'Bölgesel güç olmak için yerli şirketler yurt dışına açılmalı'

Orient Sigorta Genel Müdürü Kurt Ebik, Türkiye'deki sigorta sektörünün bölgesinde önemli bir güç olabileceğini vurguladı. Ebik'e göre yurt dışı yatırımlar Türkiye'nin reasürans gücünü de artıracak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SERHAT ALİGİL

Dünya çapında sigorta sektörünün 5 trilyon dolarlık bir pazar haline dönüştüğünü vurgulayan Orient Sigorta Genel Müdürü Kurt Ebik, Türkiye’nin bundan yeterince pay alamadığını düşünüyor. Örneğin küçük bir ülke olan Hollanda’nın bu pazarda 100 milyar dolarlık bir hacme ulaştığını hatırlatan Ebik, Türkiye’nin istenen seviyeye gelmek için kendi pazarını geliştirmenin yanında bölgesel bir havuz olması gerektiğini de söyledi. Ancak, Türkiye’de öncelikle sigorta sektörüne bakışın değişmesini isteyen Ebik, “Sigorta sektörünü yeterince önemsemiyoruz. Oysa ekonominin en önemli damarlarından biri sigorta sektörüdür. Unutmayalım ki, bugün sigorta sektörü olmadan uçak uçamaz, gemi gidemez. Hayatımızın daha büyük parçasını sigortaya ayırmamız lazım” dedi. Bu kapsamda bölgesel güç olmak için yapılması gerekenler konusunda önerilerini sıralayan Ebik, şunları anlattı:

Ortadoğu ve Balkanlar

“Bölgesel eksiklerimiz çok. Bugün hangi şirketimiz yurt dışına açılmış durumda? Bölgesel güç olmak için yerli şirketlerimizin yurt dışına açılması lazım. Yerli şirketlerimiz yurt dışında şirket alabilir, yeni şirket kurabilirler. Bu büyük bir maliyet değil. Kamunun elindeki sigorta şirketleri de bunu yapabilir. Bu Türkiye’nin reasürans gücünü oluşturacak, artıracaktır. Bu tür yapılanmalar kâr payı da getirecektir. Yerli bankalarımızı yurt dışında faaliyette bulunuyorsa sigorta şirketlerimiz de bunu yapabilir. Ortadoğu, Balkanlar, Afrika ve Türk Cumuhuriyetleri bu tür girişimlerini rahatça yapılabileceği pazarlar. Bunları yapabilecek yönetici kuşağımız da yetişti. Bölgesel güç dediğiniz böyle oluşur. Ayrıca yurt dışındaki yatırımlar aynı zamanda sektörümüz için tecrübe demek.”

Bölgesel güç için ayrıca, Türkiye’nin yerli reasürans gücünü artırması gerektiğini anlatan Ebik, bunun departman bazında da olabileceğini belirtti. Ebik, “Örneğin DASK İran’dan pay alabilir. Ama bunlar için yatırım yapmamız lazım” dedi. Bu noktada sigorta sektörüne stratejik bakılmasının önemine de işaret eden Ebik, örneğin Ilusu Barajında olduğu gibi Türkiye’nin bazı yatırımlarına uluslararası şirketlerin sigorta güvencesi vermediğini hatırlattı.

Güzel örneklerimiz var

Bölgesel güç olma yolunda önemi bir uyarı da yapan Genel Müdür Ebik, şöyle devam etti: “Bütün bu çalışmaları uluslararası finans sektöründen ayrışmadan yapmalıyız. Konsantrasyonumuzu bozmadan sektörümüzü büyütmeliyiz. Bugün Türkiye, sigorta dünyasına DASK, TARSİM gibi güzel örnekler kazandırdı. Bunları bölgesel bazda yapabilmeliyiz. Unutmayalım ki Türkiye çok rekabetçi bir pazar. Ne yapmak istediğimizi bilirsek her yerde fırsatlar var. Sigorta sektöründe, iç pazarda da netleştirmeliyiz. Bu oyunun içinde olmak için gücümüzü bölmeden hareket etmeliyiz.” Ayrıca sigorta işinin aynı zamanda bir kooperatifleşme işi olduğunu kaydeden Ebik, kooperatif sigortalarının Türkiye’de de kurulabileceğini, zamanla bunların olacağını ifade etti.

‘İrat getiren hayat sigortaları öne çıkar’

Sigorta sektörünün geleceğiyle ilgili öngörüler yapan Genel Müdür Kurt Ebik, pazarı hayat ve emeklilik branşlarının daha fazla büyüteceğini düşünüyor. Bu branşların son yıllarda hayat dışı sigortalara göre daha öne çıktığını ifade eden Ebik, irat getiren hayat sigortalarına dikkati çekti. Ebik, “Bu sigorta öne çıkacak. Ancak Türkiye’de çalışmayı, insanları kendi önlemlerini almasını teşvik etmeliyiz. Devlet farklı adlar altında çeşitli ve düzenli maaş ödemeleri yaparsa, kişiler kendileri için bir şey yapmaz. Unutmayalım ki, bu ülke kendini yoktan vareden bir ülke.” Hayat dışı branşların geleceği konusunda da “sorumluluk sigortaları”nın önemli olduğunu vurgulayan Ebik, tüketici bilincinin gelişmesinin buna hizmet edeceğini söyledi. “Bireysel sigortalar artmak zorunda” diyen Ebik şöyle devam etti:
“Örneğin alkollü araba kullanmıyoruz. Çünkü ehliyet elimizden alınıyor. Bunun gibi bireysel sorumluluklar sigorta sektörü için de önemli. Devlet de bu konuda kurallar koymalı. Örneğin kar yağdığında belediye ‘herkes kapısının önünü temizlesin’ demeli. O kapının önünde kar nedeniyle oluşacak risklerden o binayı sorumlu tutmalı.”

‘Havuz’un sonuçları  için ‘bekle-gör’ diyor

Zorunlu trafik sigortası kapsamında başlatılan ‘havuz’ uygulamasını değerlendiren Genel Müdür Kurt Ebik, şunları söyledi: “Bu sigorta kapsamındaki araçlar tümüyle havuza alınabilirdi. Belki bu daha avantajlı olurdu. Bundan sonraki sürecin iyi yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Havuzun sonuçları için bekle-gör diyeceğiz.”