TZOB: Buğdayda hata düzeltilmeli
Hükümetin buğdayın hasat zamanda çıkardığı kararnameyle fiyatların düşmesine neden olduğunu söyleyen TZOB Genel Başkanı Bayraktar, "Hızlı ve acil karar alınmalı, kilogramda 5 kuruş olarak ödenen prim artırılmalıdır" dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğdayda gümrük vergisini indiren kararnamenin hasat zamanı ürünün fiyatını düşürdüğünü belirterek, "Hükümetimiz primi artırarak hatasını telafi etmeli, üreticinin zararını gidermelidir." ifadesini kullandı.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, buğdayda hasat zamanı çıkan ithalat kararnamesinin üreticinin belini büktüğünü, fiyatlardaki düşüşün üreticiyi büyük sıkıntıya soktuğunu savundu.
Üreticinin ilk darbeyi bu kararnamenin etkisiyle düşen fiyatlarla yediğine dikkati çeken Bayraktar, "Hasatta çıkardığı yanlış kararnameyle buğdayda fiyatların düşmesine neden olan hükümetimiz, primi artırarak hatasını telafi etmeli, üreticinin zararını gidermelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, İç Anadolu ve Doğu Anadolu'nun bazı illerinde yaşanan kuraklığın ürüne verdiği zararın ikinci darbe, Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) müdahale alım fiyatlarını açıklamakta gecikmesi ve üreticinin talebini karşılamayan fiyat açıklamasının üçüncü darbe olduğunu vurgulayarak, bu ortamda hızlı karar alınması ve ödenen primlerin artırılması gerektiğini, bu yapılmazsa stratejik bir ürün olan buğdayda üreticinin üretimden kaçırılacağını kaydetti.
Aralarında Kayseri, Kırşehir, Çorum, Kars, Yozgat, Ağrı, Ardahan, Çankırı, Erzurum'un yer aldığı illerde kuraklık nedeniyle yüzde 10-80 oranında ürün kayıpları yaşandığına dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
"Buğday çiftçimiz açısından çok önemli bir ürün. Doğu Karadeniz kıyı şeridi dışında hemen her yerde yetiştiriliyor. 23,8 milyon hektar tarım arazisinin 11,4 milyon hektarı tahıla, bu alanın da üçte ikisinden fazlası olan 7,7 milyon hektarı buğdaya ayrılıyor. Bu kadar önemli bir ürün olmasına, piyasasının çok dikkat gerektirmesine, üstüne üstlük ekim dönemi başında yağış yetersizliği nedeniyle kuraklık yaşanmasına rağmen, hasat döneminde çıkarılan talihsiz kararnameyle buğday, arpa ve mısırda yüzde 130 olan gümrük vergisi oranları, buğdayda yüzde 45'e, arpada yüzde 35'e, mısırda yüzde 25'e indirildi. Gümrük vergisi oranlarının indirilmesi, ithalat yapılmasa da psikolojik etki nedeniyle buğdayda üretici fiyatlarını düşürdü. Fiyatlardaki düşüş, üreticimizi büyük sıkıntıya soktu. Hasadın başında tonu ekmeklikte bin-bin 50, makarnalıkta bin 50-bin 150 lira olan fiyat, bazı bölgelerde ekmeklikte 800 liraya, makarnalıkta 900 liraya kadar geriledi. Hatta Trakya'da buğday fiyatı tonda 750 liraya kadar indi."
Bayraktar, TMO'nun açıklanan buğday fiyatının da yetersiz kaldığını, düşen fiyatları yükseltmediğini belirterek, "Geçen yıl yüzde 12,5 protein içeren ekmeklik buğday fiyatı ton başına 910 lira açıklanmışken, bu yıl rakam enflasyonun altında yüzde 3,3 artışla 940 liraya çıkarıldı. Bin lira olan makarnalık buğday fiyatı da artırılmadı. Üstüne üstlük protein oranına göre yüzde 7'ye kadar artış verilmesine olanak sağlayan geçen yılki uygulama, bu yıl ekmeklik buğdayda yüzde 5'e indirildi. Üreticide buğday fiyatları vasfına göre 830 liraya kadar düşmüş durumda. Hızlı ve acil karar alınmalı, kilogramda 5 kuruş olarak ödenen prim artırılmalıdır." ifadelerini kullandı.
Bu yıl buğday üretim tahmini 21,8 milyon ton
Bu sene ekimlerin başladığı tarihten Haziran 2017 sonuna kadar geçen sürede kümülatif yağışların, genel olarak normalinden ve geçen yıl yağandan daha az olduğunu vurgulayan Bayraktar, bu yıl buğdayda üretimin geçen yıla göre yüzde 5,8 artışla 20,6 milyon tondan 21,8 milyon tona çıkacağının tahmin edildiğini bildirdi.
Bayraktar, özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu'nun kıraç yerleriyle anıza ve derine ekilen bazı alanlarında çıkış kayıpları ve kardeşlenmede yetersizlik yaşandığını, ekim ve kasımda yağışların az olması nedeniyle bazı yörelerde çiftçinin mecburi sulama yaptığını ve maliyetin arttığını vurguladı.
'TMO daha hızlı alım yapmalı'
Bayraktar, TMO'nun randevulu alımlara geçmesinin alım merkezlerinde yığılmaların önüne geçtiğini ama yine de çiftçinin bazı sorunlar yaşadığını belirterek, şunları kaydetti:
"TMO hızlı bir şekilde alım yapmalıdır. TMO'nun günlük alım kapasitesi kimi yerde yetersiz kalıyor. Bazı yörelerimizde alım merkezleri çiftçimize oldukça uzak. Çiftçimiz, gümrük vergisi indiriminin ardından daha çok TMO'ya yöneldi, alım merkezlerinin kapasitesinin yetersizliği nedeniyle randevularda 1-2 ay ileri tarihlere verilen randevular görüldü. TMO, bunun önlenmesi için alım merkezlerinin sayısını artırmalı, geçici alım merkezleri kurmalı, cumartesi günleri yaptığı gibi pazar günleri de çalışmalı, hasat döneminde ürününü acilen satmak zorunda olan çiftçilerimizi tüccarın eline bırakmamalıdır. Gerekirse hasat dönemlerinde TMO alım noktalarına eksper takviyesi yapılarak satış için alınan randevuların sürekli açık kalması ve seri alım yapılması sağlanmalıdır. TMO, çiftçiyi mağdur etmemeli, yarı yolda bırakmamalıdır."