Küçük aile işletmelerine yem ve sürü yöneticisi desteği verilsin

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde en büyük sorunun sürü yöneticisi (çoban) olduğunu kaydeden Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, küçükbaş hayvan sayısını artırmak için küçük aile işletmelerine sürü yöneticisi ve yem desteğinin verilmesini talep etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet Hanifi GÜLEL

Küçükbaş hayvan sayısındaki düşüşü DÜNYA Gazetesi’ne değerlendiren TÜDKİYEB Başkanı Nihat Çelik, Küçükbaş yetiştiriciliğinde en büyük sorunun sürü yöneticisi olduğuna dikkat çekerek, hayvan sayısını artırmak için küçük aile işletmelerine sürü yöneticisi ve hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde devlet destekli yem fabrikalarıyla destek verilmesini talep etti. 2023 yılında TÜİK’e göre küçükbaş hayvan sayısının yüzde 6,9 gerileme göstererek 56 milyon 265 binden 52 milyon 363 bin olduğunu aktaran Çelik, koyun sayısında yüzde 5,9, keçi sayısında ise yüzde 11 düşüş yaşandığını iletti.

Hem işletme sayılarında hem de işletimlerin hayvan varlığı sayısında da düşüş yaşandığını bildiren Çelik, hayvan varlığı sayısını tekrar artırmak için alternatif politikaların üretilmesi gerektiğini söyledi. Sadece destekleme kalemlerini ve modellerini değiştirerek istenilen sonuca ulaşılamayacağını belirten Çelik, ‘’Biz kendi çobanımızı kendimiz yetiştirmemiz lazım. Aile işletmeciliğini aktif hale getirmemiz gerekiyor.

Yürüteceğimiz politikalardan birsi de özellikle ülkede varsayılan ve kanayan bir yara haline gelen çoban sorunu kökünden çözmek. Doğrudan Afgan çobanlarla ihtiyacı gidermek, kanayan bir yarayı pansuman yaparken bu yarayı kangrene dönüştürmekten başka bir şey değil. Yabancı çoban hayvancılığı daha kötüleştirir. Bizim çoban sorunu noktasında devletten beklentimiz bugün özellikle sürü yönetici sertifikasını sadece halk eğitimi tarafından değil, il ve ilçe tarım müdürlükleri tarafından da bu eğitimin verilmesini istiyoruz.

Diğer taraftan, desteklenme konusuna gelince. Çoban desteğinde geçmişe dair sigorta borcu var mıdır? Sertifikası var mıdır? Çoban olarak çalışıyor mu ve sigortası yatıyor mu? Bu gibi şartları aramaktan ziyade, her işletme başına bir çoban desteği verilmesini talep ediyoruz ki çoban sorunu kökten çözülsün. Hayvan sayısının artarak, özellikle üretimi sürdürülebilirliği açısından atılması gereken adımların atılması noktasında çok önemli bir rol oynayacak’’ dedi.

Aile işletmelerinde yük kadınların omuzunda

 Her işletmeye çoban desteği verildiği zaman zaten sigortaya da tabii olacağını ifade eden Çelik, ‘’Dolayısıyla işletme sahibi kendisini de eşini de gösterebilir. Veya başka birini de gösterebilir. Aile işletmeciliği dediğimiz zaman ailenin içinde olduğu ve özellikle yükün çoğunun kadınların omuzlarında döndüğü işletmelerden oluşuyor. Bu vesileyle burada kadın çiftçilerimiz hem sosyal güvencelerine kavuşmuş olacak hem de bu sorunun kökten çözülmesi noktasında en önemli desteklerden birisi olacak’’ şeklinde konuştu.

‘’Tüketen bir ülke konumundan çıkmalıyız’’

Küçükbaş hayvancılık sayısında iniş trendinden çıkıp, bir an evvel yükseliş trendine geçilmesi gerektiğini vurgulayan Nihat Çelik, hayvan sayısını arttırmaktan başka bir seçeneğin olmadığını ifade etti. Türkiye’nin küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıkta üreten bir ülke olması gerektiğinin altını çizen Çelik, ‘’Biz sadece tüketen bir ülke olma konumundan bir an önce çıkmalıyız.

Küçükbaş hayvancılığı önemsemek lazım ve küçükbaş hayvancılık bu ülkenin sigortasıdır. Ülkemizde özellikle küçükbaş hayvancılık coğrafyasıdır. Dolayısıyla biz bu sektörün yaşanması ve istenen seviyeye gelmesini istiyoruz. Bizim asıl sorunumuz mera sorunu değil, en büyük sorunumuz çoban sorunudur. Eskiden her yerde yol boyu hayvanlar görürdük. Ama şimdi bakıyorsun ki hayvan izi bulamıyorsunuz.

Yine bazı köylere bakıyorsunuz, eskiden küçük bir köyde 20 bin hayvan varlığı vardı. Şimdi ise o köyde kurbanlık için bile hayvan bulamıyorsunuz. Küçükbaş hayvancılığa verilen destekler, geri dönüşü olan ve amacına ulaşan bir destektir. Öte yandan sorunları kökten çözmek için üretim yapan birlikleri de güçlendirmeliyiz. Birlikler de kendi ürünü ve sütünü pazarlayabilmesi lazım. Bunun için olanak sağlaması lazım’’ dedi.