İzmir’de mezbaha krizi

Günde 700 dana ve 7 bin kuzu kesim kapasitesine sahip Tansaş Et Entegre Tesisleri’nin kapanması İzmir’de mezbaha krizine yolaçtı. Hazine’ye geçen tesisin Et ve Süt Kurumu’na devredilerek işletilmesi konusunda yapılan girişimler de henüz sonuç vermedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Arzu ALP

İZMİR - İzmir’de  105 dönüm üzerine kurulu, günde 700 dana ve 7 bin kuzu kesim kapasitesine sahip Tansaş Et Entegre Tesisleri'nin mayıs sonu itibariyle hayvan kesimini durdurup kapanması, İzmir’de mezbaha krizine yolaçtı. Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan tesisin 20 yıllık sürenin dolmasıyla Hazine devredilerek atıl hale gelmesi  kentte sıkıntı yarattı.  Kurban Bayramı’nda daha büyük krizin yaşanmasından endişe edilirken Hazine’ye ait tesisin Et ve Süt Kurumu’na devredilerek işletilmesi konusunda yapılan girişimler de henüz sonuç vermedi.

İzmir Kasaplar Odası Başkanı Ceyhan Yücelmiş, İzmir’in kasaplık anlamında çok büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek, “ Hem borsa hem de kesim anlamında çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile görüştük,  bize Vali’den randevu alacaklar. İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası ve İzmir Kasaplar Odası olarak birlikte Bakanlıktan tesisin tahsisi konusunda girişimlerde bulunduk ancak olumlu bir sonuç alamadık.  Şu anda çok büyük bir sıkıntı içerisindeyiz. İnsanlar yazlıklarından dönmeye başladılar. Bu sıkıntı yakında daha da büyür. Bu sıkıntıyı aşmanın yollarını aramak mecburiyetindeyiz” dedi.  

Yücelmiş, şu anda İzmir’de hayvan kesimini sağlayacak mezbahaların kapasite  ve hijyen olarak da yetersiz olduğunu dile getirdi. Tesisin atıl durumda beklediğini hatırlatan Yücelmiş, Hazine’nin 27 milyon TL fiyat istemesi nedeniyle  İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında anlaşmazlık olduğunu ifade etti. Yeni bir entegre tesisin kurulmasının en az 1.5-2 yılı alacağını bunun da çözüm olmayacağını savunan Yücelmiş, kurumların başındaki yetkilileri duyarlı olmaya davet ederek, “ İzmir Büyükşehir Belediyesi yeni bir entegre  tesisi  kurana kadar geçici olarak biz kullanabiliriz. Böyle bir konsensüs sağlamanın çarelerini arıyoruz. Kurban Bayramı’nda daha büyük bir kriz yaşanacak. Bayramdan önce bir çare bulunmalı” diye konuştu.

Tesis Hazine’nin mülkiyetinde

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Bülent Arman, Hazine’ye ait tesisin  işletmesine borsa olarak talip olduklarını ancak hazinenin bu yeri ihaleye çıkarıp satmayı düşündüğünü söyledi. İzmir Ticaret Borsası ve İzmir Ticaret Odası olarak bir kar amacı gütmeden hizmet amaçlı bir düşüncesi olduğunu anlatan Arman,  ancak  Hazine’nin bu tesis için  27 milyon TL bedel istediğini, bu bedeli karşılamanın zor olduğunu ifade etti.  
Geçmişte Tansaş’ın sahibinin İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu hatırlatan Arman, “İzmir’in Bayraklı’daki mezbahasının yıkılması gündeme geldiğinde mezbaha ihtiyacı doğmuştu. O zaman İzmir Büyükşehir Belediyesi Hazine’ye kendilerine bir yer göstermeleri halinde İzmir’in faydalanabileceği yap-işlet-devret modeliyle mezbaha yapmayı teklif etmişti. Hazine de 20 yıllığına Buca Kaynaklar’daki yere yap-işlet –devret modeli ile Tansaş’a tahsis etti.  Bir süre sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi Tansaş’ı sattı ve bütün haklarıyla devretti. 20 yıl dolduktan sonra Hazine bu yeri satmak isteyince Tansaş’ın sahibi Migros mezbaha işinden çıkıp Torbalı’da bir depo yaparak mezbahayı Hazine’ye devretti. Bu tesis şu anda tamamen Hazine’nin mülkiyetinde” dedi.  
Arman, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden bu tesise sahip çıkması ve kendilerinin borsa olarak taşın altına ellerini koyup birlikte çözüm üretme çağrısı yaptıklarını hatırlatarak, “ İzmir Büyükşehir Belediyesi ‘bu arazinin üstündekileri benim,  arazisine ekspertiz yaptırdım 6.5 milyon TL değer çıktı, Hazine’ye teklif ettim. Üstü benim” gibi bir mantık yanlış. Yap-işlet –devret modeliyle yapıldığı için altı da üstü de Hazine’ye ait. Devlet kanadında başka projeleri var, Belediye de farklı bir gözle bakıyor. Onun için sürüncemede kalıyor” diye konuştu.  

Tesisi Et ve Süt Kurumu işletmeli

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı  Ali Babacan’dan bu tesisin Et ve Süt Kurumu’na devredilerek işletmesini talep ettiklerini  de hatırlatan Arman, Tarım Bakanı Eker’in devletin bu işlerde olmak istemediğini, ihaleye çıkarılıp satılacağını söylediğini dile getirdi. Et ve Süt Kurumu müdahale kurumu olacağını hatırlatan Arman, Ege Bölgesi’nde bu kuruma ait hiçbir tesis olmadığını ve böyle bir tesise ihtiyaç olduğunu vurguladı. Arman, Ege Bölgesi’nin ciddi bir hayvancılık bölgesi olduğunu belirterek, “Yer Hazine’nin, Et ve Süt Kurumu da devlete ait. Dolayısıyla en mantıklısı bu yerin Et ve Süt Kurumu’na tahsis edilerek işletilmesi olacak” dedi.

İzmir esnafının büyük bir mağduriyet içerisinde olduğuna dikkat çeken Arman, “ Özel mezbahalarda kesimler yapılıyor. Ancak kapasiteleri yetersiz. İzmir’in ilçelerinde kesime gidiliyor. Kurban Bayramı’nda sıkıntı daha da büyüyecek. Çünkü Tansaş hem kesim hem de pazaryeri olarak büyük bir yükü kaldırıyordu” diye konuştu. Arman, böyle bir tesis varken yeni yapılacak bir tesisin bir esprisi olmayacağını, dolayısıyla bu tesisin akıbetinin ne olacağının bir an önce belli olması gerektiğini savundu.
Tesisin günlük 7 bin küçükbaş, 700 büyükbaş kapasite ile Balkanlar’ın en büyük tesisi olduğunu kaydeden Arman, İzmir’in 20 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek bu tesisin  yok olmasının İzmir için büyük bir kayıp olacağının altını çizdi.
Arman, İzmir’de bir pazar ortamının ortadan kalktığını belirterek, “ İzmir Ticaret Borsası üyelerimizden ciddi talepler oldu. Girişimlerimiz bu yüzden oldu. İşlem görülüyor ancak sıkıntılı. Bizim büromuz da vardı. Böyle bir oluşum varken kayıtdışılığı da önlemiş oluyordunuz. Kesim aynı yerde et ve giriş çıkışları kayıt altındaydı” diye konuştu.

Tansaş’ın boşalttığı yeri dolduracak mezbaha yok

İzmir İli  Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Osman Civil,  şu anda  çok şiddetli  hissedilmese de  EXPO 2020 için aday olan İzmir’in Hayvan Refahı ve Kesim Hijyeni hususlarında AB standartlarını karşılayan  entegre niteliğinde kesimhane, canlı hayvan pazarı ve borsasının birlikte planlandığı bir tesise ihtiyacı  olacağını söyledi.
Kısa vadede İzmir’in merkez ilçelerindeki küçük esnaf ve kasaplar için problem yaşanacağını  vurgulayan Civil, bu bağlamda  Tansaş’ın boşalttığı yeri dolduracak bir mezbaha olmadığını dile getirdi. Civil, özellikle Kurban Bayramı’nda kesim yeri sıkıntısı olacağına dikkat çekti.  İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin biri Ödemiş’te olmak üzere 3 adet  mezbaha projesi olduğunu hatırlatan Civil, ancak yerel seçimlerin yaklaştığını, dolayısıyla bu projelerin hayata geçip geçmeyeceğinin de belli olmadığını ifade etti.
Tansaş Et Entegre Tesisi ile ilgili Et ve Süt Kurumu’na öneride bulunduklarını hatırlatan Civil, henüz  bir yanıt alamadıklarını, konuyu İzmir Tarım Zirvesi’nde de gündeme getirdiklerini belirterek, şunları söyledi: Tansaş Et Entegre Tesislerinin hukuki statüsünü tam olarak bilemiyorum. Bu açıdan bakıldığında tesisin kurulu olduğu arazi kime ait. İzmir’in son yayınlanan çevre planına göre arazinin hukuki statüsü nedir? Arazi üzerinde kurulu olan tesisler, haklar ve edinimler  kime ait olduğunu, ve bu hak devirlerini nasıl ve ne şekilde yapılacağı, çalışma ruhsatı ve diğer kanuni izin ve belgelerin geçerliliği nedir?
Mevcut tesisin hali hazır durumunun nasıl olduğunu bilmiyoruz. Kullanılır durumda mı? Kullanıbilir olması için ne kadar bir yatırım gerekebilir? Kurulu kapasite ile kullanılabilir kapasite arasında fark var mı? Tam kapasitede çalışmak için gerekli olan yatırım miktarı nedir? Bu soruların cevabını verebilmek için  tesiste bir  keşif yapılmalı”
 Civil, tesisin arıtma tesisine sahip olduğuna da işaret ederek, “ Arıtma tesisi faal mi değil mi bilemiyoruz. Arıtmalar  belli bir süre çalışmadığı zaman çok hızla kullanılamaz hale gelen yapılardır. Dolayısıyla bu tip sistemlerin gözden geçirilmesi gerekir. Tesisi tam anlamıyla ayağa kaldırmak için nasıl bir bütçe gerekiyor. Bu bütçeyi kim ve nasıl karşılayacak? Bunlara netlik kazandırmadan çözüm üretemeyiz.
Neticede; hukuki durum, finans ve kapasite ile ilgili iktisadi analizden sonra böyle bir değerin yeniden ekonomiye kazandırılmasının gündeme geleceğini bu bilgiler olmadan hiç kimsenin buna yanaşmayacağını vurgulayan Civil, hükümetin  belki kamu yararı gözeterek  bir çözüm üretebileceğini sözlerine ekledi.