Otomotiv sektörü 2013'e umutlu bakıyor
İSTANBUL - Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, 2013 yılının otomotiv sektörü açısından da bir normalleşme yılı olacağını belirterek, "Ekonominin genel trendi paralelinde 2013 yılı pazarının 2012 yılına benzer gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz" dedi.
Aybar, bu yıl sektörü etkileyen en önemli konunun, ekonomik büyümede yumuşak inişin sağlanması politikası çerçevesinde büyümede yaşanan kontrollü yavaşlama olduğunu dile getirerek, 2010 ve 2011 yıllarında ekonomide sağlanan rekor büyümenin sürdürülemez boyutta gerçekleştiğini kaydetti.
Aybar, dış borcu artıran ve ağırlıklı olarak ithalat artışına yol açan bu büyüme trendinin, cari açık sorununun büyümesine ve ülke ekonomisinin geleceği açısından kırılgan bir yapıya neden olduğuna işaret ederek, ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerle bankacılık sektöründeki kredi büyümesinin kontrol altına alınmasının sağlandığını söyledi.
Ayrıca ithalattaki artış hızının azaldığını, ihracatın ithalatı karşılama oranının arttığını ve cari açığın beklentilere uygun olarak azaldığını anımsatan Aybar, büyüme oranındaki gerilemenin, dolayısıyla milli gelirdeki sınırlı artışın tüm sektörlerde olduğu gibi otomotiv sektöründe de talebi sınırlayıcı bir etki yarattığını ve pazarın bir önceki yıla göre yüzde 10 küçülmesine neden olduğunu anlattı.
Aybar, 2012 yılının önemli konularından birisinin de ÖTV oranının 1600 cc'ye kadar olan otomobillerde yüzde 37'den yüzde 40'a yükseltilmesi olduğunu belirterek, bu tür önlemlerin talebin, pazarın yapısını ve istikrarlı büyümesini olumsuz etkilediğini kaydetti.
Dünya ekonomisindeki olumsuzluklara ve özellikle de Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 70'inin yapıldığı Avrupa ekonomilerindeki durgunluğa rağmen Türkiye ekonomisinin dinamik, enerjik ve güçlü yapısıyla 2013 yılında sürdürülebilir büyümeyi sağlama hedefine odaklanacağına işaret eden Aybar, ekonominin yüzde 4 civarında büyüyeceği tahmininde bulundu.
Aybar, 2013 yılının otomotiv sektörü açısından da bir normalleşme yılı olacağını dile getirerek, "2011 yılı sonuçları büyümede olduğu gibi otomotiv sektörü açısından da sürdürülebilir bir büyümeyi işaret etmiyordu. Dolayısıyla ekonominin genel trendi paralelinde 2013 yılı pazarının 2012 yılına benzer gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2013 yılında, tüm markaların yeni ürünleriyle daha çetin rekabet edeceği bir pazar gündemi oluşturacaktır" diye konuştu.
"ÖTV artışı pazarı yavaşlattı"
Toyota Pazarlama ve Satış AŞ Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt ise, 2012 yılında, petrole bağımlılık ve Avrupa ekonomisinde halen sürmekte olan olumsuz göstergelerin Türk otomotiv sektörünü doğrudan etkilediğinin görüldüğünü kaydetti.
Bozkurt, bununla birlikte hükümetin ekonomiyi soğutma önlemleri hız kazanırken kredi maliyetlerinin ve faiz oranlarının değişkenliğinin de otomotiv sektörünü doğrudan etkilediğine değinerek, bu kapsamdaki vergi oranları düzenlemeleri ile motor hacmi 1,6 litre altında olan ve pazarın yaklaşık yüzde 90'ını oluşturan araçlar için geçerli ÖTV oranının yüzde 37'den yüzde 40'a revize edilmesinin de 2012 yılında pazar seyrini yavaşlattığını söyledi.
Bu veriler ışığında Türkiye otomotiv pazarının 2012 toplamında 800 bin adetler civarında gerçekleşeceğini öngören Bozkurt, "Toyota olarak 2012 yılını çok önemli yeni araç lansmanlarımızın olacağı 2013 öncesinde bir geçiş senesi olarak planlamıştık. 30-35 bin adetler seviyesinde seyredecek bir satış hedefi belirlemiştik. Bu seviyelere de rahatlıkla ulaşabileceğimizi görüyoruz" bilgisini verdi.
Bozkurt, 2013 yılında faiz oranlarının düşmesiyle birlikte tüketici kredi kullanımlarının artacağı ve bunun otomotiv pazarına olumlu yansıyacağı düşüncesinde olsalar da, 2012 yılında gerçekleşen ÖTV artışının, özellikle Avrupa'daki ekonomik krizin yönünün belirsizliğini korumasının ve Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgedeki siyasi belirsizliğin ekonomik düzeyde Türkiye'yi ne kadar etkileyeceği konusunda soru işaretlerinin devam ettiğini anlattı.
Bu açıdan baktıklarında 2013 yılında; sektörün 2012 yılına paralel bir performans göstereceği görüşünde olduklarını vurgulayan Bozkurt, şunları ifade etti:
"2013 yılında otomotiv sektöründe, cari açığın düşürülmesi kapsamında petrole bağımlılığın azaltılması, buna bağlı olarak vergilendirme sistemindeki olası düzenlemeler, yerli marka üretimi ve yeni yatırımların sıkça gündeme geleceğini düşünüyoruz. Özellikle ekonomik büyümeye paralel olarak yabancı yatırım için cazip olanakların ve teşviklerin sunulduğu ülkemizin, vergilendirme sisteminin de revize edilmesiyle bir cazibe merkezi haline gelebileceğine inanıyoruz.
Otomotiv gündeminin en önde giden konularından biri olan vergilendirme sistemimiz, 2012 yılında pazar seyrini etkilemesi sebebiyle sektörün olduğu kadar marka olarak bizim birinci önceliğimiz olmaya devam etmektedir. Kişi başına düşen milli gelirin artışı ile birlikte vergilendirme sisteminin revize edilmesi ve Avrupa ülkeleri seviyesindeki vergi oranlarının uygulanmasıyla Türkiye otomotiv sektörünün büyük bir ivme kazanacağına inancımızı yineliyoruz."
"Çevreci araçlar teşvik edilmeli"
Bozkurt, bunun yanında, çevreci araçlar da dahil olmak üzere üretimden tüketimine kadar oluşturulacak her türlü teşvik paketinin otomotiv sektörünü motive edeceği ve yatırımlar için Türkiye'yi cazip kılacağı görüşünde olduklarını dile getirerek, "Konum itibariyle, gelişen pazarlar için önemli bir lojistik merkez haline gelmesi muhtemel olan ülkemizde yeni yatırımların artması için tüm olanaklar devletimiz tarafından seferber edilecektir. Otomotiv yatırımlarını ülkemize çekmemiz durumunda hem ilave istihdam hem yan sanayinin daha da gelişip büyümesi hem de ülkemizde üretilecek otomobillerin büyük kısmının ihraç edilmesiyle ekonomimiz ciddi bir katma değer kazanacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
"ÖTV artışının etkisi 2013'de hissedilecek"
Fiat Marka Direktörü Okan Baş ise, ekonominin yavaşlaması ve geçen yıl yapılan ÖTV oranlarındaki artışın etkisini bu yıl göstermesiyle birlikte yılın 11 ayında otomobil ve hafif ticari araçtan oluşan toplam pazarın bir önceki yıla göre yüzde 10 daraldığını anımsattı.
Baş, bu dönemde binek otomobil pazarı yüzde 5,8 oranında daralırken, hafif ticari araç pazarının da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,3 gerilediğini hatırlattı.
Kasım ayında, İstanbul Autoshow Fuarı'nın ve düşük faiz ortamının da olumlu etkisiyle pazarın yüzde 16,3 oranında büyüdüğünü belirten Baş, geçen yıl 865 bin adetle tarihi rekor seviyede kapanan toplam pazarın bu yıl 780-790 bin adet seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini kaydetti.
Baş, motor hacmi 1.600 cc altında kalan otomobillere ait ÖTV oranının yüzde 37'den yüzde 40'a çıkarılmasının otomobil pazarı üzerindeki etkisinin, ilk defa gerçekleşecek yılbaşı model yılı geçişi ve yoğun yıl sonu kampanyaları nedeniyle 2012 yılında sınırlı kaldığına işaret ederek, "ÖTV artışının etkilerini pazarda 2013 yılında daha fazla görülecektir. Gerek küresel gerek ulusal ekonomideki gelişmelere de bağlı olarak 2013'te pazarın bu yılın altında bir seyir izlemesini bekliyoruz" dedi.
Alfa Romeo, Lancia ve Jeep Pazarlama Müdürü Mahmut Karacan da, 2012 yılının kendileri için birçok yenilik getirdiğini, Jeep markasını bünyelerine eklediklerini kaydetti. Karacan, Fiat-Chrysler global entegrasyon sürecinin bir sonucu olarak Jeep markasını da bünyelerine kattıklarını, dolayısıyla 2012 yılını Lancia, Alfa Romeo ve Jeep markaları açısından yeniden yapılanma yılı olarak planladıklarını söyledi.
Yeniden yapılanma çalışmalarının ilk sonuçlarını aldıklarını, bayi entegrasyon süreci sonucunda şu an 12 bayi ile 14 farklı lokasyonda hizmet verdiklerini vurgulayan Karacan, en az 2012 yılındaki kadar bir büyümeyi 2013'de de gerçekleştirmek istediklerine dikkati çekti.
Karacan, "Alfa Romeo, Lancia ve Jeep markalarımızla 2013'te bu yılın üzerinde bir performans sergilemeyi hedefliyoruz. Karbon fiber karoseri sayesinde 950 kilogramdan hafif olan ve 0-100 kilometre hıza 5 saniyenin altında ulaşan yeni bir tutku makinesi Alfa Romeo 4C'yi 2013 yılında pazara sunacağız" dedi.
"Vergi artışları otomotiv pazarını belirleyecek"
Hyundai Assan Genel Müdürü Ümit Karaarslan, "Belediye seçimleri arefesindeki 2013'te devam eden yüksek kamu çalışan istihdam artışı ve bütçe dengesizlikleri nedeniyle muhtemel ek zamlar ve vergi artışları otomotiv pazarını belirleyen etkenler olacaktır" dedi.
Karaarslan, 2012'ye başlarken, ekonomi yönetiminin, Merkez Bankasının aldığı kararlar ve faizlerdeki yükselişler nedeniyle 2011 pazarına göre yüzde 5 ile 10 seviyesinde daralma beklendiğini hatırlattı.
Karaarslan, 2012 yılının üçüncü çeyreğinde büyüme hızının yüzde 2,6 beklendiğini, ancak yüzde 1,6 olarak gerçekleştiğini anımsatarak, böylece 2012 yılı beklentisinin de yüzde 3'ün altında gerçekleşeceğini kaydetti.
Merkez Bankasının ekonomiyi soğutma adına uyguladığı yüksek faiz ve karşılıklı politikalarının, ayrıca derinleşen Avrupa krizinin de büyüme hızını düşüren ana etkenler olduğunu belirten Karaarslan, son dönemde uygulanan faiz indirimlerinin etkilerinin ancak 4-6 aylık süreçlerde alınabildiğinden 2013 için açılma yaşanabileceğini anlattı.
Karaarslan, Kasım sonu itibariyle binek ve hafifi ticari araç satışlarının, 2011 yılının aynı dönemine göre yüzde 10 azalışla 662 bin 361 adet olarak gerçekleştiğini anımsatarak, Aralık ayı pazar beklentisi 100-120 bin adet olarak düşünüldüğünde ise 2012 toplam pazarının 775-790 bin adet seviyesinde kapanmasının beklendiğini belirtti.
Bu yıl, 2011 yılına nazaran düşük faiz ve Avrupa'daki düşük talep doğrultusunda Türkiye'ye yönelen arz fazlasının en öne çıkan konular olduğunu belirten Karaarslan, "Ekonomik veriler doğrultusunda 2012 yılına göre artış beklenmeyen pazarda, özellikle 2009 ve 2010'da satılan araçların yenilenme olgusu da denge yaratacaktır. Böylece 2013 pazarının da 2012'ye yakın olarak 750-775 bin adetler seviyesinde kapanacağı öngörülebilir" dedi.
"Muhtemel ek zamlar ve vergi artışları otomotiv pazarını belirleyen etkenler olacak"
Gelecek yıl Avrupa'da daralan talebe karşın kapanan üretim tesislerinin, ülkeler üstündeki olumsuz etkiyi sürdüreceğine işaret eden Karaarslan, Türkiye'de Ocak ayından itibaren beklenen kredi faizlerindeki düşüş gerçekleşirse sektöre etkilerinin önemli olacağını kaydetti.
Karaarslan, önümüzdeki yılın en önemli gündem maddelerinin, Türkiye'de üretilen araçlardaki model değişikliklerinin pazara etkilerinin ve talepte artış beklenmezken firmaların kaliteli hizmete odaklanmalarının, yeni kabul edilen leasing ve factoring kanununun operasyonel kiralamaya olumlu etkileri olacağını ifade etti.
Beklentilerin altında gerçekleşecek 2012 büyüme hızının, 2013 yılı için de bazı ipuçları verdiğini dile getiren Karaarslan, "2013 için büyüme hızı yüzde 4 olarak belirlendiğine göre, düşük faiz politikasının devam edeceği varsayılabilir. Bu durumda güncel cari açık 78,4 milyar dolardan 55,8 milyar dolara gerileyeceğine göre, büyüme hızı artışı sağlamanın kolay olmayacağı ve ek önlemler gerektirdiği anlaşılmaktadır. Avrupa krizinin devamı ve İtalya'daki politik istikrarsızlık, ana kraliçe olan Almanya'nın da rotasında belirsizlikler getirmektedir. Ayrıca Orta Doğu'daki huzursuzluğun da etkileri hissedilmeye devam edecektir" dedi.
Karaarslan, belediye seçimleri arefesindeki 2013'te ise devam eden yüksek kamu çalışan istihdam artışı ve bütçe dengesizlikleri nedeniyle muhtemel ek zamların ve vergi artışlarının otomotiv pazarını belirleyen etkenler olacağını savundu.
"2013 ilklerin yaşanacağı bir yıl olacak"
Nissan olarak 2013 yılında pazarda bir daralma beklediklerini, ancak sektör dinamiklerinde çok olumlu gelişmeler olursa 2012 seviyelerinde otomotiv pazarının kapanabileceğini tahmin ettiklerini anlatan Nissan Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, şunları kaydetti:
"Fakat bu tahminlerimizi etkileyen çok fazla çevresel faktör bulunmakta. 2012 ve 2013 yılı bazı ilkleri de yaşayacağımız yıllar olacak. Bu sene uygulamaya alınan model yılı geçişinin 2012 Aralık ayına ve 2013'ün ilk aylarına nasıl bir etki yapacağını hep birlikte gözlemliyor olacağız. Fakat tüm markalar model yılı etkisini en aza indirmek adına güçlü kampanyalarla yılın son ayına girdiler. Nissan olarak tüm bu belirsizlikler içerisinde kesin bir tahmin yapmanın güç olduğunu düşünüyoruz. Ama şu an için hesaplarımız gösteriyor ki rakamlar 2012'ye göre biraz daha düşük olur. 2013 pazarının da 2012 senesinin altında 730-760 bin adet seviyesinde kapanacağı öngörülebilir.
2012 yılında artan ÖTV oranları henüz tüketici fiyatlarına yansıtılmadı. Nissan olarak bizler de Eylül ayından itibaren 1600 cc altındaki araçlarımızda ÖTV farkını almadık. Fakat 2013 model yılı ile birlikte vergi artışı fiyatlara yansıtılacaktır diye düşünüyoruz. Bununla birlikte pazara sunulan yeni modeller, filo pazarında yaşanan canlılık, segmentler arası geçişler, kur ve tüketici kredi faiz oranları da pazarda dikkate alınması gereken faktörler olarak dikkatimizi çekmektedir. Otomotiv'in gündeminin bu değişkenlerin seyrine göre şekilleneceğini düşünüyoruz."
"2013 yılında iyimser bakış açımızı koruyoruz"
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün de, bu yıl yaşanan çeşitli zorluklara rağmen toplam otomotiv pazarının 2011 yılının ardından ikinci en yüksek pazar olacağının öngörüldüğünü kaydetti.
Yenigün, 2013 yılında iyimser bakış açılarını koruyarak, genel olarak 2012'ye benzer bir pazar gerçekleşeceğini öngördüklerini vurguladı.
"Sektör açısından 2012 başarılı geçti"
Skoda Türkiye Genel Müdürü Mahmut Kadirbeyoğlu ise, 2012 yılının Türkiye otomotiv sektörü açısından, yıl içinde oluşan bazı olumsuz şartlara rağmen başarılı kabul edilmesi gerektiğini belirtti.
Kadirbeyoğlu, "Olağanüstü bir yıl olarak kabul edilen 2011 yerine, daha makul büyümenin yaşandığı ve toplam satışların 760 bin 913 adet olduğu 2010 yılı baz alındığında, bu yıl 2011'in biraz altında ama yüksek ihtimalle 2010 yılının üzerinde gerçekleşecek olan toplam satış rakamları sektörün başarılı bir yılı geride bıraktığını gösteriyor" dedi.