 9’u feda ediliyor”
Mısır, Bangladeş gibi ülkeler karşısında sektörün kan kaybettiğini dile getiren Eyyüpkoca, “Rekabet edebilmenin tek yolu katma değerli ürün. Ama katma değerli ürün yapabilmem için kaliteli hammaddeye ulaşım kolaylığı sağlanmalı.
Özellikle kumaş ve aksesuara dayalı ithalatta önümüze vergi engeli konulmamalı. Katma değerli ürün sattığımda en azından kendimi kurtarabilir veya fiyat bazlı hareket edebilirim” dedi. Kumaş, iplik gibi tekstil ürünlerine getirilen ek vergilerle hammadde fiyatının 5 dolardan 14 dolara çıktığını dile getiren Eyyüpkoca, şunları söyledi: “Biz de yerli üretimin kazanmasından yanayız. Ama içerde üretilmeyen ya da istenen kalitede olmayan hammaddemizi dışardan alabilmemiz lazım. Ancak güçlü tekstil lobisi buna engel oluyor.
Üstelik 0.50 dolarlık astarı bana 1.5 dolara satmak istiyor. Abiye kısmında kullandığımız birçok kumaşı ‘burada üreteceğiz’ diyorlar ama ya üretmiyor ya da fiyatı 3 kat fazla veriyor. Üstelik kalite aynı değil. ‘Ben üreticiyim bana destek verilsin’ deniyor ama diğer taraf ölüme itiliyor. 1’i yaşasın diye 9’u feda ediliyor.” Geçtiğimiz yıl ekim ayında belirli tekstil, hazır giyim ve ev tekstili ürünlerinde uygulanan ilave gümrük vergisi oranlarını yüzde 30 ila yüzde 100 arasında artırılmıştı.
“Sektörel teşvik mekanizması başlasın”
Sektörün ayakta kalabilmesi için sektörel çözümler gerektiğini de ifade eden Giyasettin Eyyüpkoca, “Sektördeki birçok insan neredeyse yüzde 50 kapasite ile çalışıyor. Bu dönemde en azından kendini muhafaza edebilmesi için kısa çalışma ödeneği veya sektörel destek gibi uygulamalar mutlaka gündeme gelmeli. Bu sektör emek yoğun bir sektör. Bu sektör öldüğünde istihdamdaki açık hızlı bir şekilde tırmanır. Kur zaten istediğimiz seviyede değil, finansmana erişim sıkıntılı. Fabrikalar kapandığı zaman onları tekrar çalıştırmak hiç kolay olmayacak” diye konuştu.
“Türkiye’de fırsatçılık enflasyonu yaşanıyor”
Türkiye’deki en büyük sorunlardan birini de ‘fırsatçılık’ olarak gösteren Eyyüpkoca, “En büyük problemlerden biri de ahlaksızlık enflasyonu. Döviz kurunun en ufak bir hareketinde 3 katı fiyat artışı yaşanıyor. Şu anda Türkiye’de enflasyon yüzde 25-30 ise yüzde 46 da fırsatçılık var” yorumunu yaptı. Bunun için de topyekun bir düzenleme gerektiğini belirten Eyyüpkoca, “Kervan yolda düzülür mantığını bırakmalıyız, kökten çözüm getirecek regülasyonları yapmalıyız” dedi.
“Laleli Fashion Shopping Festivali” başlıyor
LASİAD tarafından İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB), İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Fatih Belediyesi’nin desteğiyle organize edilen Laleli Fashion Shopping Festivali bugün başladı. “Laleli Modadır” sloganıyla düzenlenen festival, etkinliğe katılan geniş kitleyi sadece tekstil sektörü ile değil Türkiye’nin tarihi zenginlikleri, turistik mekanları, otelleri ve restoranları ile buluşturacak, turizm sektörüne de katkı sağlayacak. Festivale 50’den fazla firma katılacak, 250’den fazla yabancı alım heyeti gelecek. Festival 6 Ağustos akşamı sona erecek.