Navlunda zam tartışması büyüyor
Maliyet hesaplarını gidiş-dönüş üzerinden yapan lojistikçiler, ihracattan boş dönen TIR’ların kaybını önlemek için ihracat taşımalarına yaklaşık yüzde 10 zam yapacak.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Aysel YÜCEL
İSTANBUL - Avrupa'ya yük taşıyan TIR'lar, ithalattaki daralma nedeniyle geri dönüşlerde yük bulmakta zorlanıyor. Maliyet hesaplarını gidiş-dönüş üzerinden yapan lojistikçiler, bu açığı kapatmak için ihracat taşımalarında navluna yüzde 10 civarında zam yapmaya hazırlanıyor. Zamlar önümüzdeki üç ay içinde uygulanmaya başlayacak. Bazı lojistik firmaları ise ihracat taşıması yaptıkları Avrupa'dan boş dönmemek için üçüncü ülke taşımalarına ağırlık verdi.
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Turgut Erkeskin, DÜNYA Gazetesi'ni ziyaret ederek sektöre yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Erkeskin, sektörün gündemindeki sıkıntılardan birinin de ihtalattaki daralmaya paralel, ihracat yükü taşıyan TIR'ların geri dönüşlerde yük bulmakta zorlanması olduğunu dile getirdi. Erkeskin, "Karayolunda maliyetler gidiş-geliş üzerinden hesaplanıyor. Son zamanlarda özellikle Avrupa'dan yapılan ithalatta büyük düşüşler var. Geri dönüşlerde yük bulmakta zorlanan taşımacı, ithalat navlunlarını aşağıya çekmek durumunda kaldı. Ancak bu da toplam maliyeti karşılamak için ihracat navlunlarında artış yapmaya zorluyor" dedi. İhracatçı firmaların kendilerini bu zamma hazırlaması gerektiğini ifade eden Erkeskin, yüzde 8-10 arası yapılacak zammın 2013'ün ilk yarısında yapılacağı bilgisini verdi.
Erkeskin, "Bu zamların yapılması zaten gerekliydi, çünkü son yıllarda karayolu taşımacılığında navlunlar çok aşağılara indi. Bu konuda sıkıntılı olan sektörün, mevcut varlığını sürdürebilecek ve yeni yatırımlar yapabileceği bir yapısı yok. Bu nedenle karayolu taşımacılığında fiyat artışı kaçınılmaz" diye konuştu.
Türk mallarını yabancılar kontrol ediyor
UTİKAD tarafından yapılan bir araştırmaya göre dış ticaretin sadece yüzde 35'inin yabancılar olmaksızın kontrol edildiğinin ortaya çıktığını belirten Erkeskin, "İhracatçımız malını gönderdiği ülkede gümrüğe kadar ya da kapı teslimi yapıyor. İthalatçımız da aldığı malın yüzde 35'ini aynı şekilde yapıyor. Dolayısıyla yüzde 65'lik bir oran aslında yabancılar tarafından kararlaştırılıyor. Yani Türkiye'nin dış ticaretinin taşımasının kararını, nasıl taşınacağını kimin taşıyacağını, gerek ithalatta gerek ihracatta yabancı firmalar karar veriyor" diye konuştu. Burada aleyhimize işleyen bir durum olduğunu dile getiren Erkeskin, artan oranda ithalatçı ve ihracatçılarımızın taşımanın kararını yurtdışındaki partnerine devrettiğini ve bu nedenle özellikle karayolu taşımalarında yabancı payının arttığına dikkat çekti.Erkeskin, "Bizim bu süreci mutlaka tersine çevirmemiz gerekiyor. Kararın bu anlamda malın ihracatçısı ya da ithalatçı tarafından Türkiye'de veriliyor olması gerekiyor" dedi.
Firmalar lojistiği uzmanına bırakmalı
Türk lojistik sektörünün daha hızlı gelişmesi ve büyümesi için firmaların da Türk lojistikçilere öncelik vermesi gerektiğini vurgulayan Erkeskin, ayrıca kendi lojistiğini kendisi yapmayı tercih eden firmaların bu işi uzmanına bırakması gerektiğini söyledi. Erkeskin, "Türkiye'de lojistiğin gelişimine baktığımızda hala daha firmaların büyük oranda lojistik firmalarından temin etme imkanları olan kendi bünyelerinde yaptıklarını görüyoruz. Depolama, paketleme, sevkiyatlar gibi. Firmalar bunları dış kaynak kullanımı yöntemi ile çözebilir. Bu hem firmalara maliyet avantajı sağlayacak hem de lojistik sektörü büyüyecek. Bu bir tür kazan-kazan ilişkisi aynı zamanda. Hem sektörün hem firmaların rekabet gücü artacak" açıklamasını yaptı.
Lojistik firmaları gümrükleme yapabilmeli
Türk lojistik firmalarına gümrükleme hizmeti verebilme hakkı tanınması gerektiğini dile getiren Erkeskin, lojistik firmalarının gümrükleme hizmetini dışarıdan alma zorunluluğunun ciddi bir zaman kaybına yol açtığını ifade etti. Erkeskin, konuyla ilgili çelişki yaratan bir duruma da değinerek, "Aslında bu hizmeti veren lojistik firmaları var. Gümrük müşavirliği yapmak üzere kurulmuş firmalara lojistik hizmeti verme yetkisi tanınıyor. Yani bu firma bir yandan lojistikçiyken diğer yandan gümrük müşavirliği yapabiliyor. Ancak, lojistikçi bir firma gümrük müşaviri istihdam etmek istediği zaman, bu iki mesleğin bir arada olamayacağı söyleniyor. Burada düzeltilmesi gereken çelişkili bir durum söz konusu" dedi.
Türk lojistik firmaları globalleşme yolunda
Türk lojistik firmaları globalleşme yolunda
Türk lojistik firmaları için en hareketli pazarların Ortadoğu ve Afrika olduğu bilgisini veren Erkeskin, Özellikle Afrika'nın öneminin giderek arttığına ve üzerinde durulması gereken bir pazar olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin coğrafi konumunun sektörün gelişmesine büyük katkı sağlayacağını vurgulayan Erkeskin, "İstanbul'dan 3-4 saatlik bir uçuş mesafesinde Afrika, Rusya, Avrupa ve Ortadoğu'ya ulaşabiliyoruz. Bizim geleceğimiz burası. Bu avantajımızı iyi kullanarak güçlenebiliriz" dedi. Türkiye'nin büyüyen ekonomisi ile yakın zamanda çok uluslu şirketler çıkaracağını ifade eden Erkeskin, "Nasıl bugün yabancı bir lojistik firması ülkemize gelip, Türkiye ile Türki Cumhuriyetler ya da Ortadoğu arasında taşıma yapıyorsa biz de buna doğru evrilmeye başlıyoruz. 2023 yılında dünyanın en iyi 10 lojistik firması olmayı hedefleyen firmalarımız var. Ancak bu noktada yurtdışında yapılanan firmalarımızın önceliği Türk lojistik firmalarına vermeleri hayati önem taşıyor. Bu sayede sektör büyüyebilir" açıklamasında bulundu.
Sektörde konsolidasyon kaçınılmaz hale geldi.
Sektörün bir konsolidasyon sürecine girdiğini belirten UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin, birleşmelerin önümüzdeki dönemlerde artarak devam edeceğini vurguladı. Erkeskin konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: "Artık dünyada olduğu gibi Türk lojistik sektöründe de konsolidasyonlar kaçınılmaz hale geldi. Çünkü üretim artık girift bir yapıya dönüştü ve birden fazla noktaya yayıldı. Global bir oyuncu olmak ve tüm lojistik hizmetleri bir arada sunmak için firmalar birleşme yoluna gitmeye başladı."
'Zam oranı % 20'ye çıkabilir'
Solmaz Grup Yönetim Kurulu Başkanı Asım Barlın yük almak için Avrupa'da 15 gün bekleyin TIR'ların olduğuna dikkat çekerek "Önceden Türk lojistik firmaları ithalatta daha yüksek ihracatta ise daha düşük navlun alırdı. Ancak ithalat düşmeye başlayınca maliyetleri gidiş-dönüş üzerinden yapan firmalar, ithalat navlunlarını düşürdü, farkı da ihracat navlununa yansıtacak. Eskiden ihracat yükü için Türkiye'de bekleyen araçlarımız şimdi yük almak için Avrupa'da bekler oldu. Yük almak için 10-15 gün bekleyen TIR'lar var. Bu zamlar yapılmak zorunda aksi halde araç çıkmaz dışarı. Bu da Zamlar yüzde 20'yi bile bulabilir, çünkü ithalat navlunları giderek daha çok düşüyor. Burada ithalat ve ihracat dengesi çok önemli. İthalat düştükçe ihracat navlununa yapılacak zam da o oranda artacaktır. Avrupa'dan Türkiye bağlantılı olmayan yük taşıyabilmesi içinse firmanın yurtdışında şirketinin olması lazım. Bu nedenle bu alternatifi sayılı bir kaç firma yapabiliyor" değerlendirmesini yaptı.
TİM: İhracatçı bu yükü kaldıramaz
TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Lojistik Konseyi Başkanı Bülent Aymen: "Bize henüz bu konuda bir bilgi gelmedi. Ancak ihracat navlunlarına bahsedilen oranlarda zam yapılması, ihracatçıyı çok olumsuz etkiler. Çünkü artık ihracatta da kar mnarjları çok düştü. Yoğun bir rekabet var. Dolayısıyla bu ihracatçı firmalar için çok doğru bir adım olmayacaktır. Böyle bir zam yapılırsa hemen bir toplantı yaparız. Bu zammı yapacak olan paydaşlarla bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaparız ve bir çözüm bulmaya çalışırız."