Bu lobiler yine ayaklandı
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, "Canlı hayvan ve et ithalatında gümrük vergileri yükseltilince ithalat lobileri yine ayaklandı" dedi.
ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, canlı hayvan ve et ithalatında gümrük vergileri yükseltilince "ithalat lobilerinin yine ayaklandığını" belirterek, Ülkeyi, üreticiyi ve tüketiciyi değil kendi menfaatlerini düşünen bu lobiler, tatlı ve kolay paraya alışmışlar. Hükümetten beklentimiz, ithalat lobilerinin telkinlerine, baskılarına karşı durmasıdır" diye konuştu.
Bayraktar, Atlı Spor Kulübü'nde düzenlediği basın toplantısında, son günlerde hayvancılıkta yaşananları değerlendirdi.
İthal edilen et ve hayvanlara toplam 2 milyar 229 milyon dolar döviz ödendiğini belirten Bayraktar, hayvancılığı tekrar ayağa kaldırabilmek için damızlık hayvan için de 483 milyon dolar civarında bir kaynağın yurt dışına aktarıldığını söyledi. Bayraktar, şöyle devam etti:
"Neticede ülkemiz, et kriziyle girilen ithalat sürecinin yaklaşık 2,5 yıllık döneminde, 2 milyar 712 milyon doların üzerinde dövizi kaybetti. Hayvancılığımıza 2011 yılında kesinleşmiş rakamlarla 1 milyar doların üzerinde destek verildiği düşünüldüğünde, dışa aktarılan dövizin hayvancılığımıza ayrılan kaynağın 2,7 katı olduğu görülmektedir. Yani hayvancılığı 3 yıl destekleyebilecek kadar bir para, ne yazık ki başka ülkelerin üreticilerini desteklemek için kullanılmış oldu."
"Et ithalatının bu ülkeye nelere mal olduğu ortadadır"
Bayraktar, canlı hayvan ve et ithalatında alınan gümrük vergisi oranlarının kademeli bir şekilde artırıldığını ifade ederek, geçen ay sonunda yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı'nın bu kapsamda alındığını hatırlattı.
Canlı hayvan ve et ithalatında gümrük vergileri yükseltilince, ithalat lobilerinin yine ayaklandığına dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
"Canlı hayvan ve et ithalatının bu ülkeye nelere mal olduğu ortadadır. Hükümetimizden beklentimiz, ithalat lobilerinin telkinlerine, baskılarına karşı durmasıdır. Biz bunlara katiyen fırsat verilmemesini istiyoruz. Ülkeyi, üreticiyi ve tüketiciyi değil kendi menfaatlerini düşünen bu lobiler,tatlı ve kolay paraya alışmışlar. Hükümetten beklentimiz, ithalat lobilerinin telkinlerine, baskılarına karşı durmasıdır."
Bayraktar, Türkiye'nin en büyük meslek ve çiftçi örgütü olan TZOB'un, besilik ve kasaplık canlı hayvan ile et ithalatına kesinlikle karşı olduğunun altını çizerek, "Bundan dolayı, ithalatı zorlaştırıcı her kararı destekleyecek, sonuna kadar bu tür faaliyetlerin karşısında duracak ve haklı mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
"Hayvancılıkta müdahale kurumu acilen kurulmalı"
Ülkenin et ithal edebilir noktaya nasıl geldiğinin unutulmaması gerektiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
"2008 yılında sütte yaşanan kriz, bu sürecin en kilit dönemini oluşturmuştur. İlerleyen dönemlerde tekrar aynı sıkıntıyı yaşamak istemiyorsak, öncelikle hayvancılıkta müdahale kurumunu bir an önce, acilen kurmalıyız.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da ilettik. Başbakan'ın talimatına rağmen henüz yerine getirilmedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın olumlu karşıladığı müdahale kurumu oluşturulmasına, bazı bakanlıkların engel olduğunu duyuyoruz. O bakanlıklarımızı da uyarıyorum. Sanırım bilgi eksikliği var. İthalatçı olmak istemiyorsak, hayvanları kasaba göndermek istemiyorsak bu yapılmalı. Ette ithalatçı olmak istemiyorsak, süt fiyatlarında da istikrarı sağlamamız, bunun için de müdahale kurumunu oluşturmamız şarttır."
Bayraktar, üreticiye kredi veren Ziraat Bankası'nın yıllık komisyon ücreti talebinden de vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Canlı hayvan ve et ithalatının tamamen yasaklanarak ülke gündeminden çıkarılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, üretici maliyetlerinin düşürülmesini ve et ve sütte fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi için bir müdahale kurumu kurulmasını istedi.