Macar duvarı yıkıldı sıra Avusturya'da

Macaristan'a açılan davayı kazanan nakliyeciler bu kez Avusturya'nın haksız kota uygulamasını Avrupa Birliği Adalet Divanı'na taşıdı. İlk duruşma dün görüldü. Türk taşımacılar bu davadan da umutlu döndü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aysel YÜCEL

UND ve TİM öncülüğünde İstanbul Lojistik tarafından Avusturya’ya karşı açılan “Taşıma Kotalarının Kaldırılması” konusundaki dava Avrupa Adalet Divanı’nda görüldü. Türkiye, Avusturya’nın yıllık 160 bin sefer geçiş ihtiyacına rağmen Türk TIR’larına tanıdığı 21 bin adetlik transit geçiş kotası nedeniyle, bu ülke üzerinden Avrupa’ya yapılan Türk ihraç ürünlerinin günlerce bekletildiğini savundu, ilave 500 euro ek maliyeti şikayet etti. Avrupa Adalet Divanı’nın Macaristan’ın Türk araçlarından geçiş ücreti alamayacağı yönündeki kararı hatırlatılarak Avusturya’nın da bu ayrımcılığa bir son vermesi gerektiği iletildi.

Türk TIR’ları ile taşınan ticaret ürünlerinin kendi ülkesinden transit geçişine engel olan Avusturya’ya açılan dava Avrupa Adalet Divanı’nda 31 Ocak’ta görüldü. Türkiye tarafı Türk TIR’larına uygulanan kota nedeniyle taşımalara araç başına 500 euro ek maliyet yüklendiği bunun da Türk ihraç ürünlerine uygulanan bir kota olduğunu söyledi. Gümrük Birliği Anlaşması’nın “Malların Serbest Dolaşımını Engelleyen Her Türlü Uygulama Eş Etkili Tedbirdir” kararını hatırlatan Türkiye, Avusturya’nın bu tutumunun ticarete zarar verdiğini söyledi. Macaristan’a karşı açılan ve 17 Ekim 2017’de Avrupa Adalet Divanı’nın “Türk Araçlarından Geçiş Ücreti Alınamaz” kararı anımsatılarak “Avrupa’nın en yüksek mahkemesi tarafından malların serbest dolaşımına hiçbir engel, kota ve tedbir konulamayacağı açıkça ilan edilmiştir” denildi.

Karar ekim ayında açıklanacak
Avusturya, uyguladığı kota malların serbest dolaşımına zarar veriyor olsa da bu meselenin hizmetlerin serbest dolaşımı kapsamında çözülmesi gerektiğini ifade ederek Türkiye ile AB arasında hizmetlerin serbest dolaşımı başlığının henüz müzakere edilmediğini Türk araçlarına mahkeme kararı ile böyle bir kolaylık sağlanmasının başlatılacak hizmetlerin serbest dolaşımı müzakerelerine zarar vereceğini iddia etti. Dava ile ilgili mütalaa hakimi 26 Nisan’da raporunu hazırlayacak ve büyük oranda bu rapora dayanarak karar verilecek. Kararın Ekim 2018 tarihinde çıkması bekleniyor.

“Avrupa kendini cezalandırıyor”

UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener dava sonrası yaptığı açıklamada, ellerinde Macaristan’a karşı Avrupa Adalet Divanı’nın verdiği bir karar bulunduğunu belirterek, “Avrupa Adalet Divanı aynı şekilde Türk tezleri doğrultusunda karar verecektir, aksi takdirde kendisiyle çelişmiş olacak” dedi. Avrupa yönlü taşımalarda Avusturya’nın kilit bir ülke konumunda olduğunu hatırlatan Şener, “Türk araçları için Avusturya 21 bin adet geçiş kotası koyuyor. Biz sadece Almanya’ya 160 bin sefer gerçekleştiriyoruz. Ortada çok büyük haksızlık ve engel olduğu ortada. Her TIR’ın 20 ton yük taşıdığı hesap edildiğinde Avusturya aslında ‘benim ülkemden 420 bin ton ihraç yükü geçebilir’ demekte. O halde Gümrük Birliğinin miktar kısıtlaması yapılamaz kararının nasıl değerlendireceğiz” dedi.

Davanın bu temelle açıldığını ve yılsonunda Avusturya’nın bu haksız uygulamasına son verileceğini beklediklerini aktaran Şener, “Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı rapora göre kotalar nedeniyle her yıl 3,5 milyar euroluk ihracat yapılamıyor. Bunun 1,9 milyar eurosu Avrupa’nın yaptığı ihracat, 1,6 milyar euro da Türkiye tarafından yapılan ihracat. Aslında kotalar nedeniyle Avrupa kendisini cezalandırıyor. Ticaretin önündeki her türlü engelin kaldırılması yönünde atılan adımlar dikkate alındığında Avusturya’nın bu tutumunu uzun süre devam ettirmesi zaten mümkün değil” diye konuştu.

Şener dava sonucu ile ilgili de “AB Komisyonu tarafından mahkemeye gönderilen avukatların, Avusturya’daki kota uygulaması, her ne kadar malların serbest dolaşımını kısıtlıyor olsa da, mahkemenin Macaristan davasında olduğu gibi karar vermemesinin ve konunun Tükiye ile AB arasında yapılacak hizmetlerin serbest dolaşımı müzakerelerinde çözülmesi gerektiğine özellikle vurgu yapması dava üzerine siyasi bir gölge getirme riskini getirdi. Biz baştan beri Lüksemburg’da hakimler var diyorduk. Hakimlerin hukuki mi yoksa siyasi saiklerle mi karar vereceğini merakla bekliyor olacağız” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir