Tarımın stratejik sektör olarak önü açılmalı

 AGROEXPO Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı, 20. kez sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Törende konuşan İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, tarımdaki büyümenin endişe verici şekilde ekonomideki ortalamanın altında seyrettiğine dikkat çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem SARSIN

AGROEXPO Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fu­arı, 20. kez sektör temsil­cilerini bir araya getirdi. Tören­de konuşan İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, tarımda­ki büyümenin endişe verici şekil­de ekonomideki ortalamanın al­tında seyrettiğine dikkat çekti.

İzmir’de kapılarını açan AGROEXPO Uluslararası Ta­rım ve Hayvancılık Fuarı, 20. kez sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Açılış töreninde konuş­ma yapan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, tarımdaki büyümenin, endişe verici şekilde uzun süre­dir ekonomideki ortalama büyü­menin altında seyrettiğine dikkat çekerek, tarım ve hayvancılığın tüm bileşenleriyle stratejik sek­tör olarak önünün açılması gerek­tiğini ifade etti.

Tarım sektörünün üzerin­de en çok risk ve belirsizlik bulu­nan sektörlerin başında geldiği­ne vurgu yapan Kestelli, “Bugün Türkiye tarımsal hasılada dünya­da 9, Avrupa’da 1’inci sırada. Seb­ze üretiminde dünyada 4, meyve üretiminde ise dünyada 6’ncı sı­rada bulunuyor. Ancak içinde bu­lunduğumuz ve tarım 5.0 olarak adlandırabileceğimiz akıllı tarım dünyasında son derece hızlı bir değişim-dönüşüm sürecinden ge­çiyoruz.

Kovid-19 salgınıyla bir­likte dünyada yepyeni bir dönem başladı. 1920’lerde 1,9 milyar olan nüfus bugün 8 milyar. 2050 yılın­da 10 milyara ulaşması bekleni­yor. Küresel gıda talebinin buna paralel olarak artmasını bekle­mek de kaçınılmaz hale geliyor. Yapılan farklı çalışmalarda, gıda talebinin 2050 yılına kadar yüzde 59 ila yüzde 98 arasında artacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla artan talebi karşılamak için tarımsal üretim artışı bir zorunluluk ola­rak karşımıza çıkıyor” dedi.

“Ege Bölgesi liderliğini korudu”

Günümüzde tüm ülkelerin ta­rımda kendi kendine yeterli ola­bilmeyi stratejik bir hedef olarak benimsemiş durumda olduğuna işaret eden Kestelli, sektöre ayrı­lan kaynakların ve sermayenin il­gisinin de her geçen gün arttığını kaydetti. Kestelli, “Genetik modi­fikasyon, sensörler, makineler ve bilgi teknolojilerindeki ilerleme­ler geleceğin tarımını bugünden şekillendiriyor ve oyunun kural­larını değiştiriyor. İzmir Ticaret Borsası olarak, üye kabulüne baş­layan ve yakında resmi açılışı ger­çekleştirilecek olan İzmir Tarım Teknoloji Merkezimiz ile gelece­ğe yön verme konusunda etkin bir rol oynayacağımıza inanıyoruz.

Sermayeyi, finansmanı, gençleri, teknoloji start-up’larını, akade­misyenleri ve üreticileri tek çatı altında buluşturacak olan İTTM, Türkiye’ye özgü teknolojik çö­zümlerin merkezi olacak. Eğer bu yüzyılda tarım ve hayvancılıkta gerçekten başarı yakaladık demek istiyorsak, bu sektörün milli gelir­deki payını yüzde 10’un üstünde tutabilmeliyiz. Bu da uzun yıllar boyunca tarım sektörünün, diğer tüm sektörlerin ortalamasının iki katı büyümesini gerektiriyor.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordi­natör Başkanı Jak Eskinazi, Tür­kiye’nin 2024 yılında 36 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç et­tiğini söyleyerek, Ege İhracatçı Birlikleri’nin 7,6 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin tarım ürün­leri ihracatının yüzde 21’ini tek başına gerçekleştirerek Türkiye şampiyonu olduğunu ifade etti.

Tarım ambarı Ege Bölgesi’nin 2024 yılında da liderliğini ko­ruduğunu kaydeden Eskinazi, “2025 yılında da bu olumlu eği­limin devam edeceğine inanı­yoruz. Ege Bölgesi olarak kuru meyve, mamul, zeytin-zeytin­yağı, su ürünleri, baharat, tütün, odundışı orman ürünlerinde, or­ganik üretimde güçlü bir oyun­cuyuz. Avrupa’da tarımsal gay­risafi milli hasılada birinciyiz, dünyada ilk 10 ülke arasındayız. Avrupa’nın ve dünyanın sağlıklı ürün tedarikçisi olmaktan gurur duyuyoruz. Sürdürülebilirlikte koordinatör birliğiz” dedi.

EİB olarak pestisit ile mücade­leden gıda kayıplarını önlemeye kadar birçok projeye yatırım yap­tıklarının altını çizen Eskinazi, “ Üretimde kimyasal girdi kulla­nılmadan, her aşaması kontrol­lü ve sertifikalı tarımsal üretimin benimsenmesi için eğitim prog­ramları düzenliyoruz. Hem sa­nayi sektörlerimizle hem tarım sektörlerimizle sürdürülebilirlik odaklı URGE projelerimiz 150’ye yakın firmamızın katılımı ile ba­şarılı bir şekilde ilerliyor.

Hedeflerimize ulaşabilmek için yüksek teknolojili yatırım­larda, İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Üretimde devlet teş­vikleri oldukça önem arz ediyor. Ege İhracatçı Birlikleri olarak, 2018 yılında başlattığımız “Tur­kish Tastes” Turquality Proje­si ile ABD’ye gıda ihracatımı­zı 5 milyar dolara artırmak için çalışıyoruz. 5 yıllık dönemde ABD’ye gıda ihracatında yüzde 100 artış kaydettik. TURQUA­LITY Projemizin önümüzdeki süreçte ABD’ye gıda ihracatımı­zı daha da hızlı artıracağına ina­nıyoruz. Turkish Tastes ile Türk mutfağı ABD’deki üniversite­lerde ders olarak okutulurken ABD’li şefler Türk mutfağını öğ­renerek mezun oluyor. Ameri­kalı şefler Türk ürünlerini kulla­nıyor” diye konuştu.

“2028’de 10 milyar dolar ihracata ulaşabiliriz”

 ABD’de iki, Çin’de, Japonya’da, Almanya’da olmak üzere 5 gıda fuarının milli katılım organizasyonunu yaptıklarını, Avustralya ile de yapmak için çalıştıklarını dile getiren Eksinazi, “2025 yılında Fine Food Australia Fuarı’na 8-11 Eylül 2025 tarihlerinde ilk kez milli katılım organizasyonu yapacağız. Gıda sektörel ticaret heyetlerimizde de şu an Körfez ülkelerini hedefliyoruz. Dikili, Kınık, Bergama, Ödemiş olmak üzere 4 Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgemiz ile 2028 yılında 10 milyar dolara ulaşabiliriz. Buradaki ikili iş görüşmelerimizin çok verimli geçeceğini ümit ediyorum” dedi.