'Plan ve yatırımlarımız sabırlı şekilde sürüyor'

Türkiye sigorta sektörünün önde gelen oyuncularından Mapfre, 2018 yılı için koyduğu yüzde 10’luk pazar payı hedefine emin adımlarla ilerliyor. Mapfre Genel Grubu CEO’su Serdar Gül, pazar payına yönelik 2009 yılında başladıkları planlama ve yatırımlarının sabırlı bir şekilde devam ettiğini belirterek, “2018 yılında yüzde 10 hedefimize ulaşacağız” dedi. 

Mapfre Genel Grubu CEO’su Serdar Gül, sektöre yönelik öngörülerini ve Mapfre Genel’in hedeflerini paylaştı. 2015 yılı sonu itibariyle 2.1 milyar TL prim üretimi ile yüzde 8’e yaklaşan bir pazar payına ulaştıklarını anlatan Gül, “ Pazar payımızı 1 puandan fazla artırma başarısını gösterdik. Pazar payımızdaki her yıl yaşanan istikrarlı yükseliş için planlarımıza ve yatırımlarımıza 2009 da başladık, sabırla, planlarımıza sadık kalarak bu başarılı performansı yakaladık. Hedefimiz, 2018’de yüzde 10 pazar payına ulaşmak. Yüzde 10’luk pazar hedefimiz için de her yıl sektör ortalamasının en az yüzde 50 üzerinde büyümemiz gerekli. Tahminim sektör bu yıl yüzde 15 ve üzeri büyüyecek, biz ise yüzde 25 - 35 arası” dedi. 

Sektördeki kârsızlığa yönelik görüşlerini paylaşan Serdar Gül, son 10 senedir bir kârsızlık durumunun söz konusu olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “ Türkiye’de yabancı sermayedarlar rahatsız. Normalde bir sene kâr edersiniz bir sene zarar edersiniz, bu doğal karşılanabilir. Ancak Türkiye gibi zararın istikrarlı bir şekilde devam ettiği gelişmiş bir ülke yok. Artık sigortada yatırımcılar bu sürecin bitmeyeceğine inanıyorlar.” 

Kârlı şirket sayısı bir elin parmaklarını geçmez 

Kârlılıkla ilgili yabancı yatırımcıların, Türkiye’nin finansal riskleri göz önüne alındığında bugünkü koşullarda sermaye kârlılığı beklentisi yüzde 18 olduğunu ifade eden Serdar Gül, “Böyle baktığınızda sıfır veya sıfırın üzerinde kârlılık oranı olan şirket sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Tüm sektör çok başarısız zaten. Sigorta şirketlerinin yüzde 18 kârlılık oranına ulaşmasına engel olan üç branş var; sağlık, kasko ve trafik. Bu branşlar son on yıldır ya kâr sağlayamıyor ya da zarar ediyor. Eğer bunlar yeterli kâra ulaşamazsa yabancı sermaye memnun kalmaz” diye konuştu. 

2020’de bugün konuştuğumuz konular olmayacak 

Sektörün önündeki riskleri sorduğumuz Serdar Gül, en önemli riskini son 10-15 yıldır yaşanan fiyat odaklı bilinçsiz bir şekilde süren rekabet olduğunu belirterek, “İkincisi de yine yılların sorunu olan yasal ve sistemsel değişikliklerin daha da ötelenmesi. Üçüncü olarak ise yine kronikleşen sermaye yetersizliği olan ve Solvency II kurallarına uymayan şirketlerin varlığının devam etmesi. En geç 2020’de bugün konuştuğumuz konuları konuşmayacağız. Pazar payları yüzde 2’nin altına düşen şirketlerin sektör dışına çıktığını göreceğiz” diye konuştu.

Bedeni zararları koruyan bir poliçe hazırlanmalı

Sektörün en çok konuştuğu trafik branşında nasıl bir çözüm yolu bulunması gerektiğini sorduğumuz Serdar Gül, özellikle trafik branşında 1950’li yıllardan kalma Karayolları Kanunu ile çalışıldığının altını çizerek şunları söyledi: “Ürün serbestliğinin gelmesi gerekiyor. Ağırlıklı olarak bedeni zararları koruyan bir poliçe hazırlanması gerekiyor. Bu basit ürün üzerine sigorta şirketleri daha geniş ürünler çıkarır, sigortalı istiyorsa ücretini ödeyerek alır. Ancak şimdiki gibi ürün çok geniş kapsamlı ise fiyatı düşük olamaz. Bu değişiklik olmadığı sürece sigorta şirketlerinin prim artışı yapmaktan başka şansı kalmıyor.”

Tamamlayıcı sağlık sigortasına yönelik özeleştiri

Mapfre Genel Sigorta’nın adını sıkça duyurduğu tamamlayıcı sağlık sigortasına yönelik görüşlerini paylaşan Serdar Gül, özeleştiri yaparak şöyle konuştu: “Tamamlayıcı sağlık sigortası beklentilerimizden daha yavaş ilerleyen bir sigorta ürünü oldu. Doğrudan sigorta ilişkimizin olmadığı, davranışlarını bilmediğimiz bir segmentmiş. Tamamlayıcı sağlık ucuz bir ürün, ama bize göre ucuz, normal sağlık sigortalarına göre ucuz. Sigortalıya ucuz gelmedi, yaygınlaştırabilirsek ucuzlayacak ya da ucuzlatabilirsek yaygınlaşacak. Sağlık sigortasının yaygınlaştırılması için devlet teşvik vermeli.”

SERDAR GÜL'DEN KISA KISA

- Bir mahkeme kararıyla, sorumlu olmadığınız 5-10 yıl önceki dönemlere ait geriye dönük ödemeler çıkıyor karşınıza. Yabancı yatırımcının en büyük korkusu yatırım yaptığı ülkelerdeki yasal ortamın belirsizliğidir. 
- Beş sene önce de benzer yasalar vardı, ancak sektörde bu kadar zarar yoktu. Sermayedar bu durumdan çok rahatsız. Buna Mapfre de dahil. Ama Türkiye, Mapfre’nin özelinde, hâlâ dünyada stratejik olarak konumlandırdığı beş ülkeden biri durumunda. 
- Acentelerin sektördeki payının en az 10-15 yıl daha yüzde 60’lar düzeyinde kalacağını öngörüyorum. Ancak bu, acenteler işlerine, özellikle insan kaynaklarına ve pazarlama fonksiyonlarına yatırım yapmaları durumunda gerçekleşir. 
- Direkt satış konusu bence acentelerin en son korkması gereken konu. Hiçbir sigorta şirketinin direkt satış gibi maliyeti yönetmesi zor, lojistiği zor, disiplini zor bir işe, daha önemli öncelikleri varken yatırım yapacağını zannetmiyorum. 
- Acenteler ve şirketler arasında içi öfke dolu bir uçurum oluşmaya başladı çünkü. Şu anda en çok konuşulan trafik komisyonlarındaki indirimler. Herhangi bir ticari ilişki, taraflar arasında matematiğe dayalı, etik kurallara uygun ve sürdürülebilir olmalı.