Maden sektörünün geleceğini konuştular

Maden sektörü, İMİB 42. yıldönümü toplantısında buluştu. Toplantıda sektörün sorunları ve geleceği ele alındı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, 42. yılını doğal taş ve maden sektörlerinde faaliyet gösteren birlik ve derneklerin davet edildiği bir çalışma toplantısıyla kutladı.

İMİB’in ev sahipliğinde sektörün öncelikli konularının ele alındığı toplantı çok sayıda madenci örgütü yöneticisini bir araya getirdi. Toplantı, maden sektörü hedeflerine ulaşmak için görüşlerin geliştirildiği bir platform işlevi gördü. Dernek temsilcileri, sektörel birliğin sağlanması için toplantının bir ilk adım olduğunu belirttiler ve kendi bölgelerindeki maden sektörü çalışmaları hakkında bilgi verdiler.

İMİB Başkanı Aydın Dinçer, toplantının açılışında yaptığı konuşmada sektörün sorunlarının çözülmesi için diyaloğun önemine vurgu yaparak, "Yapıcı, çözüm odaklı, pozitif bir yaklaşımla sektörümüzün ilerlemesi için gerek kendi içimizde gerekse kamu ile diyaloğumuzun güçlenmesi çok önemli. 2 Şubat 1976 yılından bu yana maden sektörü ve Türkiye’nin ihracatı için çalışan birliğimizin en önemli misyonu budur” dedi.

Sektörün gerçek birliğinin sağlanmasının sorunların çözülmesi için en öncelikli konu olduğunu belirten Dinçer, Madenlerin stratejik önemine ve Türkiye’nin maden zenginliğine vurgu yaparak “Yaptığımız işin değerine önce kendimiz inanırsak toplumu ve kamuoyunu ikna edebiliriz” dedi. Dinçer şöyle devam etti:

“Günlük hayatımızda kullandığımız pek çok üründe madenler hammadde olarak yer alıyor. İlaçtan inşaat demirine sektörümüz tüm diğer sektörlere katkıda bulunmaktadır. Ekonomiye yaklaşık 40 milyar dolarlık bir katkı yapan stratejik bir sektörün mensuplarıyız. Dünyanın en büyük mermer rezervleri Türkiye’de. Toplam rezervin yüzde 33’üne sahibiz. Şu anda dünya doğal taş pazarının işlenmiş üründe yüzde 24’ünü blok mermerde yüzde 34’ünü karşılayabiliyoruz. İşlenmiş doğal taşta en büyük pazarımız ABD. 296 milyon dolarlık satışımız var. Blok mermerde ise Çin’in ithalatının yüzde 56’lık kısmını biz karşılıyoruz. Hindistan ise yüzde 29’luk ithalatını Türkiye’den gerçekleştirirken yüzde 49’unu İtalya’dan gerçekleştiriyor. Maden ve doğal taşta bu pazarları korumanın yanı sıra yeni pazarlarla sektörümüzü büyütmek için sektörümüzün birlik içinde olması önem kazanıyor. İMİB’in 42. yıldönümünü tüm sektör örgütleriyle birlikte kutlayarak, birliğimizi sağlamak yönünde önemli bir girişimde bulunduğumuzu düşünüyoruz."

"Madenleri yeryüzüne çıkarmak zorundayız"

Madenlerde üretim artışının şart olduğuna dikkat çeken Dinçer “Hükümetimizin Milli Enerji ve Milli Maden politikası çerçevesinde madenler stratejik öneme sahiptir, bu madenleri yeryüzüne çıkarmak zorundayız. Bu ön şart ve kabulle; çevreye saygılı, iş güvenliğine duyarlı vaziyette bu işlemleri yapmak zorundayız” dedi. Üretim artışı noktasında sektörün en önemli gündeminin maden işletme izinlerinin verilmesindeki sürecin hızlandırılması olduğuna değinen Dinçer, bu alanda kamu nezdindeki girişimleri hakkında da bilgi verdi. Maden bakımından zengin olduğumuz halde özellikle bakır ve kömür ithal etmek zorunda kaldığımızı belirten Dinçer “Üretim artışı, ihracatı olumlu yönde etkileyecek ve aynı zamanda Türkiye’de kullanılan bu hammaddelerin ithalatının da önüne geçilmiş olacak. Dolayısıyla cari açığa da olumlu katkıda bulunarak iki katı değer sağlamış olacağız. Biz tüm bu nedenlerle özellikle işletme izinlerinin hızlandırılması konusunda madenlere yönelik bir pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyuyoruz” dedi.

Yılı 4.7 milyar dolar ihracatla kapattılar

2017 yılının maden ve doğal taş sektörü açısından başarılı bir yıl olduğuna değinen Aydın Dinçer, yılı yaklaşık yüzde 24 artış sağlayarak 4.7 milyar dolar ihracatla kapattıklarını söyledi. Doğal taş ihracatının ise toplam maden ihracatının yarısını (2,04 milyar dolar) oluşturduğunu belirten Dinçer, bir önceki yıla göre doğal taş ihracat artışının yüzde 13.43 oranında kaldığını ifade etti.

Yeni pazarlar belirlendi

İMİB’te hem yeni pazarlar oluşturmak hem de pazar payını artırmak üzere üyelere pazarların durumuna ilişkin detaylı bir bilgi gönderdiklerini belirten Dinçer, 2016 rakamlarına göre ülke pazarlarını incelediklerini aktardı. Çalışma sonucunda dünyada işlenmiş mermer ve traverten ithalatı yapan, ancak Türkiye’nin yüksek oranlarda ihracat yapamadığı ve/veya rakiplerimiz olan İtalya, İspanya ve Çin’den daha az ihracat yaptığı, dünya ithalatından yüksek oranda pay alan ülkeler hedef olarak belirlendi. Bu çalışma sonucunda hedef olarak belirlenen ilk 10 ülke Hindistan, Güney Kore Cumhuriyeti, Kanada, Katar, Meksika, Lübnan, Hong Kong, Rusya, Singapur ve Malezya oldu.

Sürmekte olan URGE projelerine de değinen Aydın Dinçer, altı URGE projesi olduğunu söyledi. URGE projeleri kapsamında katılımcı firmaların bir araya gelerek hedefledikleri ve heyet olarak bulunmak istedikleri pazarlar ile ilgili onların aldıkları kararlar doğrultusunda çalışmalara başladıklarını ifade etti.

"Blok ihracattan vazgeçme lüksümüz yok"

Blok ve işlenmiş ürün ihracatı olarak ikiye ayrılan doğal taş pazarında her iki kategorinin de vazgeçilmez olduğunun altını çizen Dinçer “Doğal taşın 2 milyar dolarlık ihracatının yarısı blok mermer ihracatıdır. Sadece işlenmiş ürün ihracatı yapalım bakış açısı ilk etapta doğru gibi gözükebilir ancak, detaylı incelediğimizde biz bu pazarlara blok ürün satmazsak İtalya, İran, Pakistan, Hindistan gibi rakip ülkelerimiz Çin’e blok satış yapmaya başlayacak ve Çinli müteahhitler aracılığıyla dünya çapında aldıkları projelerde bizim rakiplerimiz olan ülkelerin doğal taşlarını kullanacaklardır. Öte yandan işlenmiş ürünün de önünü açmak için yeni tasarımlar, inovasyonlar gerçekleştirmek için çaba sarf etmek zorundayız” diye konuştu.

Bilim Kurulu oluşturuldu

Aydın Dinçer, Türkiye’de ilk defa İMİB tarafından bir ihracatçı birliğinde Bilim Kurulu oluşturulduğu bilgisini de sektör mensuplarıyla paylaştı. Özellikle çevreci madencilik için bilimsel rapor hazırlamak üzere farklı disiplinler ve farklı disiplinlerden uzmanların yer alacağı Bilim Kurulu, kamu ve kamuoyuna madenciliğin, çevreci madencilik bakış açısı ve uygulamalarıyla da yapılabileceğini bilimsel olarak anlatacak. Bilim Kurulu ile madenciliğin çevreye etkilerinin doğru ve rakamsal verilerle değerlendirilmesi ve diğer sektörlerin çevreye etkilerinin karşılaştırılmaları yapılacak.

Öte yandan, maden hukukunun önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu’ndan hukuk danışmanlığı hizmeti almaya başlayan İMİB, Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu’nun danışmanlığı ile tüm madenci örgütlerinin maden hukuku alanındaki istek ve önerilerini ortak bir görüş halinde kamu ile paylaşmayı amaçlıyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir