Sigortalı sayısı artarsa kısır döngüyü kırabiliriz

Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, "Sektörde risk büyük, pasta aynı, ürün aynı, rekabet sadece fiyatta ve bu bir kısır döngü. Karsızlık sorununu aşmanın, tek bir yolu ise daha fazla kişiyi sigortalamaktan geçiyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, Türk sigorta sektörünün finansal açıdan kuvvetli ve sermaye yeterliliğinin  Solvency 2'ye geçilse bile olmasının üstünde olduğunu belirterek, sektörün en önemli sorunu olan karsızlık probleminin kısır bir döngü olduğunu ve bu kısır döngünün sigortalı sayısının artmasıyla kırılabileceğini söyledi.

Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, sektörü ve Generali Sigorta'nın hedeflerini DÜNYA ile paylaştı.  Geride kalan 2011 yılının oto satışlarında yeni araç satışlarında rekor kırılmasına paralel olarak sektörün olumlu bir yılı geride bıraktığını belirten Mine Ayhan, "Yeni oto satışlarında yaşanan bu olumlu rüzgarla sektörümüz 2011 yılında yaklaşık yüzde 21 civarında büyüdü.  Enflasyondan arındırdığımızda ise yüzde 15 civarında reel büyüme oldu. Bu çok iddialı bir büyüme oldu. Son yıllarda sektörün büyümesi iyi gidiyor, ama gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda daha gidecek yol var.

Söz konusu ülkelerde prim ortalamaları 500 dolar civarında iken bizde 100 dolarlar civarında ve bu da gidecek yolu gösteriyor. Sektöre regülatörler açısından baktığımızda da sektörün 2005-2010 arası düzenleme, 2010-2015 yılları arası sektörün önünün açılacağı ve gelişeceği yıllar olarak planlandı ve stratejisi planı çerçevesinde bir gelişme gösteriyor.   Finansal açıdan tüm şirketler kuvvetli ve sermaye yeterlilikleri Solvency 2'ye geçilse bile olmasının üstünde. Oldukça güçlü bir sermaye yapısı olan bir sektörümüz var" diye konuştu.

Generali Türkiye olarak 2011'de çok iyi performans gösterdiklerini ve aynı zamanda yapılanmalarına da yoğunlaştıklarını söyleyen Ayhan, "Şirketin son derece modern, kurumsal, iç sistemler yönetmeliğine birebir uyumlu, grup ilkeleri çerçevesinde çalışan, doğru sigortacılık yapan, sürdürülebilir karlı bir şirkete ulaşmak yönünde bir yapılandırma yaşıyoruz. Bu dinamik bir yapı.  2011'de prim artışımız sektör ortalamasının üstünde yaklaşık yüzde 37 oldu" dedi.

Bu yıl hedef yüzde 15 büyüme

2012 yılına 2011 yılına göre biraz daha düşük bir performansla başladıklarını söyleyen Ayhan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu durum araç satışlarının ilk iki ayda yüzde 20 düşüş göstermesinden kaynaklanıyor. Bu yıl sektörde yüzde 15 civarında bir büyüme enflasyondan arındırıldığında da yüzde 8 civarı reel bir büyüme bekliyoruz.

Şirket olarak ise biz 2012'de de yine büyümek ama tabi sektörle birlikte paralel büyüyeceğimizi düşünüyoruz. Yüzde 15 civarında bir hedefimiz var. Şu an yüzde 50 oto branşı yüzde 50 diğer branşlar şeklinde bir portföy yapımız var ve dengeli bir portföy yapısıyla devam etmek istiyoruz. Hedeflerimiz ise kısa süreli değil çünkü mesleğimiz kısa süreli hedefleri olan bir sektör değil. Bugün ekilen tohumların, ilerleyen yıllarda faydasını göreceğimizi düşünerek çalışıyoruz."

Daha fazla kişiyi sigortalamalıyız

Sektördeki fiyat odaklı rekabete yönelik düşüncelerini sorduğumuz Mine Ayhan, "Fiyat rekabetinde birçok etken var" diyerek şöyle konuştu; "Sigortalanma oranı hala düşük. Poliçe adetleri son yılda yaklaşık 10 kat artmış durumda. Bunlar ciddi gelişmeler. Tabiki rekabet son derece normal. Rekabet sadece fiyatta değil, hizmette de olmalı.

Bundan sonra daha doğru daha bilinçli sigortacılığın yapılacağını düşünüyorum ama fiyat odaklı rekabetin ortaya çıkardığı karsızlık sorununu aşmanın, tek bir yolu var o da daha fazla kişiyi sigortalamak. Bizim daha fazla bireyi daha fazla kurumu sigorta yapmamız lazım, bunu başarırsak karsızlık sorunu çözebiliriz. Şu anki pasta içersinde herkes birbirinden pazar payı kapmaya çalıştığı sürece fiyatların düşmesi ve zarar edilmesi kaçınılmaz."
 
Farklı ürünlerle ulaşılamayan yerlere ulaşabiliriz

Fiyat odaklı rekabette şirketler kaynaklarını enerjilerini daha farklı ürünler yaparak çıkabileceğini ve bu ürünler aracılığıyla bir çok ulaşılamayan yere ulaşabileceğini söyleyen Ayhan, "Herkesin ürünü aynı, kişiler hemen hemen aynı ki,  bu kişiler maalesef sigorta bilinci yüksek kısım, o zaman risk büyük, pasta aynı, ürün aynı, rekabet sadece fiyatta. Bu bir kısır döndü. Şirketler eğitime, farklı ürünlere yatırım yapacak ve pastayı büyütecek o zaman karsızlık sorunu çözülür. Bizim arzumuz ise özellikle bireysel de daha fazla sigorta bilincinin artması. Bu konuda TSRŞB öncülüğünde bir komite kuruldu ve yoğun şekilde çalışıyorlar.  Mayıs ayının son haftası Sigortacılık Haftası'nın ikinci yılını kutlayacağız. Yoğun bir tanıtım yapacağız" diye konuştu.

Sektör olarak son bir iki ay içinde siyasi otorite ve bürokrasiyle çok yakınlaştıklarını belirten Ayhan, "Bu çok önemli bizim için. Çok sık görüşme imkanları yakaladık. Birçok sigorta ürünümüz bir çok bakanlığımızı ilgilendirebiliyor ve bu bakanlıkların alacağı kararlarda bizim sektörümüzünde görüşlerinin alınması konusunda Hazine tarafından büyük destek görüyoruz ve artık biz bu yakınlığın daha iyi noktalara ve meyvelerini alacağını umuyoruz" dedi. 

Son olarak Generali'nin 5 yıl sonrasını sorduğumuz Ayhan sözlerini şöyle tamamladı: "Hem kuvvetli bir dağıtım kanalı yapısıyla, hedefimiz sıralamada en 10 basamak yukarı çıkmak. Umarım başarırız. Amacımız, sadece prim üretiminde bunu yapmak değil, önemli olan karlı bir şekilde sürdürülebilir hale getirmek."

Türkiye'deki durumumuz tamamen bir strateji

Önümüzdeki yıl Generali'nin Türkiye'deki 150'nci yaşını kutlayacaklarını söyleyen Mine Ayhan, "150 senedir Türkiye'de olan bir şirket neden hala dünyadaki yerinde değil dersek, olamayacağından dolayı değil, çok kolaylıkla olur. Pek çok ülkede varlar, bazılarında birinci, bazı ülkelerde ikinci, ama bazı ülkelerde de Türkiye'deki gibi daha küçük yapılar halinde varlar.

Tamamen bir strateji, inanmadıkları için değil. Türkiye onlar için çok önemli, potansiyelini görmemek mümkün değil.  Bu büyümeyi sağlam temellere oturacak şekilde yapmak hedefimiz var. Bu bir iki senede olmaz. 150 senedir Türkiye'de olan bir şirket bir iki senede liderlik istiyorsa o zaman bir satın almayla falan olur fakat bu düşünülen bir şey değil ve böyle bir dosyamız yok önümüzde.

Fakat bu da olmayacağı anlamına gelmez. Belki BES konusunda kısa dönemde bir hedefi olmasa da ilerde grubumuzun planları olabilir. Biz sağlam temellerle sağlıklı bir şekilde büyümek istiyoruz. Generali Türkiye'ye çok pozitif ve özenle bakıyor.  Önümüzdeki 10 yıl da sağlıklı bir şekilde büyümek için gerekli planlarını yapıyor." dedi.

Umduğunu bulamayıp gidecek şirket yok

Sektörü genel olarak değerlendirdiğinde şirketlerde satın alma süreçlerinin nerdeyse tamamlandığını öngören Mine Ayhan, "Geçtiğimiz 5-6 senedeki hız kesinlikle yok. Şirketlerde yapılanmalarını tamamlamaya çalışıyorlar.  Şu an ülkeden umduğunu bulamayıp da gidecek bir şirkette görmüyorum. Ülkemizin potansiyeli belli ve bu yatırım da potansiyele yapıldı. Konsolidasyon olur mu dersek olabilir" dedi.
 
Acente sayımızı 400'e çıkaracağız

Generali olarak acente sayılarının 350 olduğu ve ayrıca 5 banka ile de anlaşmaları olduğu bilgisine veren Mine Ayhan, "Bu yıl acente sayımızı 400'e çıkaracağız.  Acentelerde kriterimiz, aynı bizim gibi birden bire anormal büyüme yapmak olmadığı için, çok prim yazacak acente değil de, biz istiyoruz ki o da sabırla çalışsın. Uzun süreli işbirliğine karşılıklı olarak var mıyız diyerek uzun süreli konuşmalarla anlaşmaya çalışıyoruz. 

Acentelerimizde çok memnunuz, tabiî ki daha fazla çalışmasını istediğimiz acentemiz var, ama tüm acentelerimiz çok kıymetli, karşılıklı konuşarak anlaşarak yapmaya çalışıyoruz. Acentelere bir mesaj vermek istiyorum. Sigortalanmamış kesime nasıl ulaşılabileceği konusunda biz şirketlere yardım edebilirlerse çok iyi olur.

Potansiyele ulaşmamız lazım, 16 bine yakın acente ağı var ülkemizde, bu nedenle bu ağın daha etkin bir şekilde yönlendirilmesi gerekir. Acentelerin çapraz satışa daha eğilmesi gerekir ve bu yönde sigortalaşma oranının çok ciddi boyutlara ulaşabileceğini görebiliriz. Bu konuda bizler elimizden gelen desteği vermeye hazırız" diye konuştu.

Bu yıl sektör açısından milat olacak

Sektör olarak elbirliği ile bilinçlendirme çabasını göstermeleri gerektiğinin altını çizen Mine Ayhan şöyle konuştu: "Doğru sigortacılık yaparak güven unsurunu ön planda tutmamız lazım ve bu sayede daha ilerilere gidebileceğimizi düşünüyorum ve 2012 yılını sektör açısından milat olarak görüyorum. Birkaç ay içinde acenteler yönetmeliği de çıkacak bunun da etkisiyle, 2012'nin sektörün hızlı gelişimi açısından çok önemli bir yıl olduğunu düşünüyorum.

Acenteler yönetmeliğinden sonra Hazine'den radikal bir değişiklik de beklemiyorum. Belki ufak tefek düzenlemeler olabilir. Karşılık konusunda da Hazine'nin ve düzenlemelerin yanındayım. Sonuçta şirketlerin sermaye yapıları güçlü olduğu sürece sektörün gücü anlamına geliyor. Kısa sürelerde köklü değişiklikler yapıldığı için her şirketin çalışma mantıkları, bilgi işlem yapıları farklı olduğundan bir sıkıntı oldu ama yapılan her düzenleme bir iş yükü getirir. Çok ciddi iş yükü getirdi,  ama benim ve birçok kişinin görüşü,  kimsenin buda olmamalı diye düşündüğünü görmedim."

Marmaray'ı sigortaladı

Dünyanın önde gelen sigorta gruplarından biri olduklarını söyleyen Mine Ayhan, büyük projelerin arkasında güven unsuru olarak yer aldıklarını ve son olarak Türkiye'de Marmaray Projesi'nin, Marmaray CR3-Gebze Halkalı Banliyö hatlarının iyileştirilmesi, inşaat, elektrik ve mekanik sistemlerinin ‘İnşaat All Risks Poliçesi'nin Generali Sigorta tarafından yüzde 50 koasüranslı olarak düzenlendiğini söyledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir