'Öğrenme' insanın bir uzvu olacak!
Öğrenmenin yeni dünyasında artık diplomayı alınca 'iş' bitmiyor. Öğrenme, 'hayat boyu' sürüyor. Bu yeni dünyada; yeniye yer açmak, eski olandan kurtulmak gerekiyor.
Kezban KARABOĞA
Gençlik iletişiminin en önemli unsurlarından biri öğrenme ve gelişim. Dünya çok büyük bir hızla değişiyor. 21. yüzyılın çocukları, gençleri ile 20. yüzyıldan kalma araçlarla konuşmak artık mümkün değil. Peki, öğrenmenin yeni dünyası nasıl bir yer? Bizi bu dünyada neler bekliyor? Dinamo Danışmanlık Yönetici Ortağı Evrim Kuran ile bu yeni dünyanın değişen dinamiklerini, değişen öznelerini konuştuk. Artık öğrenme hayatın bir döneminde devam edilmesi gereken, diplomalarla taçlandırılan bir süreç olmaktan çıktı. Öğrenme 'hayat boyu' sürüyor. Bakın, Kuran bu konuda ne diyor: "Öğrenme çağdaş insanın yaşam boyu bir parçası, adeta bir uzvu haline gelecek. Geleneksel dünyada, yaş ve deneyim ilerledikçe öğrenmenin miktarı azalırken, yeni dünya 'yeniye yer açma–eski olandan kurtulma– yeniden öğrenme' süreçlerinde daha aktif olmamızı, daha çalışkan öğrenciler olmamızı gerektiriyor."
Gelecekte öğrenmenin en önemli aracının esnek bir zihin olacağını vurgulayan Kuran, "Dünya Ekonomik Forumu'nun 'Bilişsel Esneklik' kavramını 2020'nin en temel on yetkinliğinden biri olarak tanımlaması boşuna değil. Araçlar ne kadar teknolojik olursa olsun, bu araçları ancak öğrenmeye açık ve bilişsel olarak esnek bir bünye kullanabilir" ifadelerini kullanıyor. Tabii, öğrenmenin yeni dünyasında hiç kimse, öğrenciler de artık pasif değil, aktif birer katılımcı. Artık öğreten ve öğrene aynı deneyimin eşit parçaları. Tam da bu noktada Kuran şu ifadeleri kullanıyor: "Öğrenen, artık sadece içeriği yani müfredatı tüketen ezberci bir tüketici değil, öğrenme deneyiminin aktif bir parçası; öğrenen artık içerik geliştirme ortağı.”
Dokuz saniyelik dikkat
Bakın, çok dikkat çekici bir veriyi paylaşıyor Evrim Kuran, diyor ki: "Yetişkin dikkat süresinin 9 saniyeye düştüğü bu yeni dünyada, öğrenme deneyimi 'işbirlikli öğrenme', 'mikro öğrenme' ve 'eski olandan kurtulma' başlıkları ile bir araya gelirse anlamlı bir hal alıyor. İşbirlikli öğrenmede, süreç artık tekil değil; öğrenenler bir arada, birbirlerinden de öğreniyor. Mikro öğrenmede oyunlaştırmanın, video ve benzeri yöntemlerin, artırılmış realite uygulamaların önemini vurgulamak gerekiyor. Eski olandan kurtulmak meselesinde de; yetkinliklerin her 5 yılda bir değiştiği bir çağdan bahsediyoruz. Eskiden öğrendiğimiz bazı bilgiler bugün yeniye yer açmamıza ve adapte olmamıza engel teşkil edebilir; o halde hangi gereksiz bilgilerden kurtulacağımızı da bilmeliyiz."
'ŞİRKETLER YETENEKLİ İNSAN BULMAKTA ZORLUK ÇEKİYOR'
Türkiye'nin dünyada yetenek kıtlığı yaşanan ülkeler sıralamasında ilk beşe girdiğini hatırlatan Evrim Kuran, "Başka deyişle Türkiye'de çok genç bir nüfusumuz olsa da şirketler ihtiyaç duydukları yetenekli insan kaynağına erişimde ciddi anlamda zorluk yaşıyor. Belki de yaşanan bu zorluğun olumlu yanı, son yıllarda şirketlerin insan kaynağına ve bu kaynağın gelişimine verdikleri önemin artması. Yeni dünyaya alışmak isteyen şirketler, öncelikle klasik yönetim ezberlerini bozup, insanı 'kaynak' olarak görmekten vazgeçip 'kıymet' olarak görmeye başlamalılar. Çok sevdiğim Tom Peters, İnsan Kaynakları Departmanı yerine İnsanı Mümkün Kılma Departmanı dememizi öneriyor" şeklinde konuşuyor.
Türkiye'de 48 bin gence ulaştık
Dinamo Danışmanlık, şirketlere tüketici markası ya da işveren markası çalışmalarında, kuşak segmentlerine uygun iletişim stratejileri geliştirmeleri konusunda danışmanlık veriyor. Dünyanın işveren markası alanındaki en önemli araştırma ve danışmanlık şirketi olan Universum’un da Türkiye ve Orta Doğu’daki iş ortağı. Her sene 1.5 milyon gençle araştırmalar yapan Universum ile 2016'da Türkiye’de 48 bine gence erişti.