Türkiye, "topraksız tarımda" da büyüyor

SERA-BİR Başkanı Şentürk: "Topraksız tarımda yatırım, 5 bin dönümün üzerine çıktı. Türkiye, 10 yıl içinde Avrupa'nın en büyük sera üreticisi olabilir"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR - Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği Derneği (SERA-BİR) Başkanı Ahmet Şentürk, Türkiye'de "topraksız tarım" yatırımlarının 5 bin dönüm üzerine çıktığını belirterek, "Türkiye, 10 yıl içinde Avrupa'nın en büyük sera üreticisi olabilir" dedi.
Türkiye'de kurulu toplam 500 dönüm kapalı alanla Avrupa'nın en büyük "topraksız tarım" tekniği ile kurulu sera işletmesi AGROBAY'ın da yöneticisi olan Şentürk, AA muhabirine topraksız tarım yatırımlarını ve sektörün geleceğini anlattı.
Zirai yatırımlar içerisinde son yıllarda "topraksız tarımın" öne çıktığını ve yatırımcıların bu alanı yakın takibe alarak, her geçen gün yeni işletmelerin kurulduğunu ifade eden Şentürk, "topraksız tarımın" yakın geleceğin en popüler yatırım alanları arasında yer aldığını belirtti.
Şentürk, Türkiye'de 1995 yılında 30 dönüm olan "topraksız sera" yatırımının, elde edilen verimlilik ve karlılıkla hızlı bir artış gösterdiğini dile getirerek, "Topraksız tarımda yatırım, 5 bin dönümün üzerine çıktı. 2002'den bu yana çok ciddi yatırımlar yapılıyor. Geride kalan 10 yılda hızlı bir büyüme oldu. Yatırımların toplamı 250 milyon euroyu geçti. Bu büyüme halen sürüyor. Türkiye, 10 yıl içinde Avrupa'nın en büyük sera üreticisi olabilir" diye konuştu.

"Sera yatırımları ülke geneline yayıldı"

"Topraksız tarım" tekniğinde, adından da anlaşıldığı gibi verimli toprak arazisine ihtiyaç olmadığını, üretimde toprak yerine taş yünü ve perlit gibi volkanik materyallerin kullanıldığını anlatan Şentürk, bu sayede sera yatırımlarının Antalya bölgesinden tüm Türkiye'ye yayıldığını söyledi.
Şentürk, bu teknikle istenilen hemen her yerde topraksız sera kurulabileceğini, ancak yatırım için ısıtma maliyetini düşürmek amacıyla jeotermal kaynağın bulunduğu bölgelerin tercih edildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ege ve İç Anadolu bölgelerindeki jeotermal kaynağın bulunduğu yerler yeni yatırım alanları arasında öne çıkıyor. İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Afyon, Yozgat ve Kütahya'da son dönemde önemli yatırımlar yapıldı. Doğu ve Güneydoğu'da da hibe kredilerinden dolayı sera yatırımları hızlandı ve yaygınlaştı. Antalya'da 2 bin 900 dönüm, İzmir'de ise 2 bin 667 dönüm kapalı alanda üretim yapılıyor. Ege'deki yatırımlarda ürün alma sezonu Antalya'ya göre 45 gün daha uzun."

1 milyar euroluk ihracat potansiyeli

Türkiye'de "topraksız tarım" tekniği ile kurulmuş seralarda, halen ana üretimin yüzde 90 oranla domates olduğunu, bu seralarda üretilen domateslerin tamamına yakının ihraç edildiğini, az miktarda ürünün iç piyasaya verildiğini kaydeden Şentürk, topraksız seralarda domatesten sonra en fazla yetiştirilen diğer ürünün biber olduğunu, az miktarda da fasulye, karpuz, marul gibi ürünlerin yetiştirildiğini söyledi.
Şentürk, hem verimlilik hem de pazar imkanı ile "topraksız tarımın" çok büyük ihracat potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Avrupa Birliği ülkelerinde aralık-mayıs ayları arasında iklim sebebiyle tarımsal üretimin olmadığını, bu dönemde Türkiye'nin rakipsiz olduğuna dikkati çeken Şentürk, şunları kaydetti:
"Bu dönemde ne kadar ürün üretirsek hepsini ihraç edebiliriz. Topraksız sera üretimiyle yıllık 1 milyar euro ihracat kapasitesine çok rahat ulaşabiliriz. Ürünümüzün kalitesi AB ile rekabet eder durumda. 12 ay pazarlarda olmak için rakımın yüksek olduğu yerlerde, kasım ve aralık ayları için üretim yapmalıyız. Afyon ve Kütahya bu tür yatırımlar için uygun. Mart-nisan aylarında dikilen fidelerden haziran ayından aralık ayı sonuna kadar ürün almak mümkün."

"Açlık senaryolarına çözüm olabilir"

Ahmet Şentürk, "topraksız tarım" tekniğinin, yapılış şekli ve verimliliği ile artan dünya nüfusunun gıda ihtiyacının karşılanmasında da öneme sahip olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Topraksız tarım tekniği, açlık senaryolarına karşı da çözüm olabilir. Bu teknikte verimli toprak arazisine ihtiyaç yok çünkü toprak kullanılmıyor. Toprak yerine perlit ya da kaya yünü gibi volkanik materyallerden yararlanılıyor. Dolayısıyla çok verimsiz alanlarda bile rahatça tarım yapılabiliyor. Tam otomasyonlu ve kontrollü üretim imkanı tanıması sayesinde ürün kalitesi yukarı çıkıyor. Verimlilik ise normal seralara göre 2-3 kat daha fazla."
 

Bu konularda ilginizi çekebilir