Kilis’in iğnesi kültürel mirası yeniden işliyor
Bambi Yatak, Kilis’in geleneksel yorgancılığını ‘Kadın Eliyle, Emeğiyle’ projesiyle yeniden canlandırıyor. Kadın ustaların el emeğiyle modern tasarımların buluştuğu proje, kültürel mirası korurken sürdürülebilir üretime ve yerel kalkınmaya da katkı sağlayacak.
Başak Nur GÖKÇAM
Taşına, dokusuna, hikâyesine sahip çıkılan her miras, aslında geleceğe uzanan bir el görevi görüyor. Bu nedenle dünya bu kadar hızla değişirken, kültürel mirasa sahip çıkarak geçmişin izlerini korumanın bedeli paha biçilemez.
Tarihin bizde bıraktıklarına sahip çıkmanın tek faydası da yalnızca tarih bilincini güçlendirmek değil. Bu bilinç, beraberinde yerel kalkınmayı da destekleyerek, toplumsal dayanıklılığı önemli ölçüde artırıyor. Yani kültürel mirasa yatırım yapmak, hem çevreyi hem ekonomiyi hem de toplumsal dayanışmayı güçlendirerek, sürdürülebilirliğin her koluna desteklemek anlamına geliyor.
İşte Bambi Yatak da kültürel mirasa sahip çıkma bilincinden hareketle Kilis’in yorganına sahip çıkarak, “Kadın dokunur, geleceğe dokunur” mottosuyla ‘Kadın Eliyle, Emeğiyle’ projesini T.C. Kilis Valiliği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Kilis İnsani ve Sosyal Gelişme Derneği’nin iş birlikleriyle hayata geçirdi. Bu kadim mirası gelecek nesillere aktarmak için ilk adımlarını atan şirket, el emeği göz nuru yorganlar için ilk adımda Çingene Kızı, Anatolia ve Firuze desenlerini seçti.
Kadim zanaat, modern tasarımla yorumlandı
Projeye ilişkin açıklamada bulunan Bambi Yatak Genel Müdürü Cem Baş, “Anadolu’nun binlerce yıllık tarihi, yaşatılması büyük öneme sahip pek çok kültürel ögeyi günümüze taşıdı. Bunların büyük bir kısmı bugün yaşamaya devam etse de önemli bir bölümü ne yazık ki unutulmaya yüz tutmuş durumda. Bu kültürel ögelerin ve geleneksel el sanatlarının yaşatılması, kültürel sürdürülebilirliğin sağlanması ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunulması, bu yüzden büyük önem arz ediyor.
Değerlerimiz arasında özel bir yere sahip olan geleneksel Kilis yorganı, saten kumaş üzerine iğneyle işlenerek şekillendirilen zarif bir el emeğidir. Bu projeyi hayata geçirmemizin en önemli nedenlerinden biri, yıllar içinde ustalarının sayısı giderek azalan ve çıraksız kalan yorgancılık mesleğinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması oldu. ‘Kadın Eliyle, Emeğiyle’ projemizle, bu kadim zanaatı modern tasarımlarla yeniden yorumlayarak genç kuşakların ilgisini çekmeyi ve yorgancılığı geleceğe taşımayı hedefliyoruz. Artık Kilis’in iğnesi geleceği işleyecek” dedi.
Bir yorgan 2 günde yapılıyor
15 kadının yorganlar için çalıştığı bilgisini veren Cem Baş, “Bir yorgan 2 günde çıkıyor, yani yoğun emek isteyen bir iş. Şimdilik 3 desenle başladık, desen sayıları ilerleyen süreçte artacak. Henüz tam olarak maliyet hesaplaması yapmadık ama tahmini satış fiyatı 7-8 bin TL arası olacaktır diye düşünüyorum. Biz bunu set olarak 5 parça ile satışa sunacağız. İçinde yorganı, dört mevsim yorganı ve yastık kılıfları olacak. Şu an için az sayıda mağaza ve internet satışı ile başlayacağız. Üretimler de talep ve satışlara göre kendi yolunu çizecek biçimde artacaktır” diye konuştu.
Kadın Eliyle, Emeğiyle projesine ilişkin değerlendirmede bulunan Kilis Valisi Tahir Şahin, “Bu proje; kadınlarımızın emeğini, gençlerimizin öğrenme azmini ve ustalarımızın maharetini bir araya getiren güçlü bir dayanışma örneği” darken, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Dr. Hasan Maral da, “Kilisli kadınların ellerinde geleneksel ile modern, yerel ile evrensel buluştu” ifadelerini kullandı. Kilis İnsani ve Sosyal Gelişme Derneği Başkanı Pınar Sadakaoğla ise erkek zanaatı olarak bilinen yorgancılığın “Kadınlar niye yapmıyor?” sorusu ile projenin özünü oluşturduğunu ifade etti.
Yeni pazarlarda büyüme hedefi
Ticaret Bakanlığı destekli markalaşma program Turquality’e başvurduklarının da bilgisini veren Cem Baş, “Yılbaşından sonra almayı planladığımız Turquality ile hedef pazarlarda daha başarılı olacağız. Şu an için Türklerin yoğun olduğu pazarlarda (Balkanlar, Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Türkiye Cumhuriyetleri, Arap devletler) çok iyiyiz. Yapılanma başladığında Suriye’de çok büyük bir gelişme bekliyoruz. Bir de Irak ile iyi bir anlaşma yaptık. Orada da büyümeyi hedefliyoruz” diye ekledi.
Türkiye yatak satın alımında daha bilinçli
2025 yılını 5.5 milyar TL’lik ciro ile kapatmayı hedeflediklerini söyleyen Bambi Yatak Genel Müdürü Cem Baş, “Bu ciro bazında yüzde 32-33’lük bir büyümeye denk geliyor. Bunun içinde yurtdışı satışlarının payı 9 ayda şu an için yüzde 10. Hedefimiz ise bir yılda yüzde 15, orta vadede de yüzde 20’ye çıkarmak. Fiyat artışları bizi özellikle maliyetler açısından etkiliyor fakat bunu elimizden geldiğince müşteriye yansıtmayaya çalışıyoruz.
Şu ana kadar yüzde 14-15 gibi bir zam yaptık. Zam oranını geçen yıla göre kıyaslarsak da yüzde 30 diyebiliriz. Türkiye artık yatak satın alımı ve değiştirme konusunda daha bilinçli. Geçmiş anketlere bakıldığında ülkemizde ortalama 8 yılda bir yatak değiştiğini görüyoruz. Bu Avrupa’da da ortalama 5 ile 7 yıl arasında değişiyor. Bizde yatak tercihlerinde biraz daha görselliğe, renk ve desene bakılırken, Avrupa’da daha çok ergonomik yapı ve fiziksel sağlık şartları değerlendiriliyor” diye konuştu.
Neredeyse sıfır atık çalışılıyor
Bambi Yatak’ta tekstil atıklarının neredeyse yok denecek kadar az çıktığını, çıkanların da kırpıntı olarak kullanıldığını veya geri dönüşüme gönderildiğini söyleyen Bambi Yatak Genel Müdürü Cem Baş, “Yastıkların süngerlerini, kumaşların atıklarını geri dönüşümde kullanıyoruz. Bizde fire çok az. Yani neredeyse atık çıkmıyor diyebilirim” dedi.