Pompaya mı yanaşalım fişe mi takalım?
Orta Doğu’daki füzeler petrolü, petrol de akaryakıt fiyatlarını ve kuru vurdu. Benzinin litresi 50 lirayı aştı, dizel 55 liraya yanaştı. Yaşanan bu tablo karşısında yeniden elektrikli mi? Benzinli mi? Kıyaslaması başladı. Ortalama 7 litre tüketen bir aracın 100 km’de yakıt maliyeti 360 lirayı geçti. Elektriklide ise bu tablo evden şarjla sadece 45 lira iken 10 bin km’de toplam maliyet farkı ise 32 bin lira.

İsrail – İran savaşı, Hürmüz Boğazı’nın kapanma tehlikesi tüm dünya piyasalarını yeniden harekete geçirdi. Bundan hiç kuşkusuz en çok petrol fiyatları etkilenirken, aynı zamanda artan kur ile birlikte akaryakıt fiyatları da zirve yaptı.
Akaryakıta zam üstüne zam geldi. Bu dönemde otomobil kullanmanın maliyeti de gittikçe artmaya başladı. Depoları deyim yerindeyse ‘full’lemek neredeyse 2 bin liraları aşarken, son dönemde artan yakıt maliyeti karşısında elektrikli araçların avantajları tekrar öne çıktı. Özellikle evden şarj etme durumunda elektrikli araçlar artık yakıtı değil ‘enerjiyi koklar’ hale geldi.
700 km’nin yakıtta 2 bin 500 TL elektrikli de evden şarj 250 lira
En son benzin fiyatının 51.5 liraya ulaşması motorinin ise 55 lira merdiven dayaması tek depo maliyetini 2 bin 500 liralara kadar taşımaya başladı. Bu şartlarda 50 litrelik bir deponun (yeni teknolojili içten yanmalı motorlara rağmen) 100 kilometrede ortalama 6-7 litre seviyesinde tüketim gerçekleştiren modeller en makul kullanımda bile 700 km’lik menzilleri ancak görmeye başladı. Tabi buna şehir içinde imkan yok.
Kilometre başına maliyet ise 4 liraya yaklaştı. Elektrikli araçta da evden şarj ile dışardan hızlı şarj arasında büyük farklılıklar var. Evden şarj edildiğinde ortalama kwh başına maliyet hemen hemen 3 lira seviyesinin hafif üzerinde. Dışardan ise hızlı şarj özelliğini kullandığınızda bu maliyet 11 liraları (şarj istasyonuna göre) buluyor. Ortalama 700 km menzile sahip olan elektrikli bir araç için mevcut şartlarda 75-80 kWs batarya kapasitesi aranıyor. Bunun evden dolumu 250 lira. İçten yanmalı versiyonlarla arasındaki fark neredeyse 10 katı geçiyor. Dışardan şarj etmenin maliyeti de 880 lira. AC istasyona göre 1 saatlik DC şarjda ufak fiyat farkı olsa da evden şarj etmek makası iyice açıyor.
Gece şarj etmek daha ucuz
Özellikle evden şarj imkanı olan kullanıcılar için elektrikli araçlar, sadece çevresel değil ekonomik olarak da ciddi bir tercih sebebi haline geliyor.
Ancak bu avantajın tamamen devreye girmesi için şarj altyapısının güçlenmesi, elektrik fiyatlarının istikrarını koruması ve kullanıcıların günlük rutinlerinde evden şarja uygunluk gibi faktörler belirleyici oluyor.
Elektrikli araçlar, doğrudan enerji maliyeti açısından benzinli modellere göre yaklaşık 9 kat daha ekonomik. Üstelik gece tarifesi gibi düşük maliyetli şarj seçenekleri kullanıldığında bu fark daha da açılabiliyor.
Yıllık 10 bin km’de fark 32 bin 500 lira
Akaryakıt fiyatlarının sürekli yükseldiği Türkiye’de, araç sahiplerinin en çok merak ettiği konulardan biri de elektrikli araçların gerçekten tasarruf sağlayıp sağlamadığı. Peki, yılda ortalama 10 bin kilometre yapan bir sürücü için elektrikli araç mı yoksa dizel araç mı daha ekonomik? Bir benzinli araçta yukarıda da olduğu gibi ortalama 7 litrelik bir tüketim seviyesi belirledik.
Bunun 1 yılda 10 bin km yapan biri için toplam sadece yakıt maliyeti, bugünkü şartlarda hemen hemen 36-37 bin lira arasında değişiyor. Fakat elektrikli araçta sadece enerji maliyeti bu rakamın çok çok altında. 100 km’de ortalama 15 kwh tüketen bir elektrikli araçta, evden şarjın maliyeti 10 bin km’de (kw başına maliyet 3 lira) 4 bin 500 TL. Dışardan şarj ise 17 bin lira seviyelerinde. Evden şarj edince benzinli araca göre fark 32 bin 500 TL daha fazla. DC şarj ise 20 bin lira benzinliye göre daha ucuz.
Elektrikli araçta verimlilik yüzde 15’e kadar düşebiliyor
Elektrikli araçlarda da göz önünde bulundurulması gereken bazı faktörler de var. Bunların başında şarj kayıpları ve batarya verimsizlikleri geliyor. Bu özellikle kış aylarında kendini daha çok hissettiriyor. Bazı araçlarda verimlilik şarj sonrası belki yüzde 10–15 ek tüketime neden olabiliyor. Halka açık hızlı şarj istasyonlarında ücretler daha yüksek. Bu şarj markasına göre bile değişiyor. Ev tipi şarj cihazı kurulum maliyeti 15 bin – 30 bin TL arasında değişebiliyor. Bazı kullanıcılar zaman dilimlerine göre elektrik tarifesini değiştirme ihtiyacı duyabiliyor.
Her bin aracın 15’i fişli
Son dönemde adından oldukça söz ettirmeye başlayan elektrikli otomobillerde çeşitlilik de artıyor. Türkiye’de trafikteki elektrikli araç sayısı 245 bin 205’e çıktı. Yani yüzde 115 arttı. Trafikteki her bin otomobilden 15’i elektrikli oldu. Hibrit türdeki otomobiller de verilere ilk kez 2011'de 23 adetle girdi. Bu sayı 2019'da 10 bini aşarak, 13 bin 877'ye çıktı. Trafiğe kayıtlı hibrit otomobillerin sayısı, Mayıs 2025'te ilk kez 500 bin barajını aşarak, 513 bin 382'ye çıktı.
İstanbul trafiğinde ‘EV’ araçlar oldukça makul
Özellikle trafiğin yoğun olduğu kentlerde, akaryakıt sarfiyatı oldukça yüksek oluyor. Sabah iş saatlerinde 30 kilometrelik yolu 2 saatte gidince ortalama tüketimler modeline göre 8-10 litre seviyelerini çok rahatlıkla buluyor. Ama uzun yolda tam tersi bir tutum sergileniyor. Günlük 60 kilometrelik işe gidiş geliş mesafesinde bu tüketim değerleriyle ortalama km başına maliyet hemen hemen 4.5 TL’yi aşıyor. Fakat elektrikli modeller de durum tam tersi.
Fakat uzun yolda yani trafiksiz serbest yolda tüketim değerleri iki katına çıkıyor. Şehiriçinde ortalama bir elektrikli aracın tüketimi 100 km’de 15 kwh saat seviyelerinde. 100 km’nin toplam maliyeti evden şarj edildiğinde hemen hemen 45 TL, dışardan DC adı verilen hızlı şarj noktalarında hemen hemen 165 TL. Yani km başına maliyet evden 45 kuruş, dışardan ise 1.65 TL seviyesinde. Ama uzun yola çıkıldı mı roller biraz değişiyor.