Kentlerin gıda ihtiyacını dikey tarım karşılayacak
İGSAŞ'ın çözüm ortağı olduğu, Tarım ve Ormancılık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama ve Ar-Ge Merkezi” projesinde hasat başladı. 300 metrekarelik alanda 20 dekara karşılık gelecek üretim yapılıyor. İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, "Burası bir tarla ama toprak, güneş, rüzgar yok. Yüksek teknoloji barındırıyor" dedi.
Emel YİĞİT
Üzerinden geçip gittiğimiz zeminin metrelerce altında bir grup araştırmacı, laboratuvar ortamında beyaz önlükleriyle dolaşıyor, borularla döşenmiş led ışıklı odalarda bitki üretiyor, ürünlerini çeşitlendirmek, pazara çıkmak için planlar yapıyor.
Birkaç yıl öncesine kadar bir film karesi olabilecek bu görüntü bugün hayatın bir parçası olmuş durumda. İstanbul gibi bir metropolün tam merkezinde Kağıthane'de yerin 30 metre altında bulunan odalarda fesleğen, marul hatta çilek üretiliyor. İGSAŞ'ın çözüm ortağı olduğu Tarım ve Ormancılık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama ve Ar-Ge Merkezi” projesinde artık hasat yapılıyor.
Eksi 8’inci katta üretiliyor
2022 Aralık ayında açılan merkez, Kağıthane Belediyesi’ne ait kapalı otoparkın eksi 8’inci katında faaliyetlerini sürdürüyor. 30 metre derinlikte ve güneşsiz alanda sadece led ışıklarla tarım ürünleri yetiştiriliyor. Merkez, İngiltere’de 33 metre derinlikte hayata geçirilen projenin ardından dünyada kapalı tarım uygulamasının yapıldığı en derin ikinci proje olma özelliği taşıyor.
İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, merkezi "Burası bir tarla ama toprak, güneş, rüzgar yok. İşçilik ihtiyacı çok düşük. Yüksek teknoloji barındırıyor. Minimum gübre kullanılıyor. Zirai ilaca gerek yok. Lojistik maliyeti yok. İklim koşullarından bağımsız" olarak tanımlıyor. Merkezde 12 ay boyunca istenilen her ürünü üretmek mümkün.
Ünal, "Sibirya'da yetişen bir ürünle, ekvatorda yetişen bir ürünü yan yana odalarda üretebilirsiniz. Bir tarlada marulu yılda en iyi 3 kere ekersiniz. Bu sistemde 6-7 hasat elde etmek mümkün" diyor. Merkezde bitkiler raflardaki sıvıların içinde, yine led ışıkları altında büyüyor. İlkay Ünal, "Biz illa bitki topraktan çıksın istiyoruz. Bitki toprağın içinde minerale vitamine ulaşmak için çabalıyor zaten. Onu bulmakta zorlanıyor. Bana şöyle bir soru gelmişti; Artık toprağa ekilmeyecek mi?
Öyle bir şey mümkün değil siz buğdayı, mısırı, şeker pancarını hatta havucu bile burada yetiştirme şansına sahip değilsiniz. Burada yeşil sebzeleri yetiştirin, onları o sahalardan çekin toprağa daha fazla diğer hububat ürünlerini ekin. Yani alanları değiştirelim. Marul için tarlayı kullanmayalım, marulu buraya taşıyalım daha verimli olsun.
Toprak analizi yaparak o toprakta hangi element ihtiyacı varsa onu besleyelim ona göre o toprakta ona göre ekim yapalım" diyor. Ünal, merkezde 300 metrekarede yapılan üretimin dışarıda 20 dekar üretime eşdeğer olduğuna da dikkat çekiyor. Brüt 700, net 330 metrekare bir alanda üretim yapılıyor. Merkezin metrekare maliyeti yaklaşık 17 bin, toplam 5 milyon lira civarında. Bu hesabın içinde inşaat maliyeti yok. Çünkü yeri belediye tahsis etmiş. Sadece kurulum ve mühendislik var.
İnşaat, güneş paneli kurulumu da dahil edildiğinde yatırımın metrekare maliyeti 100 bin lira civarında hesaplanıyor. Dikey tarımın şimdilik tek dezavantajı elektrik maliyeti. Çünkü elektrik ihtiyacını şebekeden karşılıyor. Ancak çatı tipi GES kurulumuyla enerji maliyetini düşürmek mümkün. Öte yandan bu alanda yatırım yapmak isteyen girişimcilerin merkezden bilgi alabilecekleri belirtiliyor.
İGSAŞ tarım şirketi oluyor Projenin çözüm ortağı olan İGSAŞ son yıllarda yaptığı yatırımlarla bir tarım grubu olma yolunda. Şirketin tüketimi yüksek olan üre gübresinin tek üreticisi olduğunu kaydeden Ünal, 2022de hububat ticaretine başlandığını, Samsun’da organomineral gübre tesisi kurmak için çalışıldığını ve yem sektöründe yeni bir yatırım hazırlıkları yapıldığını belirtiyor. Yem yatırımı için bir danışman firmayla anlaşan İGSAŞ, bölge analizlerini bitirmiş. İlk etapta 500 bin tonluk bir kapasiteyle işe başlanması planlanıyor.
Yatırımın tahmini tutarı ise 40-50 milyon dolar civarında. Ünal, Samsun'daki organomineral yatırımı hakkında şu bilgileri veriyor: "Ürün gamında organomineral eksikti. Samsun'a 200 bin tonluk tesisi kuruyoruz. Bu senenin son çeyreğinde deneme üretimi başlayacak. İhracat yapmak gibi bir hedefimiz de var." Kocaeli'nde üre fabrikası olan şirket aynı yerde ikinci bir üre fabrikası daha kuracak. Bununla ilgili yatırım teşvik belgesi açıklandı. Grup bütün yatırımları tamamladığında 2 milyonluk gübre üretim kapasitesine ulaşacak. Bu, Türkiye'nin üretim kapasitesinin dörtte biri anlamına geliyor.
Su tüketiminde yüzde 95 tasarruf
İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama ve Ar-Ge Merkezi, Kağıthane Belediyesi’nin tahsis ettiği Yeni Kültür Merkezi binasının -8. katında, 700 metrekare büyüklüğündeki otopark alanında -30 metre derinlikte bulunuyor. Bu özelliği ile dünyanın en derin ikinci tarımsal üretim tesisi. Tesiste toplam 330 metrekare alanda 3 adet bitki üretim ünitesi ve 1 adet tohum çimlendirme ünitesi bulunuyor. Üretim her biri 1 metrekarelik tablalarda gerçekleştiriliyor. 3 üretim ünitesinde toplam 384 adet üretim tablası bulunuyor. Fide yetiştirme ünitesinde ise toplam 26 adet tabla yer alıyor.
Toplam 275 metre kareden oluşan 3 ünitede yapılan bitkisel üretim tarlada yapılan yaklaşık 20 dekar üretime eşdeğer durumda. Bir fide ortalama 20 günde ekime hazır olurken, tesisin fide yetiştirme ünitesi yıllık 540 bin adet kapasiteye sahip. Şu anda fesleğen ve marul olmak üzere iki adet ürün yetiştiriliyor. Tam kapasite üretimde yıllık 24 bin adet marul, 4 ton fesleğen yetiştiriliyor. Fideden hasada ortalama 30 günlük bir süreç geçiyor. Su tüketiminde yüzde 95 oranında tasarruf sağlanıyor. Bir laboratuvar ortamı gibi çalışıldığı için tarımsal zararlılar bulunmuyor. Bu yüzden tarımsal ilaç tüketimi sıfır.