Ford Otosan'dan 'yerli' kamyon
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, yüzde yüz Türk malı ilk kamyonu 23 Ocak'ta tanıtacaklarını ifade etti.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
BURSA (DÜNYA) - Ford Otosan'ın OİB Eğitim Vakfı işbirliğiyle destek verdiği Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, tüm süreçleri tamamlayarak, "Yeşil Bina" sertifikasını almaya hak kazandı. Alanında ilk ve tek olan okul, bu sertifikayla Yeşil Bina sertifikalı ilk ve tek eğitim kurumu olma özelliğine de sahip oldu.
Düzenlenen ödül törenine Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı ve OİB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Kabatepe ile OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu da katıldı.
Törende gazetecilerle sohbet eden Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, şirketin yeni projeleri hakkında da önemli bilgiler verdi. 2007 yılında kamyonda küresel marka üretmek yönünde bir söylem geliştirdiklerini hatırlatan Yenigün, hem motorunu hem de üst yapısını Türk mühendislerin yaptığı, yüzde yüz Türk malı ilk kamyonu 23 Ocak'ta tanıtacaklarını ifade etti. Hannover Fuarı'nda yılın kamyonu kategorisinde üçüncü olduklarını hatırlatan Yenigün, "İlk yerli kamyonla 7 dev kamyon üreticisi arasına girdik ve üçüncü olduk" dedi.
"Çevreci olmasak satamazdık"
Ford Otosan'ın çevreye verdiği değerin karşılığını gördüğünü kaydeden Yenigün, bu sayede ihracatta da bir engelle karşılaşmadıklarını şu örnekle anlattı: "2001'de Kanada'ya ihracat yapıyoruz. İki-üç ay sonra Ford Kanada'nın müdürü aradı. Kanada Posta Ofisi'ne araç satacaklarını söyledi.
Araçların Kuzey Amerika çevre sistemlerine uyumluluğunun bilgisini istediler. Bilgileri ilettik. Bir hafta sonra ihaleyi kazandıklarının bilgisi geldi. 2 bin 200 araç. Son dönemde Türkiye'de de devletin kurumlarına alınan araçlarda da sorgulamaya başladılar."
Valensiya'da üretilecek aracın üstü Otosan'dan
Ford Otosan Ar-Ge merkezinde çalışan bin 200 mühendisin yaş ortalamasının 28 olduğunu kaydeden Genel Müdür Yenigün, "Y kuşağı olmaları nedeniyle yeniliklere açıklar. Yüzde 65'i genç" dedi.
Yenigün, kamudan Ar-Ge çalışmaları için vergi ve SGK primi desteği olarak yıllık toplam 14 milyon lira destek aldıklarını kaydetti. Yenigün, Ar-Ge amaçlı üniversitede yapılan mesainin ise destek kapsamına giremediğini ifade etti. Ford'un dünyada ürettiği tüm ticari araçlarda Ford Otosan'ın katkısı olduğunu kaydeden Yenigün, "Ya üretiyoruz ya da Ar-Ge desteği veriyoruz" dedi.
Yenigün, 2013 yılının eylül ayında İspanya Valencia'da üretilecek ticari aracın üst yapısının tamamen Ford Otosan tarafından yapılacağını sözlerine ekledi.
Ford Otosan'ın cirosunun yüzde 3.2'sini Ar-Ge'ye ayırdığını kaydeden Yenigün, Türkiye ortalamasının yüzde 0.82 olduğunu hatırlattı. Yenigün, 2007'de 200-300 mühendisle açılan Ar-Ge merkezinin bu yıl bin 200 kişiye yükseldiğini önümüzdeki yıl bin 305 kişiye çıkacağını belirtti. Yenigün Ford'un küresel düzeyde üçüncü Ar-Ge merkezi olduklarını ifade etti.
"Mühendislik satıyoruz ihracat sayılmıyor"
Haydar Yenigün Ar-Ge merkezinden 2011 yılında 50 milyon dolarlık mühendislik ihracatı yapıldığını, ancak bu rakamın ihracat gelirleri içinde gösterilmediğini belirtti. Genel Müdür Yardımcısı Cengiz
Kabatepe de mühendislik ihracatının da ihracat kalemi olarak değerlendirilmesi için çalışma yürüttüklerini ifade etti. Mühendisliğin sayılabilir bir büyüklük olmadığını, bir beyin üretimi olduğunu bu nedenle ihracat kalemi olarak ele alınmadığını kaydeden Kabatepe, "Mühendislik ihracatı hizmet bedeli olarak sınıflandırılıyor.
Ancak Ford Otosan'ın da diğer şirketlerin de ihracat rakamları arasında görülmüyor. CD olarak da gönderilse içindekini ölçemiyorlar. Türkiye artık üretim merkezinden Ar-Ge merkezi olmaya yöneldiği için zerinde durmamız gerekiyor. Türkiye mühendislik hizmeti ihraç eder duruma geliyor. Fikir eserlerinin dış ticaretinin düzenlenmesi gerekiyor" diye konuştu.