Finans Leasing, bu yılki hacmin yüzde 10’una talip

Ece CEYHUN

Finans Leasing Genel Müdürü Metin Karabiber, 2016 yılında yeni işlem hacminde pazar paylarını yüzde 5’den yüzde 8’e, bilanço paylarını ise yüzde 5’ten yüzde 6’ya yükselttiklerini anlatarak, “Bu yıl sektörde üretilen yeni işlem hacminin yüzde 10’una talibiz. Bilanço payımızı ise yüzde 7’ye çıkarmayı hedefl iyoruz. QNB bizden sektörün üzerinde büyüme bekliyor. 2016 yılındaki büyüme iştahını bu yıl da sürdürüyor” dedi.

Finans Leasing Genel Müdürü Metin Karabiber ile bu yıla ilişkin planlarını ve beklentilerini konuşurken 2017’nin tamamında sektörün geçen yılın üzerinde bir büyüme performansı yakalanacağına inandıklarını söyledi. Karabiber, yılın ilk çeyreğinde yaratılan iş hareketliliğin yılın tamamına yansıması halinde, sektörde son 10 yılın en iyi yılı kabul edilen, 2014’e yakın bir hacim beklediklerini anlattı. Sektörün finansal sistem ve 120 milyar dolarlık toplam yatırım pastası içindeki payının yüzde 5’ler civarında olduğunu kaydeden Karabiber, bu rakamların gelecek dönem için önemli bir potansiyel sunduğuna işaret etti.

2016 yılında sektörde üretilen yeni işlem hacminin 6.1 milyar dolar olduğunu kaydeden Karabiber, bu rakamın 493 milyon dolarını Finans Leasing’in gerçekleştirdiği bilgisini paylaşarak “Bu yıl sektörün kur etkisinden arındırılmış olarak yüzde 10 büyümesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Karabiber şunları anlattı:

► Fonlama işini çözdük: Bizim için öncelik büyümeyi getirecek fonlama kaynaklarını sağlamaktı. QNB, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı bankalar içinde en yüksek ratinge sahip banka. Bunun avantajını EIB ve IFC ile yaptığımız işlemlerde gösterdik. Önce EIB ile bir anlaşma yaptık. 2 yılı geri ödemesiz, 8 yıl vadeli 100 milyon euroluk bir kredi aldık. Bunu kullandırmaya da başladık. İlk aldığımız 50 milyon euroluk dilimi kapatmak üzereyiz. İkinci dilimi alarak kullandırmaya başlayacağız. EIB kredisini enerji tasarrufu projelerine kullandırıyoruz. Bu arada IFC ile yine 2 yılı ödemesiz 5 yıllık 100 milyon dolar finansman sağladık. IFC kredisini de KOBİ’lere kullandıracağız.

Biz kaynak altyapısında gereken çalışmaları tamamladık. Şimdi büyüme dönemi diyoruz. Eximbank ile anlaşma yaptık. Dünya Bankası’ndan aldığı bir kaynağın 20 milyon dolarını bize tahsis etti. Bu limiti de büyüterek gidebileceğiz. Burada da ihracatçı firmaların yatırım mallarının finansmanını yapacağız. Diğer ülke eximleri ile de benzer fonlama imkanlarını kullanmaya başladık.

► Geçen yıl pazar payını arttırdık: 2015 yılında yüzde 5 olan yeni işlem pazar payımızı yüzde 8’e taşıdık. Yani sektörün geçen yıl yaptığı 6.1 milyar dolarlık yeni işlem hacminin 493 milyon dolarını biz yaptık. Aktif bilanço payı olarak bakacak olursak da yüzde 5’ten yüzde 6’ya getirerek büyüttük. Bu rakamı sene sonunda yüzde 7’ye getirmeyi hedefl iyoruz. Gelecek yıllarda bu yüzde 7 pazar payını büyüterek gideceğiz. Bu yıl sektörün kur etkisinden arındırılmış olarak yüzde 10 büyümesini bekliyoruz. QNB bizden sektörün üzerinde büyüme bekliyor. Biz 2017 yılında da büyüme iştahımızı sürdürüyoruz. Bu büyüme projeksiyonunun pazar payı gelişimimize de olumlu katkısı olacağını hesaplıyoruz.

► Müşteri sayımız yıl sonunda 6 bine ulaşır: Biz bu yıl 600 milyon dolar yeni işlem hacmi yaratma hedefi ile yola çıktık. Eğer sektör bu yılda 6 milyar dolar seviyesinde kalırsa bu yeni işin yüzde 10’unu biz yapmaya talibiz. Geçen yıl müşteri sayımızı 5 bin 200’e getirdik. Bu yılı 6 bin müşteri ile tamamlamayı öngörüyoruz.

► Büyüme için öncelikli 4 alan belirledik: Ana odaklandığımız sektörler var. Bu sektörlerde pazar paylarımızı artırmaya çalışıyoruz. Bunlar, sektöründe ağırlıklı finansman sağladığı, iş ve inşaat makinaları, sat geri kiralama, GES başta olmak üzere enerji ve sağlık sektörü. İş ve inşaat makinaları ile sat-geri kirala aslında bizim hali hazırda da kuvvetli olduğumuz alanlar. Buradaki kuvvetimizi artırarak devam edeceğiz. GES ve sağlık ise daha çok büyütmek istediğimiz alanlar. Tekstil ve metal işlemede pazar paylarımızı da devam ettirmek istiyoruz.

► Öncü göstergelerden gelen sinyaller sevindirici: Aslında leasing sektörü 2014 yılından bu yana dolar bazında küçülerek geliyordu. Geçen yılı sektör 6.1 milyar dolar işlem hacmi ile kapattı. Bu yıl ilk 3 ayda yapılan işlemlere ilişkin gelen öncü göstergelerden iyi sinyaller alıyoruz. İlk 3 ayda yapılan tescil işlemleri 6.1 milyar TL’ye ulaştı. 2016 yılında bu rakam 4.8 milyar TL düzeyindeydi. Bu da ilk 3 ayda yüzde 10’luk bir büyüme demektir. Böyle giderse, 7.6 milyar dolarlık hacim yaratılan ve en iyi yıl olarak kabul edilen 2014’ü yakalayabiliriz. 2016’nın son çeyreğinden bu yana ertelenmiş talebin devam ettiğini görüyoruz ki bu tempoda devam edersek dolar bazında da son 2 yılın büyümesini aşarız.

► Leasinge hız veriyoruz: Bizim daha hızlı prosesler oluşturmamız lazım. Biz müşteriye dokunduktan sonraki süreçlerimizi hızlandırıp efektif hale getirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle de kendi iş süreçlerimizi baştan aşağı gözden geçirip birçok uygulamayı devreye aldık. Bu sürecin bir önemli yatırımı da dijitalleşme. Dijitalleşme yatırımlarına hız veriyoruz. Bizim için müşteri tarafında değer yaratma noktasında bir önemli adım fonlamaysa öteki de müşterinin yatırıma karar verdiği andan itibaren hızla cevap vereceğimiz iş süreçlerini hızlandırmak.

KGF kefaletinin sektöre de açılmasını bekliyoruz

Bankacılık sektörünün son dönemdeki ana hareket kaynağı haline gelen KGF kefaletinin leasing sektörüne açılması için birlik olarak hareket ettiklerini anlatan Karabiber “Eğer Finansal Kurumlar Birliği olarak KGF ile anlaşmayı nihayete erdirebilirsek KOBİ’lerin teminat sıkıntısında etkin çalışan bir mekanizmamız olur. Leasing sektörü doğası gereği yatırımı finanse eden bir sektör. KGF’nin oluşturacağı kefalet şemsiyesinin sektöre önemli bir etkisi olacaktır. Türkiye ekonomisi açısından yatırım en öncelikli konu. Türkiye’nin istihdam yaratma hızı ile büyümesinin paralel gidebilmesi için 2016 yılının 2 katı hızlı büyümesi gerekiyor. Bu da ancak yatırımlara hız verilmesiyle olur” dedi.

5 alanda yeni düzenleme ihtiyacı devam ediyor

Finans Leasing Genel Müdürü Metin Karabiber, Türkiye’deki toplam 120 milyar dolarlık yatırım pastasının yüzde 5’inin leasing sektörü tarafından karşılandığını ve sektörün finansal sistem içindeki payının da yüzde 4’lerde olduğuna işaret ederek “Bu perspektiften bakınca sektörün gelişim potansiyeli mevcut” yorumunu yaptı. Karabiber, sektörün bu yıl yüzde 10’lar mertebesinde büyümesini beklediklerini anlatırken de bir parantez açtı ve beklenen düzenlemelere dikkat çekti. Karabiber’in de anlattığı sektörde beklenen 5 önemli başlık var. BDDK’nın leasing şirketleri için banka şubelerini acente kanalı olarak kullanmasının önemine işaret eden Metin Karabiber, “Leasing yüzde 1 KDV teşviki ile ilerleyebilen bir sektör. Burada yüzde 1 KDV teşvikine giren ürün şemsiyesini aslında tüm yatırım mallarında olacak şekilde yeniden düzenlenmesi önemli bir destek verecektir. Ayrıca Avrupa’daki leasing sektörünün en önemli büyüme dinamiği ağır vasıtalara yapılan finansal kiralama işlemleridir.

Türkiye’de ise Karayolları Taşıma Yönetmeliği nedeniyle belli kısıtlar var. Halbuki burada ilgili maddede yapılacak düzenleme ile esas olarak yatırımcıyı rahatlatır. Şimdi Ulaştırma Bakanlığı yeni Karayolları Taşıma Yönetmeliği hazırlıyor. Burada ilgili maddenin değiştirilerek yatırımların önünün açılmasını bekliyoruz. Sektörün fonlama tarafında da bankacılık sektörüyle aynı KKDF ayrıca Karşılıklar Kararnamesi’nde de aynı tahsili gecikmiş alacak uygulamalarına tabi olmalı” açıklamasını yaptı. Karabiber, ayrıca gayrimenkulde sat-geri kirala işlemlerinde ana ortağı yabancı olan leasing şirketlerinin ‘izin’ engeline takıldığını da hatırlatarak “Burada da kiracının malikliği dikkate alınırsa rekabette yaşanan dezavantaj ortadan kalkar” dedi.